10.Yeni Alışkanlıklar...

1.2K 76 4
                                    

Babamdan mesajı aldıktan sonra bara uğrayıp biraz takıldım. Şimdi yeni evime gidiyordum. Yeni evimin daha doğrusu benim evim değildi sadece çok yakında nişanlanacak olduğum kişinin eviydi. Ben burada sadece güvenliğim açısından kalmayı kabul etmiştim. Evin kapısına yaklaştım ve kapının açılmasını bekledim. Bir dakikadan daha az bir süre sonra güvenlik kapıyı açtı ve içeri girdim. Bugün çok yorulmuştum ve sadece sabahki kahvaltıyla duruyordum. Eve girer girmez bir duş alıp bir şeyler hazırlayacaktım.

Arabayı park ettikten sonra içeri girmek için kapıya yaklaştım ve şifreyi bilmediğim için zili çaldım. Kapıyı Savaş açtı. Sanırım ben gittikten sonra evden hiç dışarı çıkmamıştı. Hiç bir şey söylemeden eve girdim ve alt kata inerek buzdolabından bir meyvesuyu çıkartıp içtim. Ben içerken oda aşağıya inmişti. Benim banyo yapmam gerekiyordu ve ben şuan eşyalarımın hangi odada olduğunu bilmiyordum. Sakin bir tavırla koltuğa oturmasını bekledim ve dikkat çekmek için yalandan öksürdüm.

"Eşyalarım hangi odada benim duş almam gerekiyorda." dedim. Televizyonla uğraşıyordu. Öksürdüğümde de yüzüme bakmamıştı şimdide yüzüme bakmadan cevap verdi.

"En üst kattaki kıyafet odasında." dedi. Kısaca bu evde bir kıyafet odası olduğu aklımdan tamamen çıkmıştı. Akşamın geri kalanında onu rahatsız etmemek için tekrar ona döndüm.

"Peki hangi odada uyuyacağım acaba." dedim. Herhalde misafir odalarından bir tanesini ayarlatmış olmalıydı. Keşke kıyafetlerimi de odama koydurtsaydı. Bu şekilde daha mutlu olurdum en azından giyinmek için sürekli yukarı çıkmak zorunda kalmazdım.

"En üst kattaki odada uyuyacaksın." dedi doğrusu şaşırmıştım o odayı bana vermesi biraz tuhaf değilmiydi yani onun misafir odasında kalacak hali yoktu herhalde.

"Peki sen hangi oda da kalacaksın?" dedim. İmalı imalı konuşarak umarım aynı oda da kalacağımızı söylemezdi. Evet onunla uyumak güzel ama ne kadar uzak o kadar iyi.

"Bende o odada kalacağım." dedi. Ne kadar rahat konuşyordu. Hala yüzü bana dönük değildi sürekli televizyona bakıyordu. Acaba benle göz teması kurmaktan m kaçınıyor diyeceğim saçma olacak. Çünkü biz göz teması seviyesi birbirimizin hiç bir seyi olmadığımız halde çoktan geçmiştik bu yüzden buna ihtimal bile vermiyordum. Ama şuan bu göz teması konusundan daha büyük bir sorunum vardı. Aynı odada kalmaktan aynı yatakta uyumaktan bahsediyordu. İyi alışmıştı benle uyumaya. Şimdi ben ona ne kadar itiraz etsem zorlada olsa bana bunu bir şekilde kabul ettirecekti. O yüzden itiraz edip ne kendimi yordum ne de onu.

Ben uzun süre konuşmayınca tepkimi merak ettiği için bana döndü bense onun yüzüne ifadesizce bakıyordum sadece. Tepki vermeden mutfaktan çıktım ve üst kata yöneldim. Üzerimi çıkarıp sıcak duşun altına girdim. Yorulmuştum artık. Çok yorulmuştum insanlardan. Bundan sonra hayatımı akışına bırakacaktım. Çünkü böylesi benim için daha iyiydi. Kafamı toparlamam gerekiyordu.

Dıştan çıkıp üzerime bir şort ve kısa kol bir badi giydim. Aşağıya indiğimde o yine aynı yerinde oturmuş televizyon izliyordu. Aç olduğumu hissetsemde bir şey yemek istemiyordum. Kendime bir bardak viski dolurdum ve şişeyide yanıma alarak yanına oturdum. İzlediği bir aksiyon filmiydi. Bende onunla birlikte izlemeye başladım. Yavaş yavaş viskimi yudumluyordum. Bardağı elimden aldı ve bi dikişte bitirerek bana geri uzattı. Umursamadan bardağı tekrar doldurdum. Tekrar elimden alıp içti ve bana geri uzattı. Bende tekrar doldurup ona geri verdim ve şişeyi kafama dikledim. Alkol vücudumda yayılırken şişeyi elimden aldı.

"Bu kadar yeter fazla içme." dedi. Bunada ses çıkarmadım ve filmi izlemeye geri döndüm. Bana baktığını hissediyordum. Tepki vermiyo olmam onu şaşırtıyordu buna emindim. Kafam allak bullaktı. Küçük şeyleri kafama takmak istemiyordum. Sorumluluk sahibi olmayı öğreniyordum. Mantıklı hareketler yapmam gerekiyordu. Birden aklıma gelen fikirle ona döndüm ve tekrar önüme dönerek konuşmaya başladım.

KARANLIĞIN VELİAHTLARI~♥~ #Wattys2017Where stories live. Discover now