⭐4.Bölüm

151 19 43
                                    

Gerçekler peşini bırakmayacak kadar güçlüdür..

-SIRLAR ASLA YALAN SÖYLEMEZ-

Sandalyeye sert bir şekilde tekme atıp,odanın duvarına çarpmasına sebep olmuştu genç kız.Sinirden odanın her bir köşesini dolanıyordu.Arkadaşları ise sadece oturmuş ve sessizce duruyorlardı.Ellerini masaya dayayıp durdu bir süre.Sadece nefesini hızlı bir şekilde alıp veriyordu,kızgın bir suret ile.Masanın üzerinde bulunan cam vazoyu hızla alıp,duvara fırlattı.Vazo küçük parçalara ayrılırken,içinde ki sular yere dökülüyordu,

"Bu mümkün değil!Onu çalmaya cür'et edemezler değil mi?"

Koray sakince yerinden kalkıp genç kızın yanına gitti.Onu omuzlarından sıkıca tutup kendine çevirdi ve anlına küçük bir buse konurdu,

"Biraz sakinleş Hazal.Bak yapacağını da yaptın.Doğa üstüler epey korktu,eminim onu geri verirler."

Hazal alay dolu bir şekilde 'Hah' dedi ve bakışlarının odağını Koray'a çevirdi,

"Eğer açmadıysalar,verirler tabi."

Sarp'ta yerinden kalkıp,kırılan vazonun yanına gitti.Cam parçalarını birer birer toplarken,konuşmaya başlamıştı bile,

"İnan bana biriciğim,çalmaya cür'et etmiş olsalar bile onu açmaya asla cesaret edemezler."

Meltem'de kalkıp Sarp'a yardıma giderken ayaklarını sertçe yere vuruyordu.Derinden bir oflama beraberinde söze daldı,

"Anlamıyorum.Siz neyden bahsediyorsunuz?"

Hazal kendini Koray'dan kurtarıp,yere oturdu.Sırtını duvara yaslayıp gözlerini kapattı ve Meltem'i cevaplandırdı,

"15.yüzyıl'dan kalan bir eşyayı muhafaza ediyorduk.Bu cadıların kullandığı bir salgını taşıyordu.Ölümcül bir salgın hastalığı.Ve biz bu eşyayı en iyi şekilde koruyorduk ancak Doğa üstüler onu çaldı.Bir anlaşma olduğu halde!"

Meltem gözlerini kocaman açıp,yere oturdu.Onun bu tepkisine Yaprak gülerken,Sarp cam kırıklıklarını yerden alıp çöp kutusuna atmıştı.Koray'da Hazal'ın yanında ki yerini alıp başını duvara yasladı,

"Hazal bu hainlerin hepsini öğrenip,onlar kaçarken sınırın eşiğinde yakaladı.Ve onlara bir sürü kalıcı hasar verdi.Eğer bunu yapmasaydı herkes ölebilirdi."

Meltem dudaklarını büzüp başını aşağı yukarı salladı,

"Yani Hazal herkesi,hatta tüm Doğa üstüleri kurtardı.Peki o dövmeli çocuk neden Hazal'a öyle sert çıkıştı?"

Koray sakince omuzlarını silkti,

"Gerçeği bilmiyor herhalde.Sır olarak tuttuklarına eminim.Hem bilse de inanmaz zaten.Sonuçta, hainler onun kendi halkı."

Hazal kinayeli bir şekilde güldü ve başını iki yana salladı,

"Hayır,hayır kardeşim.Sırlar asla yalan söylemez.Bunu en aptal kişi bile bilir." 

Hazal'ın sözü üzerine hepsi sessizliğe büründü.Koray aniden yerinden fırlayınca,bir sürü garipseyen bakışlarla karşılaşmıştı.Gözlerini devirip,Hazal'ı da yerden kaldırdı,

"Hadi ama millet!Biz bu muyuz?Kötü bir durum olunca sessizce oturup,surat mı asarız?Asla!Kalkın hadi,biraz ormanda oyun oynayalım ha?Sevimli 5'ler geri döndü!"

Koray'ın sözü üzerine hepsi kahkaha atmaya başlamıştı.Çocukken kendilerine her zaman 'Sevimli 5'ler' derlerdi.Hala masum ve çocuk kalmamış olsalar bile,yine de birlikteydiler.Yaprak kollarını önünde birleştirip Koray'a muzip bir bakış yolladı,

KARANLIKWhere stories live. Discover now