Who Thought? ||Dnf

16. Bölüm

(Bu şarkıya ne kadar bayıldığımı anlatmaya kelimeler yetmez.)

Dream üzerini değiştirdikten sonra odasında çıkmaya yönelmişti ki yere düştüğünü hissetti ve yerinden sekerek kendini yine yatağında buldu. Etrafa bakındığında George'un yine odasında olduğunu görebiliyordu ve yerinden doğrularak George'a baktı.
''Günaydın George.'' diye seslendi ona. George da ona karşılık tebessüm ederek günaydın demişti. Madem bu gerçekse Dream'in böyle bir rüya görme sebebi ne olabilirdi ki? Dream pek kafaya takadan ayaklandı ve üzerini değiştirmesi için George'dan müsaade istedi. George sorunsuz bir şekilde odadan çıkmıştı ve Dream de keyfi pek yerinde bir şekilde üzerini değiştirip aşağıya inebilmişti.

Telefonunu kontrol ettiğinde Phil ve Techno'dan birer cevap geldiğini görmüştü. ''Techno'nun benden daha iyi bir cevap vereceğine eminim.'' Diye bir mesaj Phil'den gelmişti ve bir diğer bildirimi açtığında ise Techno'nun cevabı belirdi ekranda. ''Olay biraz karışık o yüzden sana biraz özet geçeceğim, uzun lafın kısası, senin ortalıktan kaybolduğun gün George Niki'yi takip ederek gizli mekana girişini yapmıştı. Bizler de fazlasıyla hazırlıklı olduğumuz için içeriye girenin George olduğunu fark etmemiz biraz uzun sürmüştü. İş işten geçtikten sonra George'un o anki merakını gidermek için bizim geçmişimizden biraz detay vermiş olabiliriz..''

Dream bir süre mesaja bakakaldı. Ne yaptıklarını halen sindirebilmiş değildi. Dream Sapnap'a kaş göz yaparak George'u işaret etti ve yukarı kata çıktı Sapnap ise George ile küçük bir sohbete girişti. Dream odasına adımını attığı an kapıyı ardından kilitledi ve Techno'ya aradı. Hattın diğer tarafından yeni uyanmış gibi gelen bir ses tonu ile ''Alo?'' Duyuldu.

''Techno! Bunu nasıl olur da yaparsınız siz aklınızı mı kaçırdınız?!?'' Dream'in siniri Techno'yu bile ayıltmaya yetmişti. ''Dream, Dream. Biraz sakin mi olsak önce? Bu kadar sinirlenmeye ne gerek var?'' Dream sinirine hakim olamıyordu nasıl olur da George'u böyle bir işin içine sokabilirlerdi! ''Onu ne ölçüde bir tehlikeye soktuğunun farkında mısın sen ya! Sadece o da değil bizim de başımızı yakabilirsin Techno!'' Bir ömür gibi gelen sessizliğin ardından Techno boğazını temizleyip cümlesine başladı.

''Dream. Her şeyden önce senin sakin olmana ihtiyacım var. Er ya da geç George ya şüphelenecekti ya da senden cevap isteyecekti ve sende bunu anlatacaktın. Henüz tümünü açıklamadım bile senin ona anlatabileceğin çok şey var ve de onu tehlikeye sokacak herhangi bir harekette bulunmayacağımı sende biliyorsun. Onu koruması için birini atarız olur biter.''

Techno konuşmasını yaparken Dream sessizce bekledi ve dinlerken de sakinliğini korumayı başarabilmişti. ''Ne olursa olsun Techno, bu yaptığını asla unutmayacağım..'' Dream bir süre sessiz kaldı. ''Yine de teşekkür ederim.'' Dedi Telefonu kapatmadan önce. Arama sonlandığı gibi telefonu masaya bırakarak yükünü yatağına bıraktı. Gözlerini kapatıp ne çeşit bir açıklama yapacağını düşünürken kapının çaldığı ilişti kulağında. İç çekip kalktı ve kapıyı açtı. George olmasını bekliyordu ancak bu sefer şaşırtılmıştı. Bu defa kapıyı çalan kişi George Değil de Sapnap idi.

''Efendim Sap?'' Sapnap keyfince içeriye girip Dreain yatağına oturdu. ''Odandan sesler yükseliyordu. Neler olup bittiğine bakmaya geldim. Sorun nedir Dream?'' Dream iç çekip Sapnap'ın karşısında yer aldı.

''Senin de bu işin içinde olduğunu bilmiyordum.'' Dream çok ciddi duruyordu. Sapnap yutkunarak kafasını biraz sola eğdi.
''Neyden bahsediyorsun?'' Diye lafa girişti.
''Sapnap bana bak ve aptal olup olmadığımı söyle.'' Sapnap salağa yatmanın yaramayacağını anlamıştı. ''Neden onların bunu George anlatmalarına izin verdiğini açıkla bana!'' Dream gerginliğinden yine sesini yükseltiyordu.

''Dream başka ne yapabilirdik ki? Bizi silahlı gördü ve onu o saatten sonra dışarıya çıkarmamız imkansızdı. Senin nerede olduğunu bilmiyordu ve o andan sonra sen birkaç gündür yoktun ortada. Biz de öyle bir karar alarak ona hikayenin bir kısmını anlatmaya karar kıldık. Geri kalanı nasıl açıklayacağın sana bağlı.'' diye lafını bitirdi Sapnap ayağa kalkıp Dream'in omzunu sıvazlarken. ''Hadi aşağı gel George kahvaltıya güzel bir şeyler hazırladığını söyledi.'' Diyerek ellerini ensesini arkasında birleştirerek Dream'in odasından çıkışını gerçekleştirdi.

Dream de fazla bekletmeden aşağı indi ve hep beraber kahvaltı ettiler ancak George'a ne diyeceğini bilemediği için kendisini içten içe yiyordu. Gerginlikten ölceğini düşünmüştü. Hayatı boyunca bu kadar gergin hiç olmamıştı.

(Buna da bayağı uzun bir süredir bölüm eklememiş olduğumu hatırladığım için bir ekleme yapayım dedim tüm serilere sırayla bölüm eklemeye çalışıyorum. Yarım yamalak bir türkçe ile yazılmış olabilir alışık olmadığım bir klavye türü ile yazdığım için hataları mahsur görün lütfen. Yarın okul olduğu için daha yazamadım umarım beğenmişsinizdir!)

-670 kelime