günahkâr » jung kook ✅

bracelet.

Mi Ra'nın bakışları Jung Kook'un belimde olan ellerinde dolanırken tek yaptığım kendimi Jung Kook'tan uzaklaştırmaktı.

Fakat Mi Ra zaten her şeyi görmüştü.

"Mi Ra, geldiğin iyi oldu.Ben de seni bulmaya gelecektim aslında."

Jung Kook'un saçmalamaları gözümü devirmeme neden olurken "Sebep?" dedi Mi Ra keskin bir tonla.

"Edebiyat öğretmeni ikimizden kütüphaneyi düzenlememizi istedi, kitapları koyarken bir anda Eun Gel'in başı döndü.Ayakta duramadığından yardım için seni çağırmaya gelecektim, ne de olsa en yakın arkadaşı sensin."

Jung Kook'un açıklamasından sonra kusma isteğimi bastırmaya çalıştım.Mi Ra'nın en yakınım olduğunu düşünmek bile başımın çatlamasına neden olmuştu.O kadar yakınız ki ve o kadar çok seviyorum ki,sevmekten öldürecektim bir gün.

Jung Kook cümlesini bitirip bana kaçamak bir bakış attı.Bu bakışın ne demek olduğunu anlamıştım. Kıçını kurtarmak istiyorsan sen de bir şeyler saçmala bakışıydı bu.

Bir an önce şu saçma ortamdan kurtulmak için boğazımı temizledim.

"Seo Joon'un sırasını beyaz güllerle kaplı gördüğümden beri kendimi kötü hissediyorum,bugün okula gelmemeliydim."

Mi Ra'ya göz ucuyla baktığımda yüzündeki sert ifadenin yumuşadığını farketmiştim.Hiçbir şey demeyip bir süre bakışlarını ikimizin üzerinde dolaştırdıktan sonra derin bir nefes verdi.Jung Kook'un dediklerine inanmak konusunda kararsız kaldığı belliydi.

Fakat sonunda inanmış olacak ki koluma girdi ve Jung Kook'a baktı.

"Sınıfa gitmiyor muyuz?"

*

Sonunda eve geldiğimde çantamı yere fırlattım ve yatağıma zıpladım.Jung Kook ile basılmamızdan sonra -bütün gün Mi Ra'nın dibinden ayrılmadığı için konuşamamıştık-  plan yapma düşüncemiz suya düşmüştü. Acil plan yapmamız gerekiyordu çünkü en ufak bir hata idam kalemimin kırılmasına sebep olabilirdi.

Yazıp yazmama konusunda tereddüt de kalsam da telefonumu elime alıp Jung Kook'a "Adli tıp? " yazdım.

Yatakta sağa sola dönerken sonunda beklediğim bildirim sesinin gelmesiyle mesaj kutusuna girdim.

"Kapıyı aç, anahtarı yurtta bırakmışım."

Mesajını okuduktan sonra seri bir şekilde kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açıp salona girdim. Jung Kook da beni takip edip koltuğa oturdu ve yüzünü gözlerine kadar kapatan atkısını çıkardı.

"Bu sefer kimin kahvesine uyku ilacı atıyorum?" diyerek konuya girdim.

"Öncelikle bu konu ciddi bir konu,bu yüzden salak salak triplere girmeden beni dinleyeceksin Eun."

Jungkook'un tavrı sinirimi bozarken "Böyle ciddi bir konuya sebebiyet veren, bilekliği olmadık yerde düşüren biri mi söylüyor bunu?" dedim imalı bir şekilde.

"O bilekliği düşürecek kadar salak değilim Eun Gel.Sadece diğer kurbanlarıma tolerans tanımak istedim."

Dediklerinden hiçbir şey anlamayarak kaşlarımı çattım. "Ne demek istiyorsun, hani yanlışlıkla düşürmüştün?"

Jungkook kahkaha atıp bana baktı.

"Böyle bir hatayı yapacağıma inandın mı gerçekten?Sorguya Kim Jong Hyun da Nate Kim de çağırıldı, onlara da bu bileklik soruldu Eun Gel."