nemesis&senius.

8.3K 698 225
                                    

"Kuklam olmak için bu kadar delirdiğini bilmiyordum.Her an yeni bir mesajıma hazır ol,ikimizi çok güzel günler bekliyor."

İki gün boyunca bütün zihnimi Nate Kim'in attığı mesaja yoğunlaştırmış durmuştum.Benden tam olarak ne beklediğini bilmiyordum ama içimden bir ses son çırpınışlarım olduğunu söylüyordu.

Jung Kook'un bugün Japonya'dan dönecek olması,boğulup suni teneffüsle tekrar hayata dönmüş gibi hissetmeme neden olmuştu.Onun olmadığı iki gün boyunca,bir fanusun içinde yıllardır yaşıyormuş gibiydim.

Düşüncelerimi çalan zil sesi böldüğünde,eşyalarımı beceriksizce toparladım ve okuldan çıktım.Büyük ihtimalle Jung Kook şuan evdeydi, bu yüzden neredeyse uçarak eve varmıştım.

Sonunda anahtarı çevirip kapıyı açtığımda burnuma dolan lavanta kokusuyla istemsizce gülümsedim.

Gelmişti.

Heyecanımı biraz da olsa bastırmaya çalışarak salona girdiğimde etrafta görememiştim.Yüzüm yavaşça asılırken 'acaba gelip gitti mi' diye düşünmeye başlamıştım.

İçimi bir kabarcık gibi dolduran ümit kırıntılarıyla odama girdiğimde gülümsedim. Yatağıma uzanmıştı ve yastığıma sarılıp uyuyakalmıştı.

Parmak uçlarıyla yatağa doğru yürüdüm ve ona doğru eğildim.Her zamanki sert imajından tamamen alakasız bir haldeydi.Gergin çehresi ve yüz hatları yerini masum bir ifadeye bırakmıştı.Aralanmış dudaklarından çıkan sıcak nefesi yüzüme vururken, mayhoş bir heyecanla geri çekildim.

Japonya konserini aşırı bir yoğunlukta geçirdiği belliydi.Yüzü az da olsa solmuştu ve gözüme cansız gelmişti.

Alt dudağımı sarkıtıp sessizce banyo kapısını araladım ve üzerimi değiştirdim.Tekrar gözüm yatağa çarptığında yere oturdum ve incelemelerime devam ettim.

Evet, şuan tam bir röntgenci gibi göründüğümü biliyordum. Sanırım biraz daha incelersem Jung Kook'un endoplazmik retikulumunu karşımda görebilirdim.

Neredeyse her yerini inceleyip kafama kazıdıktan sonra yere sarkmış örtüyü üzerine örttüm.O sırada bileğimi kavrayan Jung Kook'un elleri yerimden sıçramama neden olurken, kendimi bir anda yatağın diğer yanında buldum.

Jung Kook konuşmama bile fırsat vermeden üzerindeki örtünün yarısını üzerime örttü ve kenarlarını bacaklarımın altına sıkıştırdı.

"Uyumuyor muydun?"

Yarı titrek bir ses tonuyla sorumu yönelttiğimde kapalı olan gözlerini aralamadan cevap verdi.

"Uyuyordum, sen dış kapıyı kırarmışçasına açana kadar."

Gözlerimi devirip bir kolumu yorganın dışına çıkardım.

"O zaman neden uyumuş taklidi yapıyorsun?"

Jung Kook çarpık bir gülümsemeyle bana bakarken sapıkça bir şey diyeceğini anlamıştım.

"Belki odada soyunursun da izlerim diye umutlanmıştım."

Yorganın altında olan elimle belini cimcikledim ve ters ters baktım.

"Senin ne olduğunu bildiğim için banyoda üzerimi çıkardım,Jeon Jung Kook."

Jung Kook beli acımış gibi yapsa da halinden memnunmuş gibi görünüyordu.

"Seni çıplak gördüm Eun,fakat o da yanlış zamanlamaydı." Sol elinin avucuyla alnına vurdu ve mırıldandı. "Lanet olsun."

Aklım iki gün önce yaşanılanlara gittiğinde yüzümü buruşturdum.

günahkâr » jung kook ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin