>> Bölüm 17 ( ŞEREFSİZ)<<

140K 7.8K 2K
                                    

Resim Barış

Atuğ hocanın elinden dosyayı hızla kapıp erken ayrılması gerektiğini söyledi. Bizi hocayla baş başa bıraktığında hocamız Altuğ'un arkasından endişeyle baktı.

" İzel onun kaytarmasına izin verme. Altuğ bu konuda süper ama biraz tembelliği var. Size güveniyorum. İki haftanız var rahat rahat programı oluşturursunuz."

Başımı onaylarcasına sallayıp güler yüzle hocaya doğru baktım. O tekrar öğretmenler odasına girdiğinde yerden çantamı alıp üstündeki tozları temizlemeye koyuldum. Makinaya atılma vakti gelmişti. Çantam çok eskimişti ama bu çantayı hem seviyor hem de son sene olduğu için bununla bu seneyi bitirmek istiyordum. Sırtıma takarken elimdeki dosyalara şöyle bir göz attım. Şuan çok karışık görünüyordu. Eve gittiğimde daha detaylı incelediğimde bir şeyler yerine oturacak gibiydi.Koridorda yürürken karşıma birden Barkın çıkınca yüreğim ağzıma gelmişti. Barkın'ı uzun zamandır ilk kez karşımda görüyordum.

" Bakıyorum bu aralar sınıftan dışarı çıkmıyorsun."

Barkın sanırım farkında değildi ama benim üzerime doğru gelmeye başlamıştı. Yüzünce sinsice dolanan bir ifade insanı ürkütüyordu. Bakışları bir çok şeyi biliyor ve bununla insanların içine korku salıyordu. Barkın'ın sanki görmediğim bir diğer yanıydı bu.

" Bundan sanane!"

Benim teneffüse çıkıp çıkmamam onun çok da umrunda olmamalıydı. Evet şöyle bir düşünürsem o olaydan sonra gözü hep bizim üzerimizdeydi. Barkın kendi kendine gülerken beni süzüyordu. Ağzını şapırdattığında sesli bir şekilde yutkundu.

" Babanın iflasın eşiğinde olduğunu duydum. Kötü bir durumda olmalısın."

O üstüme geldikçe geri geri gidiyordum. Sırtım birden duvara çarpınca aniden durdum. Barkın elini duvara yaslarken başını bana doğru eğdi. Dudakları düz bir çizgi halinde eğleniyor gibi bir şekil almıştı.

" Hımm yakından ne kadar da güzel kokuyorsun. Uzun zamandır düşünüyorum da Semra'dan daha çok giderin var."

Barkın bir anda elini belime koyduğunda onu hızla itttirdim. Kafayı mı yemişti bu çocuk böyle. Hareketleri karşısında küçük bir şok geçiriyordum. Barkın küçük bir kahkaha atıp beni duvara doğru ittirdi. Gözlerim koridora bakarken kimseciklerin olmadığını görmek benim korkumu körüklemeye başlamıştı.

" Eğer istersen babama, senin babana yardım etmesini söyleyebilirim. Biliyorsun ama bunu yapmam için bazı ihtiyaçlarımın karşılanması gerek."

Barkın kulağıma eğilip fısıltıyla konuşurken ondan bu kadar iğrendiğimi hatırlamıyordum . Onu tekrar ittirmeye çalıştığımda kol bileklerimden kavrayıp beni duvarla kendi arasına sıkıştırdı.

" Bu aralar vücudumun istekleri hat safada. Kızlara karşı inanılmaz bir ilgim var. Şuan bile iştahımı kabartıyorsun İzel. Benimle yatmaya ne dersin? Bir gece ve baban iflastan kurtulur. Belki hoşuna gider bir daha istersin. Benim kesinlikle hoşuma gidiyor. Sana..."

Barkın bir elini kalçalarıma götürürken çığlık atmamak için kendimi zor tutmuştum. Başımı düşünmeden hızla Barkın'ın kafasına tokuşturduğumda acıyla inlerken büyük bir küfür savurmuştu. Başımın içine yayılan acı dengemi kurmamda bana yardıcı olmuyordu.

" Leş herif! Leş bile yanında temiz kalır."

Midem alt üst olmuş vücudum korkudan titrerken ellerimi yumruk yapıp bir de Barkın'ın karnına geçirmiştim. Korkudan nefes alamıyordum. Boğazımda düğümlenen ağlama isteğimi bastırmaya çalışıyordum.

MUM OLMAK KOLAY DEĞİL (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin