>> Bölüm 21 ( OYUN)

Start from the beginning
                                    

" Sakin ol kızım. Korkma.Harun beyi tanıyorsam sana çok güveniyor. Senden çok bahsetti. Böyle bir şey yapmayacağı biliyorum ama oğlum seni sevseydi ve sende onu sevseydin ilerde seni istemeye gelirdim. Ne yalan söyleyim.Baban çok hoş insan. Ailenin yapısı aileme çok uygun. "

Bedirhan amca beni sakinleştirip güldürmeye çalışsa da hala o anki korkunun izlerini atamadım. Yanaklarımın ateş aldığını hissettim. Babam demek ki o kadar bana güveniyordu. Buna çok sevinmiştim ama Bedirhan amcanın karşısında mahcupluktan ölecektim. Sözleri de beni utandırmıştı.

" Ama benim gördüğüme göre oğlum senden hoşlanıyor. Bana karşı sır küpü olsa da çocuğumu biraz tanıyorsam sana karşı boş değil. Şimdilik bu konuları konuşmak için çok erken. "

Başımı kaldırp Bedirhan amcaya baktığımda zorla gülümsedim. Haylaz 'la oynarken gözleri Altuğ'a kaydı. Ben de Altuğ'a baktığımda o şaşkın şaşkın babasına bakıyordu. Altuğ'da şok etkisi yaratmış gibi duruyordu söyledikleri. Bende de yaratmıştı ve ben bir şey söyleyememiştim. Sadece sessizliğimi koruyordum. Altuğ'un bir şeyler söylemesini beklerken o da aynı şekilde susmuştu.

" Ben seni arkadaşlarınla baş başa bırakayım. Haylaz benimle . Elimi kemiriyor sanırım aç. Birlikte bir şeyler yemeye gidiyoruz."

Bedirhan amca odadan çıktığında kapıyı hızla kapattı. Barış ikimize bakarken yavaşça Altuğ'un yanına yürüdü. Barış'ın şuan ne düşündüğü umrumda bile değildi.

" Geçmiş olsun kardeşim. Korkuttun beni. Bir daha böyle şeyleri bizden saklarsan diğer gözünü de ben morartırım."

Bu olaylar bana çok fazla gelmişti. Onları da yalnız bıraksam iyi olacaktı. Barış'a da bir açıklama yapmak istemiyordum. Yeterince ayaklarım beni taşımayacak hale gelmişti. Bir daha kim böyle bir şey yapmamı isterse kesinlikle reddedecektim. Bir an boşluğuma gelmiş olacak ki Altuğ'un teklifini kabul etmiştim. Kapıya yöneldiğimde adımlarımı yavaşlattım.O anda Barış'ın fısıltısnı duydum.

" Onu hala seviyor musun? Neden bana söylemedin? Altuğ duygularına karar ver.Senin gerçekten aşkını ilan ettiğini falan düşündüm. İzel seni sevdiğini söyleyene kadar her şeyin oyun olduğunu o zaman anladım."

Kapı koluna uzandığımda Altuğ tekrar fısıldadı.

" İzel'in beni sevdiğini söylemesi bu kadar imkansız mı? Barış."

Kapıyı açtığımda onlar benim hala odada olduğumu unutmuşlar gibi konuşmalarına devam etti.

" Ne biliyim. Demek ki buna inanmıyorsam imkansız gibi bir şey."

Odadan çıkmadan son kez başımı arkaya çevirdiğimde Altuğ'un bakışlarındaki beni üzen duyguyu gördüm. Barış inanmamakta haklıydı. Sonunda bir kişi bana inanmıştı. En yakın arkadaşım bile benim Altuğ'u sevdiğimi düşünüyordu. Barış'a açıklama yapmak zorunda kalmayacağım için rahatlamıştım. Odama giderken bir hemşire beni durdurup bir güzel azarladı. Beni zorla odaya sokup yatağıma yatırırken yarın bu yataktan kesinlikle çıkmamamı tembihledi. Gerçekten gezinmekten doğru düzgün dinlenememiştim bile. Sırtım bu gidişle çabuk iyileşeceğine daha çok zarar görecekti.

Derin bir iç çekip Altuğ'un ben odadan çıkarken ki son halini düşündüm. Beni sevmediğini ne kadar söylese de garip bir şekilde beni hala sevdiğine inanıyordum. Konuştuğu zaman çektiği acılar belli oluyordu. Altuğ'u düşündüğümde kötü bir çocuk değildi. Onu sevmem için bir engel yoktu sadece zamanı olmadığını düşünüyordum. Onu sevmek için bir çaba da bulunmamıştım ve şuan bulunmak gibi bir isteğim de yoktu. Yeterince ailevi sorunlarım ve bazı hedeflerim vardı. Kapım bir kaç kere tıklatıldığında elinde Haylaz ile Bedirhan amca içeri girdi. Kapıyı yavaşça kapattıktan sonra koltuğa doğru ilerlerken rahatsız olmamamı ve uzanmaya devam etmemi söyledi.

MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)Where stories live. Discover now