Bölüm 6

67.6K 3.1K 338
                                    

Son ders bitmek üzereydi. Sınıfın kapısı ritmik bir şekilde çalındı. Öğretmenin 'Gir' demesine bile fırsat kalmadan yeni öğrencilerden bir nöbetçi sınıfa girdi.

Öğretmen masasına seri adımlarla yürüyüp, bir şeyler söyledi. Gözleri Güney'in üstünde dolaşırken sınıftan çıktı.

Beste onun bakışlarını takip edebilmişti. Herkes gibi lise 1'ler bile Güney'i fark edecek kadar dişiydi.

"Aral ve Beste müdür yardımcısı sizi çağırıyor."

Öğretmenin kalın sesiyle düşünceleri bölündü. Güney'e odaklı gözlerini, Aral'a çevirip ayağa kalktı.

Çantasını toplarken kafasında bir sürü soru dolanıyordu. O karmaşayla kalemliğini yere düşürdü. Bazen sakarlığından fena halde nefret ediyordu!

"Kahretsin!" diye tısladı. Eğilip kalemliği sertçe eline aldı ve çantanın içine tıktı.

Sınıftan hızla çıkıp, kapıda onu bekleyen Aral'ın yanına ulaştı.
Aral yeşil gözlerini ona dikmişti. "Kesin ceza içindir..." diye açıkladı.

Beste başıyla onu onayladı.
Koridorda sessizce yürüyüp, merdivenleri indiler. İlk kattaki geniş odanın önüne gelene kadar konuşmadılar.

Aral, kapıyı tıkladı ve Beste'nin girmesi için açtı.

Beste onun kibar hareketlerine yine hayranlıkla bakarken gülümsemeden edemedi. Odaya girip onlara teyzesinin deyimiyle 'Mahkeme duvarı' gibi bir suratla bakan kadına yöneldi.

"Cezanız bugün başlıyor..." diyerek onları süzdü kadın. "Okul hademesi size ne yapmanız gerektiğini söyler."
Kadının yüzünde Beste'nin anlamlandıramadığı bir ifade vardı. Sanki bu ceza işinden zevk alıyordu.

İkisi de aynı anda "Tamam..." diye cevap verdi.

"İlk önce havuzu ve kabinleri temizlemenizi istiyorum... Malum çok sevdiğiniz bir yer." Sandalyesini döndürüp, dosyalarına yöneldi kadın. "Çıkabilirsiniz..." dedi yüzlerine bile bakmadan.

Beste, Aral'a baktığında ellerini sinirle sıktığını fark etti. Yüzü çok gergindi ve yeşil gözleri öfkeyle parlıyordu. Soru dolu bakışlarını gözlerine dikti.
Aral sessizce nefes alıp, verdi. Kapıyı açıp, Beste'nin geçmesini bekledi. Onun arından odadan çıkıp, kapıyı hızla çekti.

Koridoru sessizce yürümeye başladı. Beste de onu takip ediyordu. Bodrum kata inerlerken "Neden sinirlendin?" diye sordu.

"Sonra söylerim." dedi Aral sesini kontrol etmeye çalışarak. Adı gibi biliyordu sesinden bile korkutucu bir tınının yayıldığını.

Hademenin küçük odasına vardıklarında Beste ondan önce kapıyı çaldı. Adama cezalarını kısaca anlatıp, havuzun anahtarlarını istedi.

**

Güney öfkeyle kapanan kapıya bakıyordu. Anlamsız bir kıskançlık bedenine saldırmıştı adeta. Neden Aral'ı kıskanıyordu? Neden öfkeliydi?
Dişlerini sıktı hırsla. Birkaç dakika öfkeyle soludu. Sonra gözlerini kapatıp, Beste'nin gülümseyişini düşünmeye başladı.

Biraz sonra gevşemişti. Öfkelenmesine gerek yoktu, kuruntularla kendi iradesini zorlamamalıydı.

**

Beste üstünü değiştirirken Aral'ın öfkesi ve Güney'in değişimi arasında bocalıyordu. Ne yapacağına bir türlü karar verememek en zoruydu.

Kafasını iki yana sallarken, kendini dışarı attı.

Aral'ın erkeksi kokusunu duyunca derin bir nefes aldı. Bu kokuya artık alışmaya bile başlamıştı. Sonra sesini duydu ve hafifçe ürperdi.

Güney AralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin