SÜVEYDA...

130 18 4
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR...

Ağır adımlar ile klübün kafesine ilerlerken bir yandan Albina ile mesajlaşıyordum.
İşyerinde olduğu için sıkıntıkıdan patladığını söyleyip duruyordu.
Son olarak kolay gelsin yazdım ve mesajı gönderdim, telefonumu mavi renk, dar paça, kot pantolonumun arka cebine sıkıştırdım.
Gözlerimle kafeyi süzdüğümde birkaç kişinin masaya oturmuş ellerindeki telefonlarla ilgilendiklerini görmüştüm.

Az ileride cam boyunda oturan klüp sahibinin yanına gittim.

"Merhaba, oturabilir miyim?"

Yüzünü çevreleyen geniş gülümsemesiyle;
"Elbette oturabilirsiniz."

İlk karşılaştığımız gün tanışamadığımız için;
"O gün tanışamamıştık, adım Ceylan Sinemis Öz." dedim.

"Evet öyle olmuştu. Zaten o gergin havada tanışmak pekte iyi olmazdı."
Diğer masalara servis yapan garsona yanımıza gelmesi için işaret yaptı.
"Adım Kuzey Başaran seninle tanıştığıma memnun oldum Ceylan. O gün umarım canın yanmadı?"

"Yo ben o olayı unuttum bile."

Evet unutmuştum çünkü onun üzerine yeni bir yüz kızartıcı olay yaşamıştım. Ve bu sadece benim saflığımdan kaynaklanmıştı.

"Aykut sizin arkadaşınız değil mi?"
İkisininde birbirinden çok zıt oldukları bâriz ortadaydı.

"Evet kendisi benim için arkadaşlıktan daha fazlasını ifade eden dostum. O gün ben çağırmıştım kendisini, sizi hoş karşılamadı sanırım."

"Yalnış anlaşıldım diyelim."
Bu arada masaya gelen garsona iki tane kahve söylemişti.

"Eee Ceylan hanım, memnun musunuz hizmetlerimizden."
Gülerek cevap verdim.
"Tabi neden olmasın gâyet memnunum. "

Garsonun masaya koyduğu kahveden dağılan yoğun kokuyu çiğerlerime çektim ve ardından dumanı çıkmakta olan kahveden bir yudum aldığım zaman ağzım yanmıştı.
Kahvenin yanında getirilen sudan içerken masaya yaklaşan iki tane genç bayan dikkatle bana bakıyorlardı.

Bir tanesi elindeki kol çantasını masanın üzerine koydu;
"Kuzey, canım ben geldim." dedi.

Daha sonrada Kuzey'in boynuna kollarını dolamıştı. Bir yandan da gözleriyle beni süzüyordu. Sanırım sevgili olmalıydılar, omuzlarının altında biten açık kahve tonundaki saçları, sıcak hahve tonunda olan göz rengi ile orta boylarındaki bu bayan hem güzel hem de fazlasıyla kıskanç görünüyordu.

Yanındaki minyon tipli sarışın kızın ise hiçte arkadaşı gibi beni süzmüyor, aksine elindeki telefonuyla ilgileniyordu.

Bir elini Kuzey'in omzuna atmış olan bayan; kinâyeli ve meraklı ses tonuyla,
"Eee genç bayanı bizim ile tanıştırmayacak mısın hayatım?" dedi.

Kuzey'in dişlerinin arasından sırıtarak, fısıltıyla söylediği cümleyi duyduğumda gülmüştüm.
"Sen varya, sen çok fenasın."

Ardından beni göstererek,
"Bu bayan Ceylan-",
duraksadı, kesin herkesin pek alışkın olmayan ikinci ismimi unutmuştu.

"Ceylan Sinemis Öz." diyerek devam ettim.
"Kusura bakmayın ilk defa duyuyorum."
Yanındaki bayanı ve sarışın kızı göstererek;
"Bu güzel bayan Lâle Başaran, bu güzel kız ise Berva Alkan."

İsminin Lâle olduğunu öğrendiğim bayan elini uzattığında karşılık verdim.
"Memnun oldum Ceylan," Bakışlarını Kuzey'e çevirerek devam etti. "Kuzey'in müstakbel eşi oluyorum."

ESARETWhere stories live. Discover now