>>Bölüm 32( GERÇEKLER)<<

143K 7.6K 1.4K
                                    

Yürürken gözlerim sahada geziniyordu ve Barış'la Altuğ'un az ilerde şakalaştığını gördüm. Onların yanına Faruk ve Gökalp giderken yüzlerinde neşeli bir gülümseme vardı. Birbirleri için oluşturulmuş özel bir grup gibi duruyorlardı. Her biri farklı bir yapıda ama birbirlerini bağlayan o arkadaşlık bağıyla bir araya gelmişti. Çok fazla kavga ettiklerini görmemiştim. Aralarında kıskançlık varmış gibi de durmuyordu.

" İzel!"

Arkamdan nefes nefese kalan Semra koşarak gelmiş yanımda bir anda belirmişti.

" Hoca çağırıyor herkesi son yoklamayı alacak."

Lavaboya gitmek için spor salonunun kapısına yönelmiştim ama yoklamadan sonra daha iyi olacaktı.

" Bu arada Ezgi'nin morali bozuldu. Orada ne demek istedin?"

Semra merakla bana bakarken saçlarını geriye doğru ittirdi. Saçının bir parçası yanağının kenarına asılı kalmıştı. Hemen onu elimle düzeltip Semra ile birlikte sahanın ortasına yürümeye başladık.

" Altuğ'dan hoşlanıyormuş. Muhabbet açtı bende biraz gerildim."

Semra sonuna kadar gözleri açılmış bir anda olduğu yerde mıhlanıp kalmıştı.

" Hadi canım! Ciddi misin? Ben fark etmedim."

Semra'nın bazen aklı bir karış hava da oluyordu. Nasıl fark etmesi mümkün olmabilirdi ki? Semra'nın gözleri Tuğba ile sıraya ilerleyen Ezgi'ye kaydı.

" Sen ne tepki verdin? Sanırım kıskanmışsındır. Tabi bir de ilişkinizi gizliyorsunuz. Biraz sıkıntı."

Semra başını bana döndürdüğünde birden el kol hareketleriyle onu şaşırtmıştım.

" Ne kıskanacağım Altuğ'u. Hem Altuğ beni seviyor..."

Semra lafı ağzıma tıkamıştı.

" Kızım sen o kadar peşinden koştun. Onun için ağladın. Kıskanmadığını söyleme!"

Tabi Semra işleri o Altuğ'un saçma muhabbetinden beri ters algılıyordu. Ona açıklamasını yaptığımı hatırlıyordum ama o unutmuş gibi davranıyordu.

" Bir kere ben onun için ağlamadım onu belirteyim. Hem Ezgi öyle Altuğ'dan hoşlanıyorum dedi diye Altuğ'u ona bırakacak değilim."

Kollarımı birbirine kenetlediğimde Semra sinsi bir gülüşle bir omuz attı.

" Şundaki tribe bak. Seviyorsun işte. Kıskanıyorsun da deli gibi. Yüz ifadeni gördün mü? Böyle derken ilerideki Ezgi'ye nasıl gözlerini kısarak baktın.Allah'ım bunlar çok komik ya."

Semra'nın sırıtışı yüzüne yayılırken " Hadi gidelim sıraya geç kalacağız. Nazlıcığım bana kızmasın."dedi.

Semra ile en son sıraya geçerken Altuğ'un önünden geçiyordum ve onun yoğun bakışlarını yakaladım.Altuğ'un yüzü bu aralar daha çok gülüyordu. Faruk onu dürterken yenge geçiyor fısıldamasını duymuştum. Altuğ bana göz kırparken yine kalbim pır pır etmişti. Hoş bir duyguydu. Elimi boğazımı kesiyormuş sen bittin gibi yaparken Faruk'la bilerek göz göze geldim. Faruk'un yüzündeki gülümseme birden kaybolmuştu. Sonrasını düşündüğünü anlamak zor değildi.

Az ileride göz göze geldiğim kişi Ezgi olunca gururla ona baktım. Bana sinirliydi. Burnundan soluyordu. Ezgi'yle hiçbir zaman kötü olmamıştık ama bu aramızı açacağa benziyordu. Sıraya geçtikten sonra hoca yoklamamızı almış bugün bir kişi yoktu. Sınıflara dağılırken bedenden sonra ders olması hoşuma gitmemişti ama bugüne alışmak zorundaydık.

MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin