19.Bölüm

649 72 44
                                    


Kongar& Senem
(Fragman)

https://youtu.be/OB3h6e1F-k8?si=1hzG4wLXW9Q1yLPV

_______________________________

Kongar, elinin altındaki kadını adeta duvarla arasına çivilemiş gibiydi. Ne Senem'i kendisine yakın tutuyor ne de onu bir an olsun bırakıyordu, genç kadınla aralarındaki o kritik çizgiyi ustaca koruyan adama kıyasla Senem ise istemsizce Kongar ile sarayın sert duvarlarının arasına sinmişti. Cüsseli erkek bedenin neredeyse genç kadının vücuduna değerek sıyırması, Senem'i utanç içinde bırakmıştı. Keza Kongar'ın koca bedeninin yanında Senem çok daha zayıf kalıyordu. Genç kadın, bu yakınlıktan kurtulmak için bir an olsun durmadı ve Kongar'a karşı gelmeye çalıştı.

"Defol!"

Kongar, tek bir eliyle Senem'in her iki bileğini de kavradığı gibi genç kadının başının üzerine yasladı. Kollarının hakimiyetini kaybeden Senem'in artık hareket dağarcığı da tamamen yok olmuş bir vaziyette savunmasız kalmıştı. "Sessiz ol ve sakın bir daha sabrımı sınamaya kalkışma! Seni bir daha uyarmam. Yapacağın tek bir yanlışında seni gebertirim, anladın mı?" Dedi Kongar Senem'e daha çok yaklaşırken. Genç kadın, şuanki pozisyonu ve karşısındaki adamın dengesizliğinden ötürü kendisini epeyce çaresiz hissediyor ve bir o kadar da korkuyordu.

Komutan, ne zamandır kalın ellerinin arasında tuttuğu hançeri çıkardı ve Senem'in beline doğrulttu. Hiçbir duygu ifadesi göstermeden hançeri Senem'in belinin üzerinde sadistçe gezdirmeye başlayan adam, "Anladın mı dedim?" Dedi. Kafasını kaldıran adam, suratındaki o arsız ifadeye kıyasla oldukça saf duran mavileriyle Senem'e beklentiyle bakmıştı.

Senem, göz ucuyla belinde gezinen hançere ve ardından da dibindeki adama baktı. Senem yanılmıştı, bu adam kesinlikle normal bir insan olamazdı, korku ve vahşetden beslenen bir şeytandan farksızdı.

"Benden ne istiyorsun manyak!"

"Gebermek mi istiyorsun? Sana sesini kes dedim."

Kongar, Senem'i tehditkar bir şekilde sarsarken genç kadının milim kıpırdamasına izin vermiyordu.

"Senem Hatun!"

Ansızın kapalı kapı sert darbelerle sarsılmaya başlamıştı. Kapının ardındansa Sungur Alpin hırıltılı sesi duyuluyordu. "Eyi misin! Ses veresin Hatun!" Yaşlı adamın sesi, kesilmeksizin ardı ardına tekrarlanıyor ve aynı şekilde kapı da sertçe zonkluyordu. Kongar, hiç düşünmeden Senem'i bıraktı ve duvarla arasından çekerek Senem'i kapalı kapıya doğru ittirdi.

Genç adam, Senem'i serbest bırakmamıştı aksine kendisine nazaran kısa kalan kadına hemen arkasından yaklaştı ve eğilerek Senem'in kulağına fısıldadı. "Sakın gereksiz cesarete kapılıpta beni karşına almak gibi bir hata yapma. Tek bir hatan sonucu..." Kongar artık hançeri Senem'in suratına doğrulttu ve soğuk demiri genç kadının yumuşak yanaklarında gezindi. "O vakit bu surata yazık olur!" Kısık sesle konuşan adam, tehditkârlığını sürdürüyor ve kendisinin yapabileceklerini Senem'e bir kez daha hatırlatıyordu.

Senem, açık camdan odanın içini dolduran serin esintiye rağmen oldukça terlemiş ve saçları ise tüm bu yaşadıklarından ötürü çoktan yüzüne yapışmıştı. Belindeki sert eller ve hissettiği hançer, gergin dolu ortamı Senem için dayanılmaz kılıyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 30 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

YÜZYILLAR ARASI YOLCULUKWhere stories live. Discover now