faits.

8.8K 808 127
                                    

Karşımda duran cehennemin sıcaklığı her bir yanımı yakarken gözyaşlarım söndürme işlevini görüyordu.Gözlerindeki kıvılcım,ruhumdaki tüm fidanları kuraklaştırırken,hâlâ olanların şokuyla nefes almakta zorlanıyordum.

"Ağlamayı kes."

Jung Kook mırıldanıp ellerini saçlarına daldırdığında, kafamı hafifçe sağa sola doğru salladım.Onun bu kadar iğrenç biri olduğunu düşünemeyecek kadar aptaldım.

"Pislik herifin tekisin."

Fısıltı halinde çıkan sesim aramızdaki soğuk atmosfere karıştığında Jung Kook ellerini saçlarından çekti ve az önceden kalma kızarmış boynuma bakarken konuştu.

"Bunu daha yeni mi anladın?"

"En başından beri pislik olduğunu biliyordum fakat, bugün o kızı öpünce emin oldum Jeon Jung Kook."

"Bir kızı öpmemi neden bu kadar büyütüyorsun?"

Gayet sakin bir şekilde bunu demesi yine sinir katsayımın fırlamasına neden olmuştu. Nasıl bu kadar rahat diyebilirdi ki? Nasıl her şey onun için bu kadar basit olabilirdi?

"Miden bulanmadı mı,iki kızı aynı anda kullanırken?" dedim çatlak bir sesle.

Kook gülümseyip elleriyle dizlerini okşadı ve "Sana benden hoşlanmamanı söylemiştim Eun Gel." dedi sert bir ses tonuyla.

"Senden hoşlandığımı söylemedim."

Lanet olsun ki hoşlanıyordum.

"O zaman bu halin ne?" diye bağırdığında nefesimi tuttum.

"Sana benden bile hoşlanmamanı söylemiştim, ne kendine ne de bana izin vermemeliydin."

Şaşkınlıkla ona bakarken konuşmasına devam etti.

"Seni öptüğümde bana engel olmalıydın Eun,benden uzak durmalıydın,benimle bu bok çukuruna batmamalıydın." dedi sessizce.

Titreyerek ayağa kalktığımda omzumun acısıyla irkilmiştim.Az önce resmen duvarı öptüğüm için olmalıydı. Jung Kook'a baktığımda yüzü asılmıştı ve gözlerinde kırılgan bir ifade vardı.

Etkilenmemeliydim, gardımı düşürmemeliydim.

"Neden kendi hayatını mahvederken beni de mahvediyorsun?" dedim kırılgan bir ses tonuyla.

"Neden böyle bir intikam yoluna girdin Jeon Jung Kook? Ne yaptılar sana? " diye devam ettirdim cümlemi.

Jungkook ile bir süre sadece bakıştık.

Söylemeyecekti.

Tam beklediğim gibi.

Hiçbir şey demeden odama doğru yürürken sesini duydum ve duraksadım.

"Üç sene önce."

Derin bir nefes alıp tekrar ona döndüm. Pencere kenarındaydı ve sırtı bana dönüktü. Üç sene önce diye içimden tekrarladım cümlesini.

"Stajyer olduğum zamanlarda hep Seul'de bulunmuyordum. Evim Busan'daydı ve ilk fırsatta her zaman evime uğruyordum. "

Derin bir nefes aldıktan sonra burnunu çekti.

"Jeon Min Jung,ablam,hep telefondan biriyle gizlice konuşuyordu. Bu bir süre sonra bende şüphe uyandırmıştı ve kiminle konuştuğunu sormuştum."

"Kimle konuşuyormuş?" diye sordum sessizce.

Jung Kook kafasını bana çevirdi.Yüz hatları gerilmişti ve bu da bir şeye sinirlendiğinin göstergesiydi.

günahkâr » jung kook ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin