İşte yeni bölüm!!!Tadını çıkarınn!! Şarkıyı tekrar başlatabilirsiniz!
Müzik: Bring Me To Life- Evanescence
Zihninizde bağırışları Jessica'ya uyarlarsanız daha etkili olur
Gözlerim açıldı. Sabah oluyordu. Nedenini bilmediğim bir şekilde tuhaf hissediyordum. Cama baktım. Yoktu. Dün gece Grey yanıma gelmişti ve bana her şeyin Anna Fire yani annem tarafından istendiğini söyledi. Acaba annem bunun doğru seçim olduğundan emin miydi? Yoksa beni kendi yerini doldurmam için mi yollamak istemişti.
Yatakta doğruldum. Nasıl uyuyakaldığımı bile hatırlamıyordum. Ellerimle gözlerimi ovaladım. Kapı çalındı ve içeriye Blue girdi. Girer girmez gülümsedim ve Günaydın dedim. Onun yüzüne tekrar baktığımda gözleri yaşlarla dolmuştu ve korkuyla bana bakıyordu. Elini kaldırdı ve beni gösterdi. Sonra elini hızla ağzını kapattı.Onun ağzından çıkan birkaç kelime zihnimi yitirmeme yetti.
" Night...sırtın..."
Onun bu sözleri gözlerimin sırtıma kaymasına neden olmuştu ve ilk gördüğüm şey kandı. Gözlerim küçülürken sırtımdan çıkan kemik türü şeylere bakıyordum. Onlar benim bir parçam mıydı? Hayır...lütfen gerçek olmadığını söyleyin... lütfen!
Blue bana doğru geldi. Ve beni biraz daha öne eğdi. O sırtımdan çıkan kemik parçalarına bakmak için. Bana baktı ve gözlerindeki yaşları tutamadı. " Nightmare...canın yanmıyor mu?" Canım yanmıyordu ve garip olan şey de buydu. Sırtımda kemikler çıkıyordu ve çok kan kaybetmeme rağmen canım yanmıyordu. Tam tersine daha iyi hissediyordum. Blue'yu kenara çekerek ayağa kalktım. Odadaki boy aynasına baktım. Ve o zaman gördüm. Kimsenin göremediği ve çıkmak isteyen kanatlarımı.
Onlar Proxy olduğum günden beri karnımı gıdıklayan his olarak bilirdim. Ama ...işler değişmiş gibi görünüyor. Bu sefer içerde değil dışarıda olmak istiyorlardı. Sonra sırtıma bir acı saplandı ve hafif bir şekilde eğildim. Saçlarım önüme geliyordu. İşte şimdi canım yanıyordu. Titremeye başlayınca hemen Blue devreye girdi. Yürümeme yardım ederek yatağa oturttu. Kanlı yatağa. Bez getireceğini söyleyerek koşar adım odadan ayrıldı.
Acım katlanıyordu. Dayanamayarak yataktan kaydım ve dizlerimin üzerine düştüm. Kollarımla kendi vücudumu sardım. Çıkmak istiyorlardı ama şimdi olmazdı. Gözlerimi sıkı bir şekilde kapattım ve tekrar açtığımda baş ucumda siyah botlar ve kot pantalonlu biri gördüm. Ormanda bana yardım eden kişinin giydiklerine benziyordu. Bir el başımda hissettim diğerini ise belimde. Turuncu kapşonlu giyiyordu. Suratını göremiyordum. Neden zor anlarımda yanıma geliyordu.
"Night.." dedi endişe ve şefkat dolu bir sesle. "Sana yardım edebilirim. Bırak ta sana yardım edeyim. Lütfen. " Titreyen dudaklarımla şunları söyledim: "Yardım....et." Dedim ve kendimi bıraktım. Belimdeki el beni daha fazla sardı ve başımdaki el sırtıma indi. O anda soğuk havayı hissettim. Ne zaman dışarı çıkmıştık? Yoksa baygınlık falan mı geçirmiştim. Hayır. Bayılmamıştım. Beni nasıl dışarı çıkardığını bilmek isterdim ama zihnim beni yarıyolda bırakma ihtimali büyüktü. O anda sırtıma saplanan acı kendini daha fazla ortaya çıkarınca ağzımdan dökülen, tıslama gibi çıkan "siktir" lafını onun duymamasını diledim.
YOU ARE READING
PROXY OLMAK
FanfictionJessica sıradan bir kızdı. Pek insanları sevmezdi ama onlara katlanırdı. Bir okul günü her şey değişti. Jessica artık eskisi gibi olamayacağını anlamıştı. Annesini ona bıraktı görev onu şok etse de çoktan her şey başlamıştı...
