" Erkek olsa direk ben döverdim ama kız işte. Neyse kampın sonunda kızlarla bir ayar yaparsınız. " deyip güldü.

Ona sinirle karşı çıktım.

" Kızlarla değil! Kendim döveceğim. Tek başıma. "

Kafası biraz karışsa da konuştu.

" Sen bilirsin. Ee, yeni dondurma alayım mı, yürümek mi istersin? "

Sanırım koşmak istiyordum.

" Koşmak isterim. "

" Peki. " dedi gülerek. " Hadi koşalım. "

Cümlesini bitirir bitirmez hızla koşmaya başladım. O da benimle koşmaya başladı.

İkimiz yanyana koşarken uçuşan açık saçlarıma aldırmadan deniz kokusunu içime çektim.

İstanbulda kız kulesinin karşısında koşarken de böyle hissederdim.

Tabi o zamanlar ayağımda bir spor ayakkabı, kulağımda kulaklık olurdu.

Deniz' in benimle aynı hızda koşmak için çabaladığını fark ettiğimde biraz yavaşladım. Ne kadar koştuk, bilmiyordum. Fakat ikimizde yorulmuştuk.

Durup kenardaki banklardan birine oturduk.

" Sinirin geçti mi biraz? " diye sordu.

Başımı iki yana salladım.

"Bilmiyorum. "

Kesinlikle kinci bir insan değildim. Bana yapılan kötülüğü uzun sürse de bir gün mutlaka unuturdum. Ve bu özelliğimden nefret ediyordum.

Cebimden saati çıkarıp baktım.

00.00

Kesin biri beni düşünüyor.

'Kim düşünecek ki? ' dedi uzun zamandır ortaya çıkmayan mantığım.

Deniz düşünebilir, kızlar düşünebilir, Hazal bile düşünebilir mantık niye böyle beni bozmak gibi bir hevesin var ki?

Mantığım cevap vermedi.

Mantık terk.

'Yeter ki şöyle keko keko cümleler kurmayı kes Melis. Ben hiç gitmem.'diyen mantığıma gözlerimi devirdim.

" Neden gözlerini devirdin? " diye sordu Deniz.

Aov. Ben Deniz' in burada olduğunu unutmuşum.

Mantığımla konuşurkenki yüz ifadelerimi gördüğüne göre kesin delirdiğimi düşünüyor.

Eh, çok da yanlış düşünmüyor.

" Ben artık kulübeye gitsem iyi olacak."

" Tamam, seni bırakayım. "

" Gerek yok ya ben tek giderim. " dedim.

" Seni bu saatte yalnız başına bırakamam. " diyerek beni susturdu.

Ah Deniz ah. Ben tek başıma daha da geç saatlerde nerelere nerelere gittim bir bilsen.

" Peki. " diyerek kabullendim ve beni kulübeme kadar bırakmasına izin verdim.

-----------

"Ben o kızı. Ya ağzıma küfür almak istemiyorum. " dedi Zeynep.

" Ya nasıl böyle bir oyun yapar o kız! " dedi Ezgi.

Aslı ise kelimeler yerine hareketleri konuşturmaya karar vermiş olacak ki, ayağa kalktı ve hızla kapıya yürümeye başladı.

" Ona gününü göstereceğim. "

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Where stories live. Discover now