Bölüm 31

309 30 0
                                    

Gözlerimi yüzüncü defa Rüzgar'ın attığı mesajda gezdirdim. Yüzüncü defa okudum ve yüzüncü defa şok geçirdim.

Rüzgar: Ne oldu? (12:38)

Rüzgar: Dilin tutuldu

Attığı diğer mesajlara yanıt vermedim ve yüzümü yastığıma gömdüm. Üçe kadar saydım ve çığlık atmaya başladım. İnanamıyordum!

Rüzgar benden hoşlandığını mı söylemişti yoksa ben yanlış mı görmüştüm. Hayal görmüş olabilir miydim acaba?

Attığı mesaja bir kez daha baktım ve böylelikle yazdığını doğrulamış oldum. Ama bu nasıl olmuştu ki? Hangi ara benden hoşlanmaya başlamıştı? Şaka yapıyor olabilir miydi?

Sanmıyordum. Rüzgar'ın bu konuda yalan söyleyebileceğini düşünmüyordum. O öyle bir insan değildi.

Yataktan kalktım ve heyecanla bir o yana bir bu yana dolanmaya başladım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bana aşık değildi, ama benden hoşlandığını söylemişti. Bu hayallerimden de öteydi.

Odama sığamadığımı hissettiğimde aşağıya indim ve birazda orada dolandım. Annem işte olmasaydı ona anlatmak isterdim. Artık eve gelince anlatacaktım.

Elimi dudaklarıma yasladım ve kahkahalarımı bastırmaya çalışarak kendimi koltuğa attım.

Rüzgar'ın anlatımıyla

Algım'a mesaj attığımdan beri aradan birkaç ders geçmişti. Son teneffüsteydik ve bana hala cevap vermemişti. Vereceğini de düşünmüyordum gerçi.

Kızın kalbine indirmiştim resmen.

Sinan pipetini ısırmayı bıraktı ve bana gözlerini kısarak baktı. "Neden ikidir gülümsediğini açıklamak ister misin Rüzgar?"

Sırıtmayı kesmedim ve elimi saçlarımın arasından geçirdim. "Algım'dan hoşlandığımı ona söyledim."

Sinan'a bütün o anonim olayını anlatmıştım. Bunu Çağıl'dan duyduğu için söylemiştim, yoksa söyler miydim bilmiyorum. Algım'ın utanmasını istemezdim, ama iş işten geçmişti.

Sinan'ın yüzünde bir gülümseme oluştu ve bana gururla baktı. "Aferin. Peki, bu sadece bir hoşlantı mı yoksa daha fazlası da var mı?"

Bunu bende kendime sormuştum ama cevabı tam olarak bilmiyordum. Ondan hoşlandığım kesindi, onu her gördüğümde yüzümde bir gülümseme oluşuyor ve kalbimin atışı hızlanıyordu. Daha fazlasını zaman gösterirdi.

Aklımda düşüncelerimi tarttıktan sonra onunla da paylaştım. "Emin değilim. Emin olmadan da ona söylemeyeceğim. Kalbinin kırılmasını istemem."

"İyi düşünmüşsün." Bana sırıtarak baktı ve göz kırptı. "Yakışıyorsunuz."

Yüzümden düşüremediğim gülümsemem daha da büyüdü. Algım'ı yanımda hayal ettiğimde gözüme çok güzel görünmüştük. Ama şu an onunla sevgili olacak raddeye gelmemiştik. İkimiz de kendimizi hazır hissetmeliydik.

Gözlerim yanımıza gelen Çağıl'a takıldığında gülüşüm soldu. Onunla yaşanan olaylardan sonra konuşmamıştık. Algım'a o şekilde davranmasını yedirememiştim. Üstelik kızın hiçbir suçu yokken.

Çağıl boş olan bir sandalye çekti ve yanımıza oturdu. Dudaklarını ısırmaya başladığında bizimle konuşmak istediğini anladık.

Ellerini kıvırcık saçlarından geçirdi ve gözlerini her yerde gezdirdi. "İleri gittim."

"Şu an bizimle değil, Algım'la konuşmalısın." Dedi Sinan dediğini umursamadan.

Çağıl'ın gözlerine hayal kırıklığına benzer bir duygu yerleşti. "Şimdi de onun tarafını mı tutuyorsunuz?"

"Taraf tuttuğumuz yok. Senin Algım'a olan tavrını onaylamıyoruz. Kızın hiçbir suçu yokken üzerine yürümek de ne demek?" Dedim ona açıklamaya çalışarak.

Ellerini masanın üzerine koydu ve devam etti. "Hissettiğim sinirden gözüm dönmüştü. Üstelik astımı olduğunu da bilmiyordum."

Yine anlamadığı için daha net bir şekilde açıkladım. "Sorun astımının olmasını bilip bilmemen değil. Sorun ona kaba bir şekilde davranman."

Ne olursa olsun. Suçsuz bir insanın üstüne yürümemeliydi. Parmağını tehditkarca savurmamalıydı. Sergilediği bu hareketler hiç hoşuma gitmemişti.

Sinan meyve suyu kutusunu eline aldı ve oynamaya başladı. "Neyse, şimdilik kapatalım bu konuyu. Kendini hazır hissettiğinde her şeyi bize anlatacağını bil ama."

"Bu arada," Dedim kurtulmadığını belli ederek. "Algım okula döndüğünde ondan özür dileyeceksin."

Başını salladı diretmeyerek. Umarım bu özrü içinden gelerek dilerdi.

🌼🌼🌼

Siz: *fotoğraf* (16:11)

Siz: *fotoğraf*

Siz: *fotoğraf*

Siz: Kaçırdığın derslerin notlarını aldım

Siz: Senin için

Siz: Bu iyiliğimi unutma ;)

Algım: Teşekkür ederim Rüzgar (16:13)

Algım: Beni düşünmen çok güzel bir şey

Siz: Aklımdan çıkmıyorsun ki (16:13)

Siz: Bugün okulda gözlerim hep seni aradı

Algım: Rolleri değiştik mi? (16:13)

Algım: Bu sefer bana yürüyen sensin gibime geldi

Siz: Öyle oldu gibi (16:13)

Algım: Bu hoşuma gitti (16:14)

Düzensiz uykularda | yarı texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin