14. Bölüm: Cevaplanamayan Sorular

43 3 4
                                    

O gece Dream Sapnap'ı odasına yolladı ve ortalığı toparladı. Etrafı toplamayı bitirdikten sonra koltukta yarı uyuya kalmış olan George'un yanına oturdu.

"George?" Diye seslendi. Az önce bahsedildiği gibi tam olarak uyumuyordu ve hemencecik ayıldı.

"Efendim?" George yanlış bir şey yaptığını sanmıyordu, o halde Dream'i sinirlendirebilecek, hayır hayır Dream'i ciddi bir ruh haline sokan neydi? Ama George'un tüm bu düşünceleri Dream ona yavru köpek gibi bakarak sarılınca uçup gidiverdi.

"Neden Sapnap ile içiyorsun ama benimle içmiyorsunn~" Dream George'a kendini sürtüyordu, George'un ilgisini istiyordu Dream. Sanki akşamüstü olanları unutmuş gibiydi.

"Sadece Sap ve ben uyuyamadık ve Sap da bana bir şeyler içme fikrini sundu." George Dream'in Sapnap'a attığı bakışlardan ürkmüştü ama Dream hala Dreamdir, değil mi?

"Sapnap'ın seninle içmesi fikri bile beni sinirlendiriyor."

"Ama erkek arkadaşım falan da değilsin, neden umurunda olsun ki?" dedi George atarlı bir şekilde. Dream'in az önce sarf ettiği sözleri Dream'e karşı kullanmıştı. 

Dream sözü duyduktan sonra George sarılmayı bırakarak yerine oturdu. "Haha, haklısın!" Dedi gülümseyerek. George'un dediği yanlış da değildi oysaki ama Dream'in kalbi kırılmıştı. 

"Ama George," Diye seslendi Dream ona. George Dream'e baktı. "Seni gece gece uyutmayan şey neydi?" Diyerek daldı konuya. George bu soru karşısında kalakalmıştı. 

"Sadece bir konuyu merak ettiğimden uykum kaçmıştı bende Sapnap'i uyanık görünce onunla takılıverdim." George konuşmasının aksine oldukça dalgın duruyordu. 

"Peki neyi merak ediyordun? Cevaplayabileceğim bir şeyse cevaplarım!" Dedi ona gülümserken. 

George cevap vermedi. Sadece yere bakarak parmaklarında olan et parçalarını soyuyordu. George'un önünde diz çöktü ve onun yüzüne baktı. "Sorun ne Gogy? Bana söyleyemeyeceğin bir şey mi veya benim ile mi alakalı? Söyle bana."

Dream bu konuda oldukça ısrarcıydı. Ve onun George'u görmek için diz çökmesi de başka bir şeydi. Ama George, ona soracağı konunun onun için hoş bir anı olmayacağını düşündüğünden gergindi. 

"Bilemiyorum. Senin için hoş olmayacak bir soru olmasından endişeleniyorum, Dream." George'un ne demek istediğini yarı yarıya anlamıştı. 

"Sorun olacağını sanmıyorum, söyle bana." Dream ona gülümsemeye devam ediyordu, sanki George'un ona dedikleri karşısında kırılmamış gibi.

"Biliyorsun ki ben arada senin kokuşmuş odanı topluyorum ve ben sana bir şey getirmek için geri döndüğümde seni yarı.." Sesi buradan sonra kısılıyordu. "Yarı çıplaktın.." Dream George'un kızarmaya başladığını çok geçmeden fark etmişti. 

"A-ama seni gözetlediğimi sanma sakın!!" Dedi ellerini Dream'in önünde sallarken utancından. Dream gülmeden edemedi ancak modu hızlı değişmişti George'un konuşmaya devam edeceğini anladığı an.

"Şey, o anda senin sırtından omuzlarına ve boynuna kadar, yara izleri ve derin çizikler gördüm..." George son sözünden sonra sustu. Konuşmayı devam ettirmek için gerekli olan enerjiye sahip değildi.

Dream gülüşünü yüzünden indirmedi ancak gözleri boşluktaymış gibi hissettiriyordu. İkisi de bir süre birbirlerine baktıktan sonra George derin bir nefes alarak konuşmaya devam etti. 

"Techno ve diğerleri bu konudan bahsetmişti bana ama bu kadar olmasını beklemiyordum. Eğer bir şey demek istemiyorsan lütfen deme, seni hoşuna gitmeyen konuları konuşman için zorlamayacağım." 

Dream bir süre daha sessiz kaldıktan sonra samimi bir şekilde George'a gülümsedi. Az önceki dalgın ve tedirgin hissettiren halinden tamamıyla farklı olan bir ruh halindeydi. 

"Eğer hikayeyi dinlemek istiyorsan anlatırım elbette, sadece bu gece olmaz çünkü saat geç oluyor. Belki yarın bu konuyu konuşabiliriz." Diyerek konuyu kapattı ve ayağa kalkarak üst kata çıktı, George'a konuşmak için fırsat tanımadan.

George bir süre Dream'in ardından bakakaldıktan sonra odasına geri döndü. Aklında halen bir ton soru vardı ve içlerinden hiçbiri cevaplanmamıştı. 

Dream odasına döndükten sonra kapısını kilitledi ve masasının üzerinde duran sigara paketi ve çakmağı alarak soğuk gecenin esintisini hissetmek için camı açtı.

Soğuk rüzgarların tadını çıkarırken bir yandan sigarasını da yaktı. George'un onun yaralarını görmesi pek hoş olmamıştı. Çünkü bu saatten sonra George'a bir açıklama borçluydu kendisi.

(Bu bölümün de sonuna gelmiş bulunuyoruz, bölümlerin gelme sıklığını arttırmaya çalışıyorum ama 3 kitaba da ayrı motivasyon ve konu bulmak oldukça zahmetli oluyor. Okuduğunuz için teşekkür ederim bolca yorum atıp bölümü oylarsanız çok sevinirim!!)

-601 kelime

Who Thought? ||Dnf Where stories live. Discover now