Yine siyah opak çorap üzerine kısa siyah bir şort giyerek tamamlamıştım konbinimi. Ne kadar da iç açıcı görünüyordum.

Saçlarımı açık bıraktım ve topuklu botlarımı giydim. Hazırdım.

"Hala kararlı mısın?" Ulaş kapıya yaşlanarak makyajımı tamamlamamı bekliyordu. Ya da vazgeçmemi.

"Evet Ulaş. Ondan sonra yola çıkacağım zaten." Diye yanıtladım kararlı ses tonumla.

İşim bitince makyaj çantamı da bıraktığım küçük valize attım. Sonra onu da alarak kapıya doğru ilerledim.

"Yarın yola çıksan. Ve hala bara gitme fikrini desteklemiyorum. Kendine daha fazla işkence etme."

Evet niyeti belli olmuştu. Sürtük ile pezevenk herifi bir arada görmemi istemiyordu.

"Bu bana değil, beni kaybedenlere bir işkence olacak güven bana. Hadi Ulaş çekil önümden de çıkalım. Geç çıkmak istemiyorum."

Önümden çekildi ve elimdeki valizi alarak evden çıktı. Bende etrafıma son kez göz attım ve çıktım.

Bara geldiğimizde her zamanki gibi arkadaki odalardan kendime ait olanına geldim. Her ne kadar güçlü dursam da dizlerim titriyordu ve içim yanıyordu. Her gün güle oynaya çıktığım sahneye veda etmek için çıkıyordum. Bir kaybeden olarak çıkıyordum. Sevdiği adamı, yaşamını, ruhunu kaybeden biri olarak...

Gözlerimden akan bir iki damlayı hemen sildim. Şimdi olmazdı kendimi bırakazdım.

Ulaş sahnedeki çocuğa haber vermeye gitmişti. Gitmeden önce onunla da kısa bir konuşma yapmıştım. Sahneden ayrıldıktan sonra veda etmeyecektim. Bu yüzden erkenden vedalaşmıştım.

Bir parçam hala onu suçlasa da yaptığı şeyin pişmanlığıyla yandığını bildiğimden kırgın kalamamıştım ona.

Belki de doğru olanı yapmıştı. En ufak bir hatada beni aldatabilen bir adama kör kütük aşık olduğumu, Berat'ın verdiğim değere değmeyen bir adam olduğunu göstermişti bana.

Bu yüzden affetmiştim.

İçeriden adımı anons ettiklerinde derin bir nefes alıp verdim ve sahneye doğru ilerledim.

Söylemek istediğim şarkıyı daha öncesinde iletmiştim. Melodiler sahneye dolduğunda elime mikrofonu alarak yavaşça ilerledim ve durumumu en iyi sözlerle, duygularla anlatan şarkıya başladım.

Zamanında olmuş

Olanlar olabilir

Kalp krılıp yen

İçinde kalabilir

İnsan bu dünya'ya

Zaten misafir

Gelişimiz belli

Gidişimiz belli değil.

Gözlerimi açtım ve onun gözlerine baktım. Bugünün katiline...kalbimin sahibine. Ağzımdan çıkan nameler, tüm yaşanmışlığıma karşı yazılmış gibiydi. Hayatın getirdiği ve götürdüğü her şey inat, son kez diyerek devam ettim.

İnsanın ömrü bi kere

Dünyaya gelince

Kalp kırılınca içinde

Yen kalınca

Hayat 2 Bilet sadece

Biri geliş

Biri de dönüş

Ve ben dönüş biletimi almıştım o an. Hayatımın en güzel dönemini yaşatan adam, benim geliş sebebim şimdi dönüş biletimi vermişti. Söylemiştim, onsuz ruhu olmayan boş bir bedenden ibaretti görüntüm. Hala karşıma geçmiş, yarattığı hiçliğe bakabiliyor olmasına bile katlanamıyordum.

Sen istersen dövüş

İstersen seviş

Korkmuyorum korkmuyorum

Korkmuyorum korkmuyorum

Hayat senden artık

Hiç korkmuyorum

Evet artık korkmuyordum. Daha güçlü ve daha sağlamdım. Beni enkaza çevirmiş olabilirdi ama bu enkazı ona göstererek onu ödüllendirmeyecektim. O yüzden gelmemiş miydim buraya. Onun inine, kendi sahneme. Kim olduğumu göstermek için bugün buradaydım.

Bıkmadım bıkamıyorum

Aşk çok yüzsüz

Kaçamıyorum.

Arkamı dönüp gitmek ve kaçmak istiyorum ama yapamıyorum Aşk mıydı yüzsüz olan, yoksa layığını bulamayan bedenlere verdiğimiz değer miydi. Yüzsüz olan aşkı tatmasını bilmeyen bedenlerdi bana göre.

Hayat senden artık

Hiç korkmuyorum.

Diyerek tamamladım son sözlerimi. İçimden akan sözler ne yapsam da bitmeyecekti. Sabaha kadar baksam gözlerine yine de bitiremezdim ona ulaşan sessiz sözlerimi. Son bir kez daha dedim kendime ve çevirdim başımı hayallerimin katiline. Gözlerine baktım ve söyledim sessizce 'Sonsuz'um ol demiştim. Son'um olacağını bilemezdim'

Gözlerimden akan yaşlar, bulanık beynim ve enkaza dönmüş kalbimi toparlayarak indim sahneden ve koştum çıkışa. Burada durmak için bir sebebim kalmamıştı. Dağılan aşkımın son kırıntılarınıda silmiştim bu gece.

Artık Berat yoktu benim için ve gidiyordum sonsuza dek. Arkamdan adımı seslenen adamı duymazdan geldim ve hızlandım. Ne yaptığımı anladığı için koştu oda peşimden. Ama kalamazdım. İzin veremezdim tekrar beni kandırmasına.

Yanından ayrılmadığı biricik sürtük arkadaşımın şaşkın bakışlarını yakalamıştım en son. İhanetin bedelini ödetmemiştim ona ama şuan gördüğü sahne bile yetmedi acımı bir nebze dindirmeye. Kendimi arabama attım, arkamdan seslenişlerini duymazdan gelerek çalıştırdım ve sürdüm bilinmezliğe...

#BERAT#

Sevdiği kadını kaçırmış olmanın umutsuzluğu ile girdi içeriye genç adam ve iki kişilik kanepeye attı kendini. Saatlerdir onu aramıştı. Onsuz bu ev bile boş görünüyordu gözüne. Ne saçma şeyler yapmıştı .Kimseyi dinlememiş hata üstüne hata yapmıştı. Şimdi fark ediyordu ne kadar saçmaladığını. Yarın gidip özür dileyecek ve kendisini açıklayacaktı hayatının tek anlamına. Onsuz geçirdiği her saniye haramdı genç adama. İçindeki huzursuzluğu sevdiği kadının şarkıyı söylerken ki haline yordu. Onu o sahnede görmese, gözlerine bakmasa belki de açamaz gözlerini ve sonsuza dek kaybederdi sevdiğini. Ama düzeltecekti aralarını. Yaptığı hataların bedelini gerekirse öderdi ama kadını yanında olmalıydı. Kalbi sıkışıyor ve boğuluyordu düşündükçe. Kalktı ve önce televizyonu sonra camı açtı. Boğazın engin sularına bakarken duydu hayatının son sözlerini. Hayallerini o an yitirdi genç adam.

" SON DAKİKA "

Alkollü olarak araba kullanan ve olay yerinde kimliği tespit edilen bayan HAZAL ARMAN aşırı hızdan dolayı bariyerlere çarparak uçurumdan yuvarlanan araçta hayata gözlerini yumdu. Genç kızın bedeni ve yüzü tanınmaz halde.....


ALTIN KADEH "TAMAMLANDI"Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu