" Kızmazsanız ve aramızda kalırsa size bir şey söylemek istiyorum"
" Elbette, sen de bir oğlumsun dedim sana unutma. Herkese söylemem bunu"
" Biz çıkmaya başlamadan önce Mert bana, ben istediğimle istediğim şeyi yaparım, sen yapamazsın, demişti. Ben de zorunlu kabul ettim. Şimdi merak ettiğim, Mert ya yalnız değilse teknede. Yani yanına birini almışsa. Sorsak Sabri abiye, belki biliyordur. Ayıp olur mu acaba"
Bu söylediklerimden tedirgin oldu Kaptan. Boku yedik sanırım, yine tutamadım dilimi. Ne salağım ya. Durdu epey düşündü, sonra bana baktı, neyse ki gülümsedi. Ohh öyle korktum ki bana kızacak diye, zaten herkes kızıyor. Türkçe'ye geri döndüm. Hollandalı bunları duysun istemedim.
" Aslında Mert sizinle geldiğimi bilse bile kızar bana. Ondan izin almadım. Neyse söylediğim şeyden vazgeçiyorum, sizi zor durumda bırakmak istemem sonuçta"
" Sen iyice tutulmuşsun Mert'e. Ama bu kadar ayrıntı düşünme. Mert bu ne yapacağı belli olmaz, onunla gerçekten birlikte olmak istiyorsan bazı şeyleri görmezden gelmen gerek. Benim görüşüm bu tabii, sen ne düşünürsün bilemem. Sonuçta Mert'le senin aranda bunlar"
Biri daha, ayrıntı düşünme, dedi bana. İnsanlarda bıraktığım izlenim bu mu? Ayrıntı düşünen bir zavallı. Bazı şeyleri görmezden gelmem, gerekiyormuş. Şimdi Mert'in başka biriyle birlikte olması ve asıl ünlü, sürü, düşünceleri.
Bunlar, ayrıntı, mı oluyor. Ama Kaptan sanırım bu konuda benim yanımda olmayacak. Tavrını açıkça belirtti, rüzgarın oğlundan yana. Daha fazla deşmemek en iyisi. Git ve gör, diyor. Gider görürüz Mert bey yanına kabul ederse bizi tabi. Daha bunu bile bilmiyorum ki.
Her şey güzel olacak, dedim Peter'e, ama buna inanarak söylediğimi sanmayın. Neyin ne olacağını bilmiyorum ki ben. Kendimle ilgili karar alıcı olamadım hiç. Öylece dolanıyorum sadece ortalarda ve birileri beni kolumdan oraya buraya çekiştiriyor.
" Bana Mert'in annesiyle kavgasının nedenini anlatacak mısınız peki"
" Anladığım sizin aranızdaki sevgi derin. Her derin şey gibi de sanki biraz karanlık. Anlatacaktım ama iyisi mi buna Mert karar versin. Buluşunca sorarsın, aranıza hiç bir konuda girmemek gerektiğini düşünüyorum"
Karanlık?
≈≈≈
Sabri abi Mert'lerin tekne kiraladığı şirketten onlarla telsizle bağlantı kurmuş. Babasının ve benim denizde olduğumuzu, ondan haber beklediğimizi söylemiş. Mert annesi onu aramasın diye telefonunu kapalı tutuyormuş.
Sabri abi bunları Kaptan'a anlattıktan sonra, yolculuğumuzun üçüncü akşamında, teknede görevli çocuklardan biri gelip telsizde Mert'in olduğunu söyledi. Koşarak dümenin oraya gittik. Allahım inşallah sinirlenmemiştir benim babasıyla beraber olmama.
Mert 〰 Kaptan
baba sabri abinin söyledikleri doğru mu?
Kaptan 〰 Mert
evet yanımda can istersen buluşalım bir yerde ben de görmek istiyorum seni can da ne dersin?
Epey cevap vermedi Mert. Kaptan biraz sinirlenir gibi oldu Mert'in susmasına. Konuşmamaya devam edince Mert, Kaptan telsizi bana uzattı.
" Görev sen de"
" Ne desem doğru olur"
Dedim mandala basmadan Kaptan'a.
" Sen yalnız konuş biz gidelim. Artık ne dersen bilmiyorum, ikna et yeter"
Can 〰 Mert
mert benim can konuşabilir miyim?
Yine cevap vermedi epey. Bu annesiyle neyin kavgasını yaptı da dünyaya kapadı kendisini böyle. Tabii teknede Cihan'dan başkası veya başkaları da var mı? Bilmiyoruz. Sonunda dile geldi, rüzgarın oğlu.
Mert 〰 Can
tamam söyle
Tamam söyle. Köpeğiyle konuşuyor sanki. Köpeklere, söyle, denmez gerçi ama neyse. Ben değişik bir türüm sanırım. Annene kızdıysan benim ne suçum var, neden bu kadar ters ve soğuk davranıyor bana.
Can 〰 Mert
kızma ama ne olur buluşalım konuşalım sonra istemiyorsan babanlarla dönerim ben yine hiç olmazsa seni bir göreyim yalvarırım
Mert 〰 Can
yanımızda başkası da var ama sonra trip yapma
İşte dedim ben, o kadar zaman yalnız yatar mı Zeus. Götürmüşler birini işte. Hep özledikleri gibi aynı kişiyi becerip, ne diyorlardı, eskiden seviştikleri günlerine dönüyorlardır. Ne olur sanki, kimse o kişi artık, Cihan'la beraber olsa ben de Mert'le. Neden olmuyor bu.
Can 〰 Mert
kim var mert yanınızda
Mert 〰 Can
bak söylüyorum sana daha duyduğunda sinirleniyorsun benim de kafam bozuluyor bırakalım bu konuşmayı
Can 〰 Mert
kızma tamam kabul buluşalım bir şey demeyeceğim söz ama söyle yine de kim var
Mert 〰 Can
sana ne ama neyse madem bilmek istiyorsun cihan tanıdığını söyledi emir
Emir kevaşesi. Sonunda Mert'le birlikte oldu demek. Ya da önceden olmuştu bilmiyorum. Sürü oluşmuş. Telsizi dümeni tutan çocuğa verdim, en yakın bir adayı belirlediler Mert'le beraber, bulunduğumuz koordinatlardan.
Kaptan yarın akşama doğru orda oluruz, dedi. İyi olalım bakalım, deli gibi özledim ve deli gibi kızgınım kıskançlıktan. En önemlisi o kadar güzel bir çocuktu ki Emir, bu kıskançlığımı bine katlıyor. Ne yapmam gerekiyor hiç bilemiyorum, ama belli etmemem gerek Mert'e.
Benim ve onun aynı anda sinirli olması demek, benim abuk sabuk konuşmam demektir. Bunun sonunun neyle biteceği de belli. Ya bırakır beni çeker gider ya da ben dayak yerim. Bu hep böyle oldu, ağzımı tutmam gerek.
~~~
Kaptan sevindi Mert'in buluşmayı kabul etmesine. Beni de kutladı onu razı ettiğim için. Yumuşak davran, demeyi ihmâl etmedi. Öyle yapmasak zaten Mert kabul eder miydi buluşmayı Kaptan amca. O hep sinirli, ben de hep yumuşak olmak zorundayım.
≈≈≈
YOU ARE READING
Liseden Üniversiteye
Teen FictionKendin olabilecek misin? Sadece ve sadece kendin. Saf yalın doğduğun halin. Kabul etmekten korktuğun. Belki utandığın. Kendine bile göstermek istemediğin... Esas KENDiN olabilecek misin? Bu hikayede anlatılmaya çalışılan bu.... O anlaşılamayanın şii...
LU_48 ~~~ mavi ve beyaz ~~~
Start from the beginning
