>>Bölüm 51 ( BİRLİKTE)<<

113K 6.7K 2K
                                    

" Ben yanlış mı duydum?"

Faruk eliyle Tuğberk'in gittiği tarafı gösterirken bakışlar bana çevrilmişti. Ben fazla bir tepki vermeyince bana garip garip bakıyorlardı tabiki.Ne yapacağımı bilememiştim. Ne tepki vermeliydim bilmiyordum. Altuğ her zaman kendini gözler önüne seriyordu. Ben buradayım diye basbas bağırıyordu ama onu tanımak çok zordu. O tırtıl olmaktan tamamen çıkmıştı ve bir kelebeğe dönüşmüştü. Normalde onun o tırtıl olduğunu biliyordum ama görünüş olarak bir kelebekti. Belki bu durumu en güzel böyle açıklayabilirdim.

" Yanlış duymadın. Bu kadar tesadüf olacağını sanmıyorum."

Gökalp beni incelerken Barış dudaklarını dişleyip bana baktı. Onunda benim gibi endişelendiğini biliyordum. Diğerlerine ne diyeceğini bilmiyordu sanki.

" Gökalp ne oldu?"

Tuğba merakla bir Gökalp'e bir Faruk'a bakıyordu. Faruk hala kendine gelememişti.

" İzel ve Barış neden tepki vermiyorsunuz? Hatırlamadınız mı?"

Faruk kendi kendine mırıldanırken Faruk'tan hızla gözlerimi kaçırdım. O sırada gözlerim Gökalp'le buluştu. Üstümde hissettiğim o baskı kalbimi yavaş yavaş hızlandırıyordu. Arkadan ayak sesleri gelirken Tuğberk'in sesini duydum.

" Sanırım bugün için teşekkür ederim. Bu arada sizi son kez fotoğraf çekmemi ister misiniz? Sonra benim ayrılmam gerekiyor."

Tuğberk yaklaşıp masanın üstündeki fotoğraf makinasına uzanmıştı ki birden Gökalp ona bir soru yöneltmişti.

" Fotoğrafçılıkla ne zamandan beri ilgileniyorsun?"

Bu soru Tuğberk'i de durdurmuştu. Gökalp'e doğru bir kaç saniye baktıktan sonra " Bilmiyorum içimde her zaman bir merak vardı sanırım. Bu kemarayı da İzel verdi. Arkadaşı hediye etmiş. Öğrendiğim şeyleri bunda deniyorum. Çok uzun zaman sayılmaz." diyerek açıklama yaptı. Tuğberk Gökalp'in o kadar kaba davranışına karşı ona düşmanca bir tavır almamıştı. Sorduğu soruya aralarında hiçbir şey olmamış gibi cevaplamıştı.

" Peki futbolu nasıl o kadar iyi oynayabildin?"

Gökalp Tuğberk'i soru yağmuruna tutarken nefesimi tutmuştum. Hemen bir şeyler yapmalıydım.

" Bilmiyorum. İlk kez futbol oynuyorum ve sanırım İzel'in sözünü tutmasını istediğim için biraz hırs yapmış olabilirim."

Faruk Gökalp'in ne yapmaya çalıştığını anlamış gibi birden bu sefer o soru yöneltmişti.

" Bana evlenmeyeceğini söylüyordun. Neden İzel'le evlendin?"

Tuğberk o anda kafası karışmış gibi bana baktı. Ne oluyor burada der gibiydi. O da bir gariplik olduğunu sezmişti ama Tuğberk konuşmasına devam etti.

" Evet İzel'le tanışana kadar böyle bir düşüncem yoktu. Onu gördüğümde ondan çok etkilenmiş olmalıyım ki fikrim değişti."

Gökalp hala bunun peşini bırakmayacak gibi görünüyordu. O anda Barış ayağa kalkıp ellerini çırptı.

" Hadi fotoğraf çekilelim. Çok konuşuyorsunuz."

Tuğberk onaylarcasına başını sallayıp masanın başına geçerken Faruk'un ve Gökalp'in bana olan bakışlarından kurtulamıyordum.

" İzel hatırlamadın mı cidden? Altuğ'da sana Tuğberk'in yaptığı aynı şeyi yapmamış mıydı? Yani biz bu çocuk ne diyor demiştik. Aynı sözlerdi ya. Hatırlamadığını söyleme. Altuğ'un yaptıkları her zaman ona özgü şeylerdi. Senin bunu hatırladığına adım gibi eminim. "

MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin