Gururuna Düşman/8

Start from the beginning
                                    

"Gayrı geceyi, yıldızları yahut da göğü görmek içün yukarı bakmama gerek yoktur medreseli." Alaeddin'in bakışları yüzüğe kaydı istemsizce ama konuşan Gonca ile tekrar ona döndü. "Yok, gök ellerimde olduğu içün değil, senin gözlerinde olduğu içündür gerek olmayış" dedi Gonca bir çırpıda. Düşünerek söyleseydi asla cesaret edemezdi utanırdı. 

Alaeddin duyduğu şeyle öylece kalakaldı. Gözlerini kırpıştırdı, gülümsedi ve heyecanla konuştu. "Sen.. Nasıl yani? O ne demektir?"

"İşittin işte medreseli. Benim huzurum senin gözlerinde saklı" dedi Gonca genişçe gülümseyerek Alaeddin de aynı karşılığı verdi. 

Gonca, Alaeddin'in heyecanına gülerken gelinliğinin arkasına sıkıştırdığı armağanı çıkardı. Alaeddin, elinden ayrılan Gonca'nın eli nedeniyle soğuktan titrediğini hissetti. Elinde olsa bir an ayrılmazdı Gonca'dan. Onun sıcaklığıyla, onun gülüşüyle, onun nefes sesleri ile geçirirdi tüm ömrünü. 

Gonca kemerine saklamış olduğu hançeri Alaeddin'e uzattı titreyen eliyle. Alaeddin önce hançere sonra da Gonca'ya baktı ve usulca aldı hançeri Gonca'dan. 

Hançeri kınından çekip soğuk metali inceledi Alaeddin. Belki de imdiye kadar gördüğü en güzel hançerdi bu hançer. Pek mahir biri tarafından yapıldığı açıktı. Kabzası at başı şeklindeydi. Pek güzel pek asil dururdu. Alaeddin tam Gonca'ya bakmak içün başını kaldıracakken kabza ile metalin kesiştiği yerdeki tamga dikkatini çekti. 

Kabzanın ve metalin kesiştiği yerde bir yıldız vardı. O yıldızın uçları papatya misali birleştirilmişti. 

(Y.N: Nasıl betimleyeceğimi bilmediğim için ultra muhteşem teknoloji yeteneklerimle sanal halini çizdim size)

N: Nasıl betimleyeceğimi bilmediğim için ultra muhteşem teknoloji yeteneklerimle sanal halini çizdim size)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Alaeddin baş parmağı ile tamganın üzerini okşadı hafifçe ve bakışlarını yavaşça Gonca'ya çıkardı. 

Alaeddin'in nasıl tepki vereceğini heyecan ile bekleyen Gonca'nın beklediği en son şey gözleri dolmuş bir Alaeddin görmekti. (Y.N: Dört defa aloş yazıp düzelttim fghjkgvb)

Dolu gözleri ve titreyen sesi ile Gonca'nın gözlerinin içine bakarak konuştu Alaeddin. "Bunu benim içün mü ettirdin Gonca? Bana armağan mı aldın?"

Alaeddin'in bu tepkisini beklemeyen Gonca'nın heyecanlı bekleyişi de yüzündeki gülüş de sekteye uğramıştı. "Elbet senin içün ettirdim Alaeddin. Benden sana armağandır. Hemi ne deyu şaşırırsın sen de bana aldıydın ben sana alanda mı tuhaf gelir?" diye sordu Gonca usulca. 

"Ben almaya değil vermeye alışkınım Orman gülü" diyen Alaeddin yüzündeki gülüş ile hançerine baktı tekrar. "Bazen yardımımın dokunduğu insanlar armağan vermek isterler de ben kabul etmem -bakışlarını Gonca'ya çevirir- karşılık beklediğimden etmediğim içün. İlk defa nedensiz yere biri armağan verir bana" 

Karşısındaki erin halini bayramlığı yeni dikilmiş masum bir çocuğa benzetti Gonca ve genzinin yandığını hissetti. Dolan gözlerini saklama gereği duymadan baktı Alaeddin'e. Daha fazla dayanamadı ve kollarını Alaeddin'in boynuna dolayarak onu kendine çekip sımsıkı sarıldı. 

AlGon🌼🤍Where stories live. Discover now