Episode 24 | Begrudge

1K 54 10
                                    

Episode 24 | Begrudge

Tiffany

Evelyn'in yüzünde bariz biçimde belirgin olan endişe duygusunun bende zerre olmaması tuhaf hissettiriyordu.  Odada gergince otururken başını iki yana sallayışını sakinlikle izledim.  

"Halüsinasyonlar, ha?"

Sesindeki huzursuzluk, siyah bir duman gibi ağzından kelimelerle beraber çıktığında kendime engel olamadan kapalı kapının arkasındaki Zayn'e baktım. Gözlerini yummuş, vücudunu duvara yaslamıştı. Onu sıkıca saran en sevdiğim siyah pantolonunun arka cebinde bir ölüm kutusu taşıdığını biliyordum. Sevdiği kızın da içinde ölüm taşıdığını bilse yine de sevmeye devam eder miydi diye düşünmeden edemedim.

Oturduğum yerde biraz daha içe çökerek başımla onayladım ve onu tekrar ettim.

"Halüsinasyonlar."

Gözünün önüne gelen saçlarını hızlıca kulağının arkasına sıkıştırırken "Hastaneye yatırılman lazım, Tiffany." diye konuştu.

Sesinin tonunun biraz yüksek çıkmasından dolayı hafifçe kaşlarımı çatarak biz duymadıklarına emin olmak amaçlı tekrar kapının arkasındaki çocuklara baktım.

Bir şey duymadıklarına emin olduktan sonra tekrar Evelyn'e döndüğümde net bir şekilde "Hayır," dedim. "Hastaneye falan yatmayacağım."

Bu kadar net olmamı beklemiyormuş gibi kaşlarını kaldırdığında alayla güldüm. 

"Yeme bozukluğum var, uzun zamandır regl olmuyorum, beyin fonksiyonlarım olması gerektiği gibi değil, karaciğerim gitgide kötüleşiyor ve bağışıklık sistemim çöküşe geçti. Hastaneye yatacak olsaydım hangi bölümde yatırırdın?" 

 Kendimle bu kadar kolay dalga geçmemin şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra "Ama," diye fısıldadığını duydum. "Öleceksin."

"Bana bilmediğim bir şey söyle." diye alayla konuşmaya devam ettiğimde başını umutsuzca iki yana sallayışını izledim. 

Bu konuda dalga geçmek, bu kadar çabuk kabullenmiş olmak tuhaftı ancak benim olayım hastalığından dolayı kilo alan birisinin diyet yapmasıyla eşdeğerdi. Elimden bir şey gelmeyeceği halde çabalıyordum.

"Eğer hastaneye yatırılırsam, net bir şey uygulayamayacaksınız ve yine öleceğim. Hastanede zaman kaybetmek istemiyorum ve gruptan kimsenin bilmesini de istemiyorum, anlaştık mı?" diye yapay bir gülümseme gönderdikten sonra cevap vermesine izin vermeden devam ettim. "Ben de öyle düşünmüştüm."

Tam çocukları içeriye çağıracakken Evelyn'in bana karşı çıkan güçlü sesini duydum. "Bunu yapamazsın."

Oturduğum yerde dik bir konuma gelip bacak bacak üstüne attıktan sonra "Nedenmiş o?" diye kayıtsız bir sesle konuştum. Bana onlara nasıl davranacağımı söyleyecek son kişiydi.

"Bunu onlara yapmaya hakkın yok." derken titreyen sesindeki sahiplenici tonu inanamayarak algıladığımda hafifçe güldüm.

Elimi çenemin altına koyarken ona doğru eğildim ve alayla sordum. 

"Ve bunu kim olduğunu sanarak söylüyorsun?"  Ona aramızda sadece birkaç gündür bulunduğunu hatırlatmak yerine kendisinin de çok iyi bildiğine emin olduğum maddeyi okudum. "Hastanın, kendisiyle ilgili tıbbi ve kişisel bilgilerin gizliliğine gereken saygıyı göstermesini doktordan beklemeye hakkı vardır."  

Sinirlendiğini gözlerinden anlayabiliyordum. Yanakları sinirden kızarmaya başlamıştı ve gözleriyse beni öldürecek gibi bakıyordu ama öldürmesi benim için sorun olmazdı, zaten ölecektim.

Laughed to Life • Zayn Malik | (UNEDITED)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin