>>Bölüm 54 ( TATLI ÇEKİŞME)<<

114K 6.9K 897
                                    

" Tuğberk verir misin gerçekten Semra beni mahveder. Ellerim titriyor neden çünkü Semra'nın neler yapacağını bilmiyorsun! Hem başka kızların şeylerine bu kadar meraklı mısın? "

Ona doğru ilerlerken eline doğru uzandım onun bir an afallamasından yararlanıp elindeki flaşı kapmıştım.

" Yalan söylüyorsun çok belli."diye ısrar etti.

Tuğberk birden benim belimden yakalamış arkamdan kollarını dolayıp kaçmama izin vermemişti. Flaşı elimde sımsıkı bastırıyordum.

" Bırak beni!"

Sesimi yükselttiğimde kalbim durmak bilmeden çarpıyordu. Onun kollarının arasında biraz kaçmak için uğraştıktan sonra derin bir nefes alıp başımı onu göğsüne doğru yasladım. Başımı hafifçe arkaya döndürüp onun gözlerinin içine bakmaya çalışmıştım ki Tuğberk sıkıntıyla puflayarak kollarını belimden çekti.

" Sanırım hala birbirimiz arasında sırlar var. İzel davranışların bazen o kadar soğuk oluyor ki sana nasıl davranacağımı çözemiyorum. Bazen de o kadar samimi ve içtensin ki sana defalarca aşık oluyorum. O aklının içindekileri o kadar çok merak ediyorum ki bu beni gerçekten çıldırtacak anlıyor musun?"

Tuğberk'in sesi iyice alçalmış ve o gözlerime üzgün bir şekilde bakışmıştı. Sonra kendi kendine ironik bir şekilde gülmeye başladı. Başını iki yana salladı.

" Beni asla sevmeyeceksin. Hep onu düşünürsen beni asla sevmeyeceksin değil mi? Ben o olmadığım için kendimden nefret etmeye başladım. Keşke o ben olsaydım da beni deli gibi sevdiğini gözlerinde ve davranışlarında hissedebilseydim. Suçum o olmamak mı İzel? Gerçekten artık en küçük soğuk hareketin beni paramparça ediyor. Dayanacak gücüm kalmadığını hissediyorum. Seni böyle görmek..."

O konuşurken boğazımda oluşan baskının ağırlığını hissediyordum. Elimdeki flaşı döndürürken gözlerim dolmaya başlamıştı. Onu gerçekten seviyordum. Onun gözlerindeki acı çeker ifade bu sefer tam kalbime saplanmıştı. Neden böyle birden Altuğ konusunu açmıştı ki. Kendi kendine kavga başlatıyordu.Belki de ona her şeyi anlatmalıydım. Anlatmalıydım ve böyle daha mutlu olurdu. Hatta daha çok sevinirdi. Onu sevdiğime inanırdı. Bilmiyordum. Derin bir nefes aldım ve düşünmeden birden ağzımdan o sözcükler döküldü.

" Tuğberk sen o..."

O anda Tuğberk ellerini saçlarına sokmuş sinirle " Biliyorum ben o değilim. Olamam İzel. Olmayı denesem bile bir şeyler ..." sözümü kesmişti ki birden ona bağırdım.

" Beni dinle bir dakika lütfen! Demek istediğim o değil yani sen gerçekten Al..."

Birden kapı tıklatıldığında ikimizde başımızı o tarafa doğru çevirdik. Semra gülümseyerek içeri girerken " Kusura bakmayın rahatsız ettim galiba..." demişti ki Tuğberk hızla onun yanından geçip odadan çıktı. Söyleme cesaretimin hepsi bir anda uçup gitmişti. Bir imkanım varken ona söyleyememiştim. İnanamıyorum.Bir daha nasıl cesaret edeceğimi bilmiyordum.

" Kavga mı ettiniz? Burnundan soluyordu sanki? Annen Tuğberk'in sürprizi için seni almaya geldiğini söylemişti. Bende ..."

Semra birden sessizleşirken merakla benim yüzümü incelemeye başlamıştı.

" Ağlayacak gibi bir halin var? Sen mi haklıydın o mu? Berbat görünüyorsun."

Ağlamayacaktım. Flaşı sinirle yere çarpmak istemiştim ki elimi kaldırdığımda bir anda durdum. Bunlar flaşın suçu değil benim suçumdu.

" Ben hatalıyım Semra. Hem de sonuna kadar ben hatalıyım. Tam bir aptalım. Onu sevdiğimi gösteremiyorum. Beni yanlış anlaması için elimden geleni yapıyorum sanki..."

MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin