SIR (ACI AŞK...)

20.Bölüm

****

ÜÇ GÜN SONRA

İki kalpte birbirini arıyordu. Demir, Melek'ten uzakta nefes alamaz olmuştu. Diğer yandan da ailesi hala düğün telaşındaydı. Demir'in hiçbir sözü kimse için anlam ifade etmiyordu. Babası umursamaz tavrıyla "Oğlum damatlığını odana koydular. Pazar günü o düğün olacak.'' Dedi. Demir ukala sırıtışıyla "Sen öyle san Asım bey. O düğün asla olmayacak!'' deyip evi büyük öfke patlamasıyla terk etti. Ama onu bir anda mutlu eden Murat'ın sözleriydi.

"Demir bey! Melek hanımın nerede olduğunu buldum.''

Demir heyecanla aşk ışıltısının yer bulduğu gözlerini Murat'a çevirdi.

"Nerede?''

****

Melek, kar kaplı ormanda yürüyordu. İki eli mavi montunun cebindeyken, düz kahve saçlarına kar taneleri dokunuyordu. Genç kadının gözlerine hüzün düşmüştü. Kalbi paramparça bir halde umutsuzca yürüdü orman yolunda. Botu kara her bastığında çıkardığı sesle kulağını dolduruyordu. Genç kadının aklı hala kalbi gibi Demir'deydi. Merak ediyordu. Evlendi mi? Beni unuttu mu? Gerçekten beni sevdi mi? Bu düşünce onu kahrederken ona yaklaşmakta olan genç adamdan habersizdi.

Demir bolu dağı yolunu ilerledikçe heyecanla elindeki kutuya baktı. Melek'e hazırladığı sürpriz inanılmaz derece de yüzünü gülümsetiyordu. Demir böyle dalgınken arabayı kullanan Murat'ın yanındaki İnci'nin tiz sesi ile yerinde sıçradı.

"Ay dokunmasana bana! Bir radyoyu açtırmadın Murat.''

"İnci beni deli etme! Senin yüzünden dikkatim dağılıyor. Yollar karlı. Kaza falan yapacağım. Senin de ağzın yüzün eğilecek göreceksin gününü.''

Murat'ın tatlı hallerine gülümsedi Demir. Neriman'da ona eşlik etti. Neriman solunda oturan Demir'e merakla "Sürprizin Melek'i çok mutlu edecek.'' Dedi.

Demir tebessüm ederken "Biliyorum. Çünkü bende çok mutluyum.'' dedi. Demir tebessüm ederken Halit beyin sesi ile Neriman'ın sağına baktı.

"Yav çocuklar bir şu tartışmayı kesseniz! Zaten arabada sıkış tepişiz midem bulandı. Kusacağım o olacak!''

Neriman endişe ile yanındaki adama dönüp "Ay kusacaksan in arabadan! Üstüme kusma! Demir oğlum bu bunağı neden aldık? Başka nikâh memuru mu yoktu?'' dedi. Demir kahkaha atarken ilk defa bir aile ortamında hissetti kendini. Ama Murat ile İnci tamamen diğerlerinden soyutlanmıştı.

"O nasıl kelime be? Şeytan diyor ki vur ağzının üstüne. Dua et direksiyon başındasın. Yoksa ben bilirdim yapacağımı.''

"Yok ya ne yaparsın? Hı söylesene!''

"Uyuz keçi!''

"Saman faresi!''

"Aaaaaa... Neriman abla şuna bir şey söyle ya! Bana saman faresi dedi!''

"Doğru söylemiş çocuk. Saman faresisin yalan mı?"

Murat kahkahalara boğulurken, İnci'nin yanakları kızarmıştı. Öfke ile Murat'a bakıp "Birde gülüyor. Uyuz keçi ne olacak?'' Dedi. Murat, İnci'yi umursamadan keskin virajları döndü. Sonunda bolu dağına gelmişti. Adamı Melek'in kaldığı kulübeyi söylediği için otelde hiç durmadan kulübenin olduğu yöne ilerledi.

Melek ona yaklaşan mutluluktan habersiz, hala yürüyordu. Ta ki sevdiği insanların bulunduğu araba önünde durana kadar...

İnci, Melek'i fark edince heyecanla Murat'ın sağ koluna dokundu.