2. Bölüm

2.3K 103 21
                                    

(Düzenlendi)

______________________________

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.


______________________________

Şimdi..

Günler haftalar su edasıyla son sürat akıp gidiyordu. Senem ise alışılmadık yalnızlığı kendince aşmaya çalışıyordu. Hakan ile ani ayrılıklarının ardından, genç kadın için bitmek bilmeyen koca bir ay geçmişti. Senem, durumunun vahimiyetinden habersizdi veyahut bu durumu ne kabullenmek ne de gün yüzüne çıkarmak istiyordu. Genç kadın, günler geçtikçe acısını içine atmaya başlamıştı. Fakat acılarını daha ne kadar içine atarak yaşayabilirdi tartışılır. Mümkünatı oldukça tek tük kalan arkadaşları ile de konuşmayı bırakmıştı. Öyle ki kendisini yalnızlığa mahkum etmeye karar vermişti.

Hakan, o günden sonra Senem ile hiçbir iletişime geçmemişti. Hakan'ın gerisinde bıraktığı kadın ise manasız bir çabaya girmişti. Ne bir mesaj ne de bir arama. Ona ulaşmak için pek çok yola başvurmuştu. Hakan'ın ailesi de dahil olmak üzere bildiği arkadaşlarına kadar arayıp sorsa da hiç birinden beklediği haberi alamamıştı. Senem Hakan'ın ailesinin kendisine olan kırgınlığını dahi bir kenara atmıştı. Sanki hayatında hiç bir zaman Hakan adında bir adam var olmamış gibi hissetmeye başlamıştı. Açıkcası bu his, genç kadını korkutuyordu.

Senem bu süre zarfında fark etmese de büyük bir piskolojik çukurunun içine girmişti. Bozulan piskolojisinin ardından zihnini bulandıran yersiz düşünceleri aşabilmiş değildi. Bunların en başında ise kendisini öldürme fikri kol geziyor, genç kadını zihin oyunlarında sürüklüyordu. Bu çılgınca düşünce, o gün tekrardan genç kadının beynini ele geçirmişti. O an Senem dışarı çıkmak için ayaklandı ve arkasından umursamazca üzerine attığı hırkası ile kendisini dışarı atmıştı.

Bir sürenin sonunda genç kadın, kendisinin kontrolü dışında bacaklarının getirdiği yeri incelemeye başladı. Büyük ihtişamı ile karşısında duran İstanbul boğazı, rüzgarda savrulan saçları ile Senem'in içinde nedensizce oluşan bir huzursuzluğa yol açtı. Bakışları sebebini bilmediği bir şekilde boğazın kara derinliklerinde takılı kalıyordu. Gece vakti olmasına rağmen su karanlığın içinde aydınlıktı. Sanki kendisini içine çekmek istiyor gibidi kana susamış boğaz.

Senem, bir süre boyunca zamandan habersizce boğazın derinliklerine bakarken kendisini öylece dalmış bir hâlde buldu. Karanlıktan dolayı ardı arkası gözükmeyen su, Senem'i bir anlığına kötü ve zararlı düşüncelere itivermişti. Bu yerden atlama düşüncesi kadının beyninde dönüp dolaşmaya başlamıştı bile. Neticede hayatını kaybetmiş ve ölüden farksız yaşayan biri için bu fikir azımsanacak kadar kötü değildi. Belki de genç kadın bu anormal düşüncelere ev sahiplik yapmanın bahanesini üretiyordu.

Ya eğer atlasa? Ya eğer bu kana susamış sulara atlayarak içinde bulunduğu durumdan kurtulur ise? Genç kadın, tüm olanlar ve şuanki durumunu düşününce anlık gelen sinirle gülmeye başladı. Gülümesi arttıkça devamında kahkahalara dönüştü. Dışarıdan görenin deli olduğunu düşüneceği kız, oysaki taşıyamayacağı büyük acıların altında kıvranıyordu. Yardım çığlıkları her saniye artsa dahi ona yardım eden hiç kimse yoktu, yardım eden tek kişiydi de maalesefki hayatından çıkarmıştı.

YÜZYILLAR ARASI YOLCULUKDonde viven las historias. Descúbrelo ahora