2. Bölüm

75 5 2
                                    

George ile Sapnap aşağı indiğinde Dream, koltukta yayılmış televizyondan haberlere bakıyordu. Hava durumu ile olan olayların sayısının oldukça düştüğü söyleniyordu.

"Sonunda buralarda biraz huzur." Dedi George, Dream'in karşısına otururken.

"George~ yanıma otursana." Diye davet etti onu ama direkt olarak red yedi. Onun yerine Sapnap Dream'in yanına oturup yayıldı.

"Sapnap, çekil şuradan be!" Diyerek ittirdi onu. "Ben seni mi çağırdım." Sapnap onu takmıyordu kendi halinde oturuyordu.

"Ne fark ediyor ya. George'u benden daha çok seviyorsun..." Dedi biraz drsma yaparken. Sapnap öyle dediği için Dream otomatikman ona sarıldı.

"Hadi ama seni panda ikinizi de seviyorum ya ne abarttın." Hafif kıkırdadı ve onu bırakıp geri yaslandı.

"Yalancı. George'u daha çok seviyorsun ve belli ediyorsun!" George her sabah olduğu gibi bu iki salağın tartışmasını izliyordu.

"Ben George'u sevmiyorum," dediği gibi George'un gözleri iri iri açıldı. "Ona aşığım ben." Sapnap ve George rahatlamış bir şekilde iç çektiler.

"Yine de onu benden çok seviyorsun!" Söylenmeyi kesmeyecek olan Sapnap'in ağzının ortasına yumruk atası vardı ama elbette ki yapmayacaktı.

"Ne mızmızsın Sapnap." Diye güldü George, Dream de ona eşlik etti.

Sapnap kızgın haliyle ayaklanıp üst kata çıktı. "Bana da telefonumu getir yukardan." Diye seslenmeyi ihmal etmedi Dream. Sapnap'i hizmetçi gibi kullanmak onun hoşuna gidiyordu.

"Kalk kendin al," Diye karşılık verdi Sapnap. "Sanki hizmeçtinim!" Söylene söylene odaya çıktı ve kapısını sertçe çarptı.

"Neden onunla uğraşıyorsun ya?" Diye sordu George içinde daha fazla tutamadan. Dream gülümsedi sanki onun bu soruyu sormasını beklermiş gibi.

"Çünkü o benim en yakın arkadaşım, kardeşim ve en önemli zamanlarda sırtımı dayayabileceğim biri. Onu sinir etmek oldukça zevkli çünkü alt tarafı şakalaşıyoruz." Elbette Dream bunu Sapnap'in duyabileceği bir tonda söyledi.

"Öyle miymiş?" Diye sordu pek umursamaz bir tonda. Dream yüzündeki gülümseme ile başını aşağı yukarı doğru salladı. George aldığı cevaptan memnundu.

Sapnap kapıya yaslanıp aşağı doğru kaydı ve yere oturdu, sanki bunca zamandır böyle bir şeyi bekliyordu. Dream'in dediklerini oldukça net bir şekilde duydu. "Gerçekten böyle mi düşünüyor hakkımda?" Diye içinden geçirdi.

Yıllar boyu arkadaşı olan Dream'den böyle bir sözü ilk defa duyuyordu. Ondan duyduğu o 'kardeşim' sözü onu oldukça mutlu ediyor ve yüzünde bir gülümseme bırakmıştı.

Odasından çıkarak Dream'in odasına girdi ve telefonunu kaptı ve yavaş adımlarla aşağı kata indi ve telefonu Dream'e fırlattı resmen.

Dream tam zamanında tutmuştu telefonu yoksa, ya kafasına gelecekti ya da yere çarparak parçalanacaktı. "Az dikkat etsene." Diye azarladı onu

"Sen telefonunu istedin bende getirdim beğenmediysen kendin almalıydın." Diye karşılık verdi sevgili arkadaşına.

Dream ayağa kalktı ve telefonunu cebine koydu, "Az dışarı çıkacağım." Haberini verdi.

"Nereye?" Diye soruverdi George.

"Hava almak istiyorum, bir sorun mu var?" Diye atarlandı biraz ama ses tonu hemen de yumuşamıştı.

(Maalesef yine kısacık bir şeyle geldim karşınıza. Bu yıl derslerim daha yoğun olduğu için pek bir vakit ayıramıyorum. Umarım bölümü beğenmişsinizdir!)

-448 kelime

Who Thought? ||Dnf Where stories live. Discover now