38~Korku Filmi

1.8K 95 2
                                    

Multi DeRan♡

"Kızlar. Çabuk bizimkileri arayalım."

Beren telefonunu hızla eline aldı.

"Alo! Berke, çok korkuyoruz..."

Bu lafı söylemesiyle bir çığlık daha attık.

"Ne nasıl? Korku filmi izliyorduk... Sonra işte birden elektrikler kesilince..."

Kafamı tabağa gömüp gözlerimi sımsıkı kapadım. Açtığımda görüntü yine aynıydı. Karanlık.

"Ne yani? Sadece bizde mi kesildi?"

Ve bir çığlık daha...

"Tamam. Çabuk olun!"

Telefonu kapadığında onu soru yağmuruna tuttuk.

"Sadece bizde mi kesilmiş?" dedim.

"Evet."

Sinem abla "Geliyorlar değil mi?"

"Evet."

Selin "Onlar bizi korur zaten. Değil mi?"

"Evet."

Gizem "Tek Berke mi?"

"Eve- Ay hayır. Ya kızlar bir sakin olun. Tamam gelecekler işte."

Ağzıma mısırı tıkıştırıp yorganı üzerime çektim.

"Kızlar! Ya bunlar gelene kadar bir şey olursa?" diye sordu bu sefer Selin.

"Biri benle mutfağa gelsin."dedim.

Gizem'de "Niye canım... Sen kendin git..." dedi.

"Ya biriniz gelin işte!"

"O zaman sende benimle tuvalete geleceksin. Yoksa bu güzelim koltuklarınıza yazık olur..."

"Tamaam... Yürü Gizem."

"Beraber."

Oflayarak kolundan tuttum, telefonlardan birini aldım ve Gizem'i mutfağa kadar çekiştirdim.

"Neden geldik?"

"Tedbirimizi alalım, değil mi tatlım?" Bunu derken çekmeceyi açtım. Ve sayımıza uygun olarak bıçak aldım. Bir kaç tanesi kahvaltı bıçağı olsa da, boşverdim. Selin ve Gizem için o bile fazlaydı zaten.

İçeri gitmeden önce tuvalete gittik ve yarım saat orada kaldık. Korktuğu için oraya da beraber girmiştik ve ben arkamı dönmüştüm. Her tıkırdıda çığlık attığından işi olması gerektiğinden de uzun sürmüştü.

Dönüşte FBI ajanı kesilen Gizem, her köşeden bıçağı kaldırarak geçiyordu. Sonunda oturma odasına vardığımızda, tam oturduğumuz sırada kapının tıkırtısı duyuldu. Aslında Baran'lar olabilir diye düşünsekte yine de kapıda bıçakla bekledik. Ki tabi ki onlardı. Ve bizim o hâlimizi görünce tabi ki dalga geçtiler.

"Hahaha!! Kahvaltı bıçağı mı? Derin, ciddi misin?" deyip gülüyordu Baran. Evet, Gizem ve Selin'in ödlekliği yüzünden kahvaltı bıçağı bana düşmüştü. Şansıma tüküreyim!

"Ya ne var? Sussana."

"Gelen kişi salam olabilir diye düşünmüştür belki, ne üstüne gidiyorsun kızın..." dedi Berke'de alayla.

"Şimdi sizi o kahvaltı bıçağıyla deşersem görürsünüz ama!" deyip bıçağı salladım.

Ne? Benden bahsediyoruz. Yaparım. Ciddiyim.

Onlarda bunu bildiğinden susup kızları aldılar. Bu karanlıkta burada kalacak değildik. Hem... Neden sadece bizim?

"Siz çok mu fazla yüklendiniz prizlere?"diyen Furkan'a döndüğümde kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Sadece televizyon takılıydı, bir de fırın. Yaa... Tabi nasıl aklımıza gelmedi? Annemin eski fırını. Nâmı değer külüstür. Ondan elektrik attı herhalde..."

Berke giriş kata inip düzelttiğinde elektriğimiz gelmişti. Bu kadar kolay bir şey için, bu kadar aksiyon. Vay be! Harbi safız!

"Ee... Korku filminize devam edecek misiniz?" dedi Sinan dudağını dişleyerek.

Hepbirlikte "Tabi ki hayır!" deyince hepsi bize gülmeye başladı. Ne yani komik mi?

●○●

Esnedim ve hâlâ esnerken "Ne zaman yatacağız ya?" diye sitem ettim.

"Ben bu gece uyumam. Yani uyuyamam..."diyen kuzime döndüm.

"Niyeymiş o?" derken mısır tabağını ve bir bardağı alıp mutfağa ilerledim.

Peşimden gelirken "Onca şey yaşadık nasıl korkmazsın?" dedi.

Musluğu açtım ardından "Peki hiç biri kötü sonuçlandı mı?" diyerek tabağı sudan geçirdim.

"Hayır, ama eğer hâlâ buradalarsa... Ve biz uyurken bir şey yaparlarsa..."

"Kimler? Ne yaparlar?" dedim ve tabağı makineye koydum.

Ben elimi kurullarken o da "Şişt! Söyleme, buraya da gelirler..." diye fısıldadı.

Kendimi mutfak taşına yaslarken ağır bir şekilde gözlerimi devirdim. Onu dinlemeyerek giderken "Senin beyin error vermiş tatlım..." diye söylendim.

"Hey! Niye beni orada yalnız bıraktın? Korkuyorum diyorum..."

"Berenciğim biraz söylediklerini düşünsen..."

"Neyi düşünecekmiş sevgilim?" diyerek Berke yanımıza geldi. Ardından Beren'in beline elini koydu. Beren'de dudağını büzüp olanları anlatınca Berke'de onun o büzülmüş dudağından öptü. Kusuyormuş gibi yapıp "Ay daha fazla dayanamayacağım..." deyip oradan uzaklaştım. Cidden şu an o salak aşıkları hiç çekemem.

Bu düşüncelerim üzerine gözlerimi devirdim ve Gizem'in yanına oturdum. "Yatalım mı?" diyen Gizem'e döndüm. Gözlerimi pörtleterek "Gizem, lan sen bana mı yürüyorsun?" diye hönkürdüm.

Abartıyla gözlerini devirdi ve "Tipim değilsin canım ya... Daha çok erkeklerden hoşlanıyorum ben..." dedi.

"Hadi canım... Atıyorsun." dedim ve bu sefer ben gözlerimi devirdim. Sonra da "Ama yatsak iyi olur bence." dedim.

Beraber koltuktan kalkarken herkes bize baktı. "Yatıyoruz biz..." deyip el salladım. Gizem'de "İyi geceler." deyip peşimden geldi.

Odamın önüne geldiğimde Gizem'le içeri girip yatağa uzandım. O da Beren'in yatağına yattı.

Bugün nasıl bir gündü böyle? Bazı pürüzler dışında normal bir insan gibi güzel bir gün geçirmiştim. Bunu yapmayalı galiba çok zaman olmuştu. Bu... anlatılamayacak kadar güzel bir duyguydu...

Yine ben... Bu sefer çok ara verdim ama sonunda Bay Şebek-2'nin tanıtım videosunu hazırladım. Yalnız tabletten hazırladım bilginize:/ Finalde yayınlamayı düşünüyorum. İkinci kitabın adıda artık kesin 'Bayan Şebek' Çok yaratıcıyım biliyorum jskskdj

Ve biliyor musunuz? Sadece ben değilmişim, yani Camecky'i destekleyen. Zaten multideki fotoyuda instagram dan buldum :p Herneyse son iki... Evet canlar sonraki bölümde görüşürüz:3

Bay Şebek (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin