⭐13.Bölüm

113 14 39
                                    

Sen içindeki sonsuz karanlığa mahkumsun,katil..

-AÇIK YARALAR-

"Durun!Hareketsiz kalın!"

Bütün gruplar,eğitmenlerinin talimatı ile sessizliğe bürünerek durdu.Tarık yavaşça yere doğru eğildi ve büyük izlere sakince dokundu.Yanına çöken Hazal'da onunla aynı hareketi yaptığında bir süre birbirlerine baktılar.Gözlerinde ki keskin bakışlar ne olduğunu çok iyi biliyorlardı,

"İzler taze,hala buradalar."

Hazal sadece başıyla onaylamakla yetindi.Doğruldukları esnada,cam kılıcını büyük bir hızla çekti ve mükemmel bir çeviklikle elinde döndürdü.Diğer eline uzun hançerini alıp etrafa delici bakışlar atan Hazal,sonradan arkasında ki bitap düşmüş gençlere baktı,

"Gardınızı sakın düşürmeyin!Hedef yakınlarda!Ama onun yanı sıra bir şey daha var,"

"Cehennem köpekleri!"

Tarık'ın sözlerini,soğuk kanlılıkla kesen Hazal'a kaydı herkesin bakışları.Hançerinin keskin kısmı bileğine dayalıydı.Kılıcını ise yüz hizasında,hazır bir şekilde tutuyordu.Hançeri de aynı hizada kaldırarak izler boyunca yavaşça ilerlemeye başladı.Bakışları sertti ve izler ile yol arasında mekik dokuyordu.Grup aynı şekilde,gardlarını alarak Hazal'ın ardından ilerliyordu.Temkinli ve sessizce yapılan dikkatli adımlar,tek bir çıt çıkmasını bile sağlamıyordu,

"Küçük aslanlar,ormanda koşuyorlar.."

Gelen melodik kadın sesi ile,herkes farklı yerleri bakışları ile tarıyordu.Hazal durdu ve arkaya dönmeden sağ elini yumruk yaptı,sol eli ile de etrafını işaret edip sağ elinin tamamını kapladı.Ellerini indirdiği sırada Tarık'da farklı hareketler yapmıştı.Avcıların hepsi silahlarını hazır hale getirip,Doğa üstüleri ortalarına alarak bir bariyer oluşturdu,

"Küçük aslanlar,tehlikeye gidiyorlar.."

Kulağı dolduran o melodik ses ile Ezra afalladı.Bu küçükken annesinin ona söylediği bir şarkıydı.Ancak bu şarkıyı sadece o ve annesi biliyordu.Aklına,Kerim Bey'in sarf ettiği sözcükler doluştu bir anda.Kulaklarını dört açtı ve gelecek sese odaklandı,

"Durun aslancıklar.."

Ses ormanda yankılanırken,Ezra da gelen sesle aynı anda mırıldandı şarkıyı,

"Canavarlar geliyorlar.."

Mine garipseyen bakışlarını ağabeyine çevirdi.Kaşlarını tamamen çatmıştı genç kız.Ağabeyi ise sadece yeri inceliyordu.Ezra'nın aklında ise annesinin yapabilecekleri vardı.Annesi ona hep bir cadı soyundan geldiğini anlatırdı ancak tam gücünü bilmiyordu.Bu annesiyse,ses tonuna bakarak hiç iyi şeyler olmayacağını çıkarttı genç adam.Kafasını kaldırdı ve her bir ayrıntıda göz gezdirdi.Annesini ikna edebilirdi,onu öldürmek zorunda kalmayabilirlerdi,

"Eğer canavarlar sizi hissederse,"

Ezra aynı melodiyi tekrarlayarak sesini yükselttiğinde,herkesin bakışları onu buldu.Ancak o sadece her hangi bir ses bekliyordu.Daha yakından gelen sesle herkes pür dikkat sol taraflarına baktı,

"Sizi yutacaklar.."

Bu onun sesiydi ama,hala görünmüyordu.Sesin geldiği yöne herkes silahını doğrultmuştu.Hazal ise bir adım öne attığında,gelen yaprak hışırtıları ile durdu,

"Ezra?"

İşte!İşte onu tekrar gördü Ezra.Annesini,kahverengi saçlarını ve simsiyah gözlerini.Fakat,vücudunun her tarafı salgınla kaplanmış,bembeyaz teni solmuştu.Üzerinde bembeyaz bir kıyafet vardı ancak kıyafetin üzeri siyah sıvılarla doluydu.Kafa derisinde ise ufak yanıklar vardı.Bu görüntü,onun annesi olmaktan çok uzaktı.Herkes silahını ona doğrulttuğunda ürkmüştü,

KARANLIKWhere stories live. Discover now