Resim Tuğba
" Yok artık."
Altuğ'un hayretle ağzında çıkan kelimeler ilgimi kıza çekmişti. Kızın hafif dağınık kahverengi saçları omuzlarına dökülüyor renkli gözü özenle biçimlenmiş yüzüne mükemmel bir hava katıyordu. Okul kıyafetimizin bir kızın üzerinde bu kadar iyi durduğunu söyleyebilirdim. Kızı yüzündeki heyecanlı ifadeyi gülümseyerek kapatmaya çalışsa da yerinde duramıyordu.
" Altuğ bu şaka olmalı."
Faruk ellerini başının üzerinde birleştirmiş gözlerini kızdan ayırmadan bakıyordu. Gökalp'in tepkisine baktığımda elindeki kalemi yere düşürmüş büyük bir afallamayla kıza bakıyordu. Kızdan hepsinin bu kadar etkileneceğini tahmin etmiyordum ama cidden güzel bir kızdı.
" Tuğba arkadaşınızı fazla sıkmayın çocuklar. İyi dersler"
Rehberlik hocamız kızı sınıfa bıraktığında ingilizce hocamıza rahatsızlık verdiğinden dolayı özürlerini iletip çıkmıştı. Kapıdan bir görevli içeri girip en öne bir sıra yerleştirdikten sonra o da sessizce sınıfı terk etmişti.
" Ne yalan söyleyim daha çirkin bir şey bekliyordum."
Semra dedikodu yapmak için hemen arkasına dönmüştü. Hocamız önce kendini tanıtıp, kıza da sınıfa kendisini tanıtmasını söyledi. Kızın yüzündeki gülümsemesi kaybolurken bakışlarını bir yere odaklanmıştı. Kime baktığını anlama çalışırken Semra benden önce atılmıştı.
" Oha Gökalp'e bakıyor. Şimdiden kızın ilgisini çekmiş gibi. Altuğ'un baştan şansı yoktu zaten."
Semra'nın dediğine nedense katılıyordum. Nedense biraz bu durum için sevinmiştim. Kız başını çevirip gözlerini Altuğ'a çevirdiğinde kaşlarım merakla kalktı.
" Emin misin Semra?"
Kız aynı şekilde Altuğ'a bakarken yüzünde bir gülümseme oluştu.
" Bu kızı Yonca'lar kafalamadan biz kendimize çekelim."
Semra'nın ilgilendiği şey şuan Yonca'ların sırasındaki fısıldaşmaydı. Semra ne olursa olsun Yonca'ya karşı tavır alabilirdi. Her şekilde. Bu kızı da yanımıza bir şekilde çekeceğine emindim.
" Bu iddia burada sona erer. Bütün eğlence bitti."
Faruk sıra da geriye doğru yayılırken kollarını birbirine dolayıp sıkıntıyla Gökalp'e baktı. Şaşkınlığımı gizleyemeden nedenini soruvermiştim. Ondan önce kız konuşmuştu.
" Tuğba Dinçer. İzmir' den geliyom. Babam işini buraya taşıdığı için artık İstanbul da okula devam etmem gerekti. Umarım iyi anlaşırız.Altuğ sana bir sürpriz yapmak istedik. Bedirhan Amcamdan sana söylememesi için rica ettik. "
Kızın hafif bir İzmir ağzı vardı. Ona yakışıyordu ama sınıftaki herkes şaşkın bir şekilde bir Altuğ'a bir Tuğba'ya bakıyordu. Gözüm Altuğ'a kaydığında yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu. Gerçekten onun için büyük bir sürpriz olduğu kesindi. Şaşkınlığının etkisinden çıkamamış gibi duruyordu. Tuğba yerine geçerken Altuğ'a sonra konuşalım der gibi el işareti yaptı.
" Oha ben şok ama asıl şoku yiyen Altuğ. Baksana şuna ağzını bile açamadı.Hala kuzenine doğru bakıyor."
Semra haklıydı. Altuğ şaşırsa bile yüzünde anlamadığım sıkıntılı bir ifade oluşmuş o da Faruk gibi kendini sırada geriye doğru atmıştı. Gökalp üzgün gözlerle Altuğ'a bakarken elini ensesine getirmiş yanaklarını havayla doldurmuştu.
" İddiaları olmayacağı için üzülüyorlar şunların hallerine bak."
Semra sırıtmaktan kendini alamıyordu ama bunun iddiayla ilgisi olmadığı açıkça belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)
Romance" Mum olmak kolay değil, ışık saçmak için önce yanmak gerek."
