>> Bölüm 22 ( ALTUĞ)<<

168K 8.7K 3.9K
                                    

&

" Oo kimleri görüyoruz."

Sınıftan içeri girerken bütün herkes bana merakla bakıyordu. Semra koşarak yanıma gelip sırt çantamı benden alırken boynuma sarılıp yanaklarımdan öptü.

" Sensiz bu sınıfı bir gün daha çekemezdim."

Semra'yı ve onun bu konuşma şeklini özlemiştim. İçimde bir burkukluk vardı. Sabah erkenden babamla birlikte hastaneden ayrılmış Altuğ'a gidiyorum bile diyememiştim. Ona karşı bir sorumluluk hissettiğime inanamıyordum ama inansam iyi olacaktı.Eve geldiğim de annemin ve abimin ilgisi çok hoşuma gitmişti. Enes abi beni görmeye gelmişti. Bir çok kişi hastalığımı duyup ziyaret etmişti. Bahaneyle bir çok akrabamı görmüştüm. Şimdi de okuldaydım işte. Tuğba yanıma yaklaşıp bana gülümseyerek baktı.

" Hoşgeldin." dedi.

Gökalp arkadan gelip Tuğba'nın beline sarılmaya çalıştığında Tuğba sinirle onun elini ittirip " Önce o gözlerinin baktığı yeri düzelt sonra yanıma gel." dediğinde ikisinin komik hallerine baktım. Gökalp başını Tuğba'nın omzuna dayarken arkadan sıkıca sarıldı.

" Yarın annem seni bekliyor. Seni özlemiş. "

Gökalp Tuğba ile konuşurken şaşkın şaşkın onlara baktım. Gökalp'in ailesi Tuğba'yı biliyordu demek ki.

" Uf çok tatlılar ya."

Semra kulağıma fısıldarken zorla ona gülümsedim. Allah bozmasın demekten başka yapacağım bir şey yoktu. Onların yanından geçerken gözlerim Barış'a  kaydı. Bana başıyla küçük bir selam verirken bende aynı şekilde ona selam verdim. Faruk oturduğu yerden kalkıp sırasının üstüne oturdu ve bana doğru döndü.

" İyi misin bakalım?"

Yerime geçip oturduğumda Faruk'a doğru baktım. Sırasının üstünden bacaklarını yavaşça sallarken saçlarını düzeltiyordu.

" İyiyim sorun yok. Teşekkürler."

Semra çantamı sırama koyarken Faruk'a doğru kısa bir bakış attı.

" E köpeğin nasıl?"

Faruk'un dilinin altında çıkarmak istediği bir bakla varmış gibi duruyordu. Oturduğum yerden ona doğru döndüm.

" Yasmin'e geri verdim. Bakacak bir yerimiz yoktu."

Semra birden üzüntüyle bana kızdı. O köpeği nasıl geri verirsin diye bağırırken herkes bize bakıyordu. Barış Faruk'un arkasından bana bakarken Semra'ya kısa bir açıklama yaptım. Ezgi kapıdan içeri puflayarak girdiğinde hepimiz o tarafa baktık.

" Ne o uğraşan biri yok herhalde canın sıkılıyor."

Faruk Ezgi'yle dalga geçerken köpek konusu kapanmış şimdi herkes Ezgi'ye doğru bakması benim işime gelmişti.Ezgi bir anda durup kollarını birleştirdi ve Faruk'a baygın baygın baktı.

" O değil de cidden Altuğ neredeymiş? Babamın bile haberi yok."

Ezgi'nin Altuğ'u bu kadar merak etmesi ve ayriyeten babasına sorması aşırı şüpheliydi. Barış'la ikimiz birbirimize o an bakıştığımızda ikimizin sırrı olarak duracağını konuşuyordu gözlerimiz.

" Ne o çok mu özledin bizim şapşalı?"

Ezgi sıkıntıyla sırasına geçerken morali bozuk bir şekilde Faruk'a bakmaya devam etti.

" Ne yalan söyleyim özledim onu. Sınıfta bir ses oluyordu. "

O anda Tuğba söze karışmıştı.

MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin