Episode 33 | Dealing with the Death of a Loved One

748 37 12
                                    


Tiffany

"Sarhoş olmak istiyorum!" diye konuştuğumda başını onaylamaz şekilde salladı.

"Yarın doktorunla akşamdan kalma bir şekilde mi görüşeceksin?"

Gülümsemeye çalıştım ve "Hiç sarhoş olmadım! Tedaviye başlamadan önce denemek istiyorum lütfen!" diye ikna eder bir sesle konuştum. Sarhoş elbette olmuştum ancak kendimi yavru köpek gibi göstermem lazımdı.


"Dışarıda değil otel odasında içeceğiz ve bizi otelden attırmayacaksın, söz mü?" dediğinde sırıttım ve başımla onayladım.


"Daha hızlı!" diye bağırdığımda kaskın açıkta bıraktığı saçlarım rüzgarla aynı yönde salınıyordu. Kaskın camı açıktı ve yüzümde hissettiğim serin hava ile damarlarımda gezinen adrenalin hissi özgür hissetmemi sağlıyordu.

Tepkime gülüp daha da hızlandığında heyecanla çığlık attım. Ellerim, siyah deri ceketi üzerinden belini daha da sıktığında başında kaskı olmayan Zayn'in gülümsediğini fark ettim.

Kaçla gittiğimizi bile göremediğim kadar hızlı gittiğimiz neredeyse boş olan yolda, motor üzerinde değilmişiz gibi bir elim yavaşça karnında biraz daha aşağıya indi.

Arsız bir sırıtış yüzümüzde yer alırken "Az kaldı, kötü kız." diye konuştu.

"Seni ilk gördüğümde de dediğim gibi, motor sürmeyi sakın bırakma! Tapılası oluyorsun." diye konuştum.

Motor gitgide yavaşlayıp toprak bir yola girdi ve birkaç dakika sonra da bir evin önünde durdu.

"Yani bana tapıyor musun?"

Motorundan inip, beni de indirdiğinde kaskımı çıkardım ve alayla "Hayır ama niçin tapmamı sağlamıyorsun?" diye konuştum.

Sadece çarpık bir gülüşle yetindi ve elimi tutup çevredeki tek eve doğru sürükledi. Bense yeni çıkmaya başlamış sakalları ve dağınık saçlarıyla nasıl mükemmel gülümsediğini düşündüm.

Toprak bir yol ve bir sürü ağaçtan başka bir şeye sahip olmayan buna rağmen fazla görkemli bir eve girdiğimizde, siyah pantolonumun paçalarına sıçramış çamur izlerine baktım.

"Bugünün yaşandığına dair bir kanıt." diye mırıldandığımda Zayn, arkamdan sarılıp "Bugünün yaşandığına dair başka izlerin ve kanıtların da olacak." diye fısıldadı.

Gülüp ondan ayrıldığımda tüylerimin ürpermesine engel olamamıştım.

"Öyle mi diyorsun?" diye sorduğumda sırıttı ve "Sen, günün nasıl bitmesini istiyorsan öyle biter prenses."

"Sanırım sarhoş bir halde bazı kötü şeylerle geceyi bitirmek istiyorum." Diye mırıldandığımda dudağını yaladı ve "Sağ taraftaki büyük olan odaya geç ve sürprizini gör öyleyse." Dedi.

Odanın bir duvarı sadece camdan oluşuyordu ve ağaçların dallarının birbirlerine karışmasını, hafif bir rüzgarla yerdeki sonbahar yapraklarının havalanmasını izleyebilmek için iki koltuk da karşısına çekilmişti.

Mükemmel duruyordu, saatlerce oturup izleyebileceğim bir manzara olsa bile yapamazdım çünkü artık uzun bir vaktim yoktu ve "saatlerce" bir şeye zaman harcayamazdım.

Bakışlarım yan tarafımdaki mutfakla odanın birleştiği kısmında olan koyu renkli tezgaha kaydığında şaşkınlıkla Zayn'e döndüm. Dudağını dişleyerek beni izliyordu ve iyi bir tepki vermemi bekliyordu.

Laughed to Life • Zayn Malik | (UNEDITED)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin