Bölüm 18

39.5K 1.7K 200
                                    

Şarkının hikayenin bu bölümüyle alakası yok fakat bölümü düzenlerken bu çalıyordu ve yakıştığını hissettim. Şarkıyı çok severim zaten.
Okuyan birileri varsa sevgiler.
-B.

Kapıyı açıp içeri girdikten sonra teyzesine seslendi Beste. "Teyze ben geldim! Yanımda da bir hasta getirdim..."

Güney ona gülerken ayakkabılarını çıkarıp kenara attı. "İçeri girmeye ne dersin sayın hastam?"

"Yürüyemiyorum..." dedikten son iki büklüm olup öksürmeye başladı Güney.

"Aptal!"

"Ben aptal değilim!"

Beste ellerini beline yerleştirip kaşlarını çattı. "Güney içeri gir çabuk!"

"Tamam sanırım bunu yapabilirim..." diyerek içini çekti. "Ah ölüyorum..."

"Beste canım kim hasta?"

Teyzesi ellinde patates ve bıçakla gelmiş öylece bakıyordu.

"Güney! Hoş geldin..." dedi ardından. Bu çocuğu nedense çok seviyordu. "Ellerimin haline bak, siz geçin ben geliyorum." dedikten sonra tekrar gözden kayboldu.

"Teyzen çok tatlı bir kadın..."

"Öyle..."

Güney düşünceli bir şekilde dudaklarını ısırdı. Kendi öz annesi bile bu kadar ilgili değilken Beste'nin teyzesi onu gördüğünde sevinç çığlığı atabiliyordu.

Beste'yi kızdırmamak adına içeri girdi. Ayakkabılarını onun koyduğu yere atıp içeri yöneldi. "Çok hastayım, çok..."

"Geç otur bakalım hasta varlık..."

Salona geçip geniş koltuğa oturdu Güney. Arkasına yaslanıp başını yana eğdi. "Beni nasıl iyileştireceksiniz doktorum?"

"Bilmiyorum... Seni içi buz dolu küvete koymamı ister misin?"

Dehşetle gözlerini açtı Güney. "Çıldırdın herhalde?"

"Sen çıldırttın beni!"

"Beste, kızım niye misafirimize bir şeyler ikram etmiyorsun?"

Teyzesinin sesiyle birlikte yerinden kalktı. "Önce senin günlük öpücüğünü vereyim de bu güzel yanaklar bana küsmesin..."

Beste'nin sevgiyle teyzesini öpmesini izlerken istemsizce gülümsemişti Güney. O kadar sevecen biriydi ki Beste'si...

"Güney, nasılsın bakalım?"

Zeynep Hanımın sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Gözlerini parıl parıl kahvelere çevirip yüzünü kaplayan tebessümle birlikte cevap verdi. "İyiyim, çok teşekkür ederim. Siz nasılsınız görüşmeyeli?"

"Ben de iyiyim Güney'ciğim... İşlerle ilgileniyorum, çok yoğun bankamız şu sıra..."

"Anladım..." demekle yetindi. Çalışma hayatı hakkında pek bilgisi olduğu söylenemezdi. İnsanların ne koşullarda para kazandığını bilmiyordu bile.

Onlara şu an bu kadar uzakken Beste'nin varlığıyla nasıl da onlardan oluyordu oysa.

"Derslerin nasıl Güney?"

"Pek iyi diyemeyeceğim..." dedi gülerek.

"Üniversite düşünüyor musun?"

"Kesin bir karar vermedim..."

Güney AralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin