EVET! Final bölümü mutlu bitsin dediniz. 2 bölüm uzatçam. Hadeeeee!
"Ne? Nereye Gitmemi istiyorsun?"
Arkasından diğer uzuvları da aniden çıktı. Beni korkutmaya başlamıştı. "Cehenneme bile gidebilirsin! Ama eğer gitmezsen.... Senin için çok kötü olur!" Dişlerinimi sıktım ve kaşlarımı çattım. Neden aniden böyle olmuştu. Neden beni kovuyordu. Düşmanı olarak mı görüyordu. Daha geçen gün 'Jessicam' diye beni seven Grey.... Şimdi nederdeydi?
Arkamı döndüm. Hayır....hikayem bitsin istemiyordum. Kanatlarımı açtım. Bensiz bir dünya... Bana tuhaf geliyordu. Ani bir çırpışla kendimi havaya fırlattım. Hikayemin gerçekten nasıl biteceğini merak ediyordum. Jeff ile beraber olmak istiyordum. Kanat çırpışları mı hızlandırarak evden ve Grey'den uzaklaştım. Geri dönecektim temelli bir yere gidemezdim.Çünkü creepy pasta Evinden başka bir yerim yoktu. Green sözleri canımı çok yakmıştı. Ne olmuştu da bana öyle davranıyordu. Yanlış bir şey yapmamıştım. O s***** bana hak etmediğim hakaretler etti. Bende ona ağzının payını verdim. Bu kadar basit ve şimdi gelmiş beni evden kovuyor. o kadar basit değil Grey. Bu kadar basit değil. Nightmare evden gitmiyor.
Kanatlarımı fazla zorladığımı fark ettim ve yavaşladım. Bir ağacın üzerine koydum ve şehri izledim. Sonra ağacın altından sesler gelmeye başladı kafama aşağı uzattım ve neler olduğuna baktım. Bana doğru bakan bir şey vardı. Karanlığın içinde sarı gözleriyle bana bakıyor. Kim olduğunu tahmin edebiliyordum. Ama daha önce bu kadar ürkütücü göründüğünü fark etmemiştim."Aşağı gel taTlım. BirRAz KonuŞALım... " dediğini yaptım ve aşağı doğru süzüldüm. " Ne var ne istiyorsun?" Ow NigtMARe. GÖRüşmeYelİ UzuN Zaman OLDu. " Kaşlarımı çattım "Ne -istiyorsun? " Güldü.
"DUyduM ki Grey sEni Evden koVMuş. ÇOK ÜZÜCÜ. BENDE SANA YARDIMA GELDİM. " "Senin yardımına ihtiyacım yok! EVE GERİ DÖNECEĞİM! GREY'İN TEK İHTİYACI OLAN BİRAZ ZAMAN! İŞTE O KADAR! " Bağırmamdan rahatsız olmuş gibi Kaşlarını çattı suratını ekşitti. "Öyle OlSUn. AMA BU fırSAtı bir Daha bulamazsın. " "Defol buradan ucube! " "Öyle olsun Ateş Tanrıçası. " Yok olurken arkasından bağırdım. " götünden çıkardığın lakapları bana takma!" Ve yok oldu.
Ne? Ne? Ne?! Ben bütün bu olanları hak edecek ne yaptım ki?! Doğduğum güne Lanet olsun!
" Sen ciddi misin? En başından beri...." Kafanı Ani bir şekilde yukarı kaldırdım. Hoddie! Ticci! Lanet olsun. Peşimden birinin geleceğini tahmin etmemiştim. Şaşkınlıkla onlara bakarken ağacın tepesinden teker teker atlamışlardı. " onunla işbirliği yapıyordun ... değil mi?" Ona baka kalmıştım. Lanet olsun. Ölmek istiyorum. " Bu yüzden sorgulayıp durdun Zalgo'yu." Bana yürümeye başladı. " Bu yüzden Tanrıya Meydan okuyabilecek kadar gücün var." Dibine geldi gözleri küçülmüştü. Çok kötü hissediyordum. " Bu yüzden ateşi kontrol edebiliyorsun. Senden utanıyorum Nightmare " Gözlerim inceldi. Şimdi anladım. Başından beri.....tek suçlu bendim.
Başından beri tek sebep bendim. Böyle olsun istemiyordum. Lütfen affet beni Grey. Lütfen...
Birden Ani bir acı yanağımı sardı ve başımı yana attı. Gözlerim sonuna kadar açıldı. Tokat mı? Atmıştı?
Yanağıma dokundum ve Hoddie'ye baktım. Çok kötü görünüyordu. "Hoddie?!" Ticci omzundan tuttu ve benden birkaç adım geriye çekti. "Kontrolünü kaybetme kardeşim! " Kontrolünü kaybetmek mi? Bana karşı mı? Buna daha fazla katlanamam. Arkamı döndüm ve koşmaya başladım orman sık ağaçlarla kaplı olduğu için kanatlarımı açamıyordum.
Koştum. Koştum. Orman bitti ve düz ovalar başladı. Ama durmadım. Koştum. Koştum. Koştum. Uçmak istemiyordum. Durmak istemiyorum!
Bacaklarım kendini bıraktı ve yumuşak çimenlerin üzerine düştüm. Ağlamak istiyorum ama yapamazdım. Kan görmek istemiyorum. Daha fazla acı çekmek istemiyorum. Dizlerimin üzerine oturdum sonra kendimi yere bırakıp oturdum. Nefesini içime çektim.
"ZAAALLLLGGGOOOO!!"
Nefes nefese kaldım. Çok kızgındım. Başımı eğdim. Bekledim. "Beni çağırmışsın.... Nightmare " Başımı yavaşça kaldırdım. Gözlerine olabildiğince korkunç bakmaya çalıştım. Bunu yapmam bana Grey'i hatırlattı. Kaşlarım daha fazla çatıldı.
"Ooo... Bakıyorum birileri akıllanmış. Buraya anlaşma-" "Kes sesini! "
" Seni Buraya, seninle anlaşma yapmaya çağırmadım. Tam tersine....Sen benimle anlaşma yapacaksın. " Bana asil bir şekilde baktı.
"Hmmm?..."
"Gücümü geri al."
*******************************
Lanet olsun. Lanet olsun.
Canım yanıyor. Canım yanıyor.
Ölmek istiyorum. Ölmek istiyorum.
Yaşamak istemiyorum.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim.
Özür dilerim
Özür dilerim
Özür dilerim
Özür dilerim
Özür dilerim
ÖZÜR DİLERİM.....
ÇOK ÜZGÜNÜM.......
**********************
Gözlerimi yavaşça açtım. Neredeydim ben? Neden Karanlık. Göremiyorum. Göremiyordum. Neden Karanlık?
Onu.... Onları görmek istiyorum.
Jeff...
Grey...
Masky...
Hoddie...
Toby...
BEN...
Sally...
Off...
Jane...
Clock...
Nina...
Özür dilerim...
Çok üzgünüm...
****************************
Öldüm mü? Hayır.
Yaşıyor muyum? Hayır.
Işık var mı? Hayır.
Umudum var mı? Hayır.
Kalbim var mı? Hayır....
İnsan mıyım? Hayır.Artık değilim..
Affedilecek miyim? Hayır...
Ölüm mantıklı mı? Hayır...
Yaşamak gerekli mi? Hayır...
Görmek gerekli mi? Hayır...
Görebiliyor muyum? Hayır...
Kim olduğum önemli mi? Hayır...
Kimin olduğum...? Hayır...
LANET OLSUN....
YOU ARE READING
PROXY OLMAK
FanfictionJessica sıradan bir kızdı. Pek insanları sevmezdi ama onlara katlanırdı. Bir okul günü her şey değişti. Jessica artık eskisi gibi olamayacağını anlamıştı. Annesini ona bıraktı görev onu şok etse de çoktan her şey başlamıştı...
