PROXY?

1.1K 80 24
                                        

    İstediğiniz şarkıyı dinleyebilirsiniz ama hareketli olsun. Yazarınızdan tavsiye ;)

Gözlerim yavaşça açılırken dikkatimi çeken sadece bilgisayarım oldu. Gözlerimi kırpıştırdım. Kendime geldiğimde yatakta doğruldum. Bir nedenden ötürü çok yorgun hissediyordum. Ayağa kalkar kalkmaz bilgisayarımın yanına koştum. Sandalyeyi çektim ve oturdum. Başıma gelenleri araştırmam gerekiyordu. Yada arkadaşım denen insanlara danışmalıydım. Lisa. Belki o yardım edebilir. Facebook sohbetini sadece Lisa'ya açık yaptıktan sonra sohbeti açtım.   Onunla aramızda hiç konuşma geçmemiş. Yazmaya başladım.

" Lisa? Bana bir dakikanı ayırabilecek misin?" sohbeti açık değildi ama biliyordum. Oradaydı.

" Ne oldu Jess? Bir sorun mu var? "

" Evet. Senden bir sembol araştırmanı istiyorum. Gözlerimde gördüğün şekil."

" Jess ben o şeklin anlamını biliyordum zaten. O yüzden çok endişelendim. Jess sen eve giderken garip bir hisse kapıldın mı?"

Şeklin anlamını biliyordu madem neden söylemiyor da soru soruyordu?

" Evet. Ve başıma tuhaf birşey geldi."

" Hayır anlatma Jess. Bunu yüz yüze konuşalım. Okulun arkasındaki parka gel."

" Peki. Orada olucam."

Lisa tam olarak ne anlatacak merak ediyorum. Parka gitmek için yine aynı şeyleri giydim. Ama bu sefer mor kumaş parçası yerine beyaz atlet giydim. Fermuar tam kapanmadığından  atlet belli oluyordu. Sorun değildi. Odadan çıktım. Yavaşça kapıya yaklaştım ve araladım. Ve süzülerek evden çıktım. Okula doğru yürümeye başladım. Yolun yarısında izleniyormuş gibi hissediyordum. Daha hızlı yürüdüm ve sonunda parka geldim. Lisa çoktan gelmişti.
 
Parkta Lisa hariç bir grup erkek te vardı. 5 kişi. Onlara aldırmadan yanlarından geçtim Lisa'nın yanına oturdum. Meraklı gözlerle ona bakarken o yere bakıyordu. Anlatmak istemiyordu. Ama zorundaydı. En azından ben anlatmasını istiyordum. Hafifçe omzumu omzuna sürttüm. Hafif bir şekilde güldü gözlerini kapatarak. Sonra bana döndü "Anlatmamı gerçekten ister misin yoksa alıştırma yapalım mi?" Ne alıştırması? Hayır anlamında başımı salladım. " Pekala."

   " Bak Jess. O gördüğümüz şekil bir tür işaret. Birşeyler belirlemek için konulan bir işaret. Ve bu işareti doğaüstü bir güç koyuyor. O şeyin adı ' Slenderman'  Yaptığım araştırmaya göre tabi ki. Bu işaret çok seyrek görülür. Çoğu insanın varlığından haberi yoktur ama olanlarda vardır. Mesala ben onun hakkında birkaç şey biliyorum. 8 uzuv ve2 metreye varan boyu var. Yüzü yok. Ben hatalı bir deyin kurbanı olduğunu düşünüyorum ve bir takım yardımcısı var sanıyorum. Uzun zaman sonra tekrar neden ortaya çıksın diye düşünüyordum. Yardımcılarında o işaret var ve onlara Proxy deniyor."  

Tek kaşımı kaldırdım." Proxy? Nasıl yani? Ben o garip yaratıkalardan birine mi dönüşeceğim Lisa?" Başını yere eğdi. " Bende istemezdim Jess. Ama o işaret bu anlama geliyor. Artık ne anlama geldiğini biliyorsun. Peki şimdi ne yapmayı planlıyorsun?"  Bilmiyordum. Ne yapabilirdim ki? O şey beni Proxy denen yardımcılardan birine dönüştürecekti ve ben onu görmüştüm. Lisa yere bakarken elimi omzuna koydım ve hafifçe sıvazladım. Bana baktı ve gülümsedi. " Keşke senin yerine ben olsaydım."  Kaşlarımı çattım. O neyden bahsediyordu? Neden yerimde olmak istesin ki? " Lisa....sen ne saçmalıyorsun? Benim yerime geçmek sana ne kazandırabilir ki? Eğer sen bu durumda olsaydın ben böyle birşey söylemezdim. Tam tarsine sana acırdım Lisa. Bu bir gerçek. Sen yaparsın ama karşındaki insanlar sana aynı iyiliği yapmazlar." Bana şaşkınlıkla baktı. Ayağa kalkmadan önce başımı eğdim ve kapşonumu başıma taktım. Ayağa kalkınca Lisa'ya bakmadan "Teşekkür ederim."dedim ve eve yürümeye başladım. Parktan çıkar çıkmaz arkamdan ıslık sesleri geldi. Arkama baktım. Az önce oturduğum yerde o erkek grupu toplanmıştı. Lisa.

Koşarak yanlarına gittim. Lanet herifler Lisa'yı sıkıştırıyorlardı. Kapşonumu çıkardım. Hemen karşılarında durdum ve onların çıkardığı sesten daha şiddetli bir şekilde bağırdım. "Hey! Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" Arkalarını döndüler ve yüzlerindeki pis sırıtış daha fazlalaştı. Biri bana yaklaştı ve elini uzatıp saçıma dokundu. Bir tutam aldı ve ağzına götürdü. Kaşlarımı çattım ve sıktığım dişlerimi ortaya çıkardım. Elimin tersiyle saçımı elinden çektim. Sırttı ve bu sefer eli fermuara gidince gözüm döndü. Yumruk yaptığım elimi herifin suratına geçirdim. Kendimden böyle birşey beklemezdim ama yapmıştım bir kere. Arkadaşları bunu görünce hemen atıldılar. Biri Lisa'yı kolundan tuttu ve zorla kaldırdı. Bir adım öne gittim. O anda Lisa'yı tutan çocuk cebinden çakıyı çıkarıp Lisa'nın boğazına tutunca olduğum yerde durdum ve hafif bir şekilde eğildim. Her an saldırmaya hazır bir panter gibi hissediyordum kendimi. Sırıttı. " Ne oldu? Cesaretini mi kaybettin güzelim?"  Gülümsedim. Bende cesaretten fazlası vadı ama bunu kimse göremiyordu. Gülme hissim çoğaldı ve kahkaha atmaya başladım. Bu gerçekten komikti. Gülmeyi kestim ve çocuğun elindeki bıcağa baktım. Tekrar güldüm. "O şey çok tehlikeli. Ben olsam onu bana verirdim." dedim ve elimi çocuğa uzattım. Lisa bana şaşkınlaıkla bakıyordu. Gözleri çok güzeldi. Keşke benim olsalardı. Belkide olabilirlerdi. Çocuk bana bıçağı vermeyince ona doğru yürüdüm. Çocuk ani hareketim karşısında kasıldı.

" Ya-yaklaşma yoksa-" "Öldürecek misin?"  Ona yürümeye devam ettim. Lisa'ya zarar veremezdi. Sadece blorf yapıyordu. HAH! bunlar bana sökmez. Ben bunları yemem. Çocuğun yanına geldim ve bıçağı tutan elini kavradım. " Bırak hadi. Bir yerlerini keseceksin. Tehlikeli şeylerle oynuyorsun çocuk!" Zorla elinden bıçağı aldıktan sonra hızlı bir şekilde Lisa'yı arkama aldım. Çocuk dehşete düşmüştü. Şu yüzünü görmeliydi. Geçekten eğlenceli. Gerçekten eğlenceli!

 Gülmeye başladım. Çocuk geri çekilirken. Gülmeyi kestim ve keskin dişlerimi ortaya serdim. Onu ısırmak istiyordum. Dişlerim kaşınıyordu. Çocuk geri çekilirken banka oturdu. Önünde durdum ve kulağına eğildim. 

"KOŞ"

Çocuk altımdan sıyrıldı ve ormana koşmaya başladı. Arkadaşlarına baktım. Onlara baktığımı fark edince onalar da koşmaya başladı. Tavuklara benziyorlardı. Başımı havaya kaldırdım ve gülmeye başladım. 16 yaşımdan beri ilk defa kahkaha atıyordum. Gülmeyi bıraktım ve elimdeki bıçağa baktım. Sonra gözlerim Lisa'ya kaydı. Bana bakıyordu ama gözünde en ufak bir duygu yoktu. Sadece korku ve dehşet. Ona yürüdüm. Geri çekileyim derken taşa takıldı ve yere oturdu. Eğildim ve bıçağı gözünün önünde salladım.

" Gözlerin çok güzel. Birini ban verir misin Lisa?"

      WoW! Geçekten güzel oldu. Bundan sonra her Pazartesi bölüm var. Kaçırmayın! Oylarınızı ve yıldızlarınızı esirgemeyin sonraki pazartesiye görüşürüz!

PROXY OLMAKWhere stories live. Discover now