Belimin üzerinde siyah mevlana model bir etek giydim. Üzerine gömlek giymiş eteğin içine sıkıştırmıştım. Çok güzel olmuştu.

"Oooo Melis Hanım çok şıksınız."

"Her zaman ki halim canığğmm." Şuan birazcık kendimden iğrenmiş olabilirim. Rabia da yüzünü buruşturmuş ters ters bakıyordu. Kendisi de dolaba yönelirken ben oturma odasına geçtim. Kitaplığıma göz attım. Gözüme takılan kitabı çantama attım.

"Hadi çıkalım." Ne ara hazırlanmıştı? Neyse bekletilmekten nefret ederdim zaten.

-----

Şirkete gelince Ekinlerin hala dönmemiş olduğu aklıma gelince yüzüm düşmüştü.

Odama geçmeden kızların yanına uğradım.

"Selamun aleyküm hanımlar." Ne zaman selam verecek olsam aklıma üniversitede ki hocamız geliyordu. Sanırım kendisi deistti derse girerken Selam veya Merhaba derdi. Biz de sınıfça Aleyküm selam derdik. Ne güzel günlerdi. Aklıma gelen şeyle gülümseyip kızlara döndüm.

"Aleyküm selam Melis Hanım."

"Ayça yok mu?"

"Gelir birazdan sanırım." Saatime baktığımda mesai saatinin başlamış olduğunu farkettim.

"Arasak mı inşaAllah bir sorun yoktur."

"Günaydııınnnn... Aa Melis Hanım." Neşeyle girince beni gördü. Anında elini ağzına götürmüştü. Bu haline gülmeden edemedim.

"Günaydın sana da. Sorun yok değil mi? Seni aramayı düşünüyordum."

"Hayır trafiğe takıldım. Kusura bakmayın geç kaldım."

"Sorun değil. Neyse Gökçe senin projenle uğraşmak istiyorum bugün. Yanıma gelsene. Hanımlar siz de uğraşın. Ayça seninkini bugün teslim et bana. Ben az daha uğraşıp Kemal Bey'e bırakacağım."

"Peki Melis Hanım." Işimi seviyordum. Arkadaşlarımı da seviyordum.

"Siz gitmemiş miydiniz?" Sahi haberleri yoktu.

"Kalıyorum sizi bırakamadım." Gülerek söylemiştim şaka yaptığımı anlasınlar diye. Onlara açıklama yapamayacaktım. Zaten dedikodu yayılırdı. Odama geçtim. Çiçeklerime baktım. Pembe gülüm iyice açmıştı. Yanındakiler açmamıştı daha. Hepsine su verip masama oturdum. Bilgisayarımı açınca Gökçe geldi.

"Gelebilir miyim?"

"Tabi gel." Bilgisayarıma projesini aktardıktan sonra uğraşmaya başladık. Öğle arasına kadar sürmüştü. O da yorulmuştu.

"Yorulduk baya." Arkama yaslanırken bir yandan da Gökçeyle konuşuyordum.

"Ama çok güzel oldu. Bayıldım."

"Sen buraz daha uğraş Ayça'nın projesiyle seninki arasında Kemal Bey seçim yapar. Diğerini de eminim saklar. Ikisi de güzel oldu. Ay içim şişti. Acıktım ben ya." Ruh halimin değişkenliğiyle Gökçe'nin yüzünde gülümseme yayıldı.

"Ben de. Hadi çıkalım." Kafamı sallayıp onayladım. Odadan çıkıp kızların yanına geçtik. Kızlara ayak uyduracaktım bugün.

-----

Iş çıkışı eve geldiğim de Rabia evdeydi.

"Senin nöbetin var sanıyordum." Feracemi çıkarırken içeri sesleniyordum.

"Vardı." Boğuk sesle yanına gittim. Battaniyeyi dibine kadar çekmiş burnuna peçeteleri tıkmış bir Rabia ile karşılaştım.

"Senin bu halin ne?"

Patatesli BöreğimWhere stories live. Discover now