J:Ee söyle bakalım.Neler gördün,nerelere gittin?

Genç çocuğun boynuna kafasını gömdüğü için sesi boğuk çıkıyordu.

W:Görevler dışında Sankt-Petersburgu gezdik.Başka da bir şey olmadı,sıkıcıydı.

Kızın biriyle birlikteliği düşüncesi yutkunamamasına neden olsa da titrek nefes alıp sordu.Her ne kadar cevabından korksa da.

J:Görevlerden sonra kutlamalar yaptınız mı?O zaman nereleri geziyordunuz?

W:Genellikle barda kutladık.

Jimin acı tebessüm etti kendi-kendine;"Ne sanıyordum ki?Barda yanına yüzlerce sürtük gelmiştir.Üstelik sarhoşluğun dibine vurmadan da barı terk etmiyceğini sayarsak illahaki tek gecelik ilişkileri olmuştur..." Hüzünle hafiften gözleri dolduğunda kendini işe vererek unutmaya çalıştı.Artık sofra hazır olduğunda Wendyi sandalyeye oturtmuş kendisi de karşısındakı yerini almıştı.Genç kızın dudağı yukarı kıvrılmıştı.

W:Çok fazla spor yaptın sanırım.Beni tek kolunla taşıdığına göre?

Cilveli ve bir az da onunla uğraşan tınısına güzel çocuk güldü.

J:Gelir gelmez bana mı sataşıyosun?

Jimin her iki tabağa yemek koyup yerine oturdu.

W:Ama senden başka öyle yapacağım biri yok kii.

Tatlı mızıldanışına gülüşler yağdırıyordu.Uzun zaman sonra tekrar mutlu hiss ediyordu güzelliğin sayesinde.Genç kız sevgilisinin kahkahalarına bir melodi misali kulak vermiş,onu izlemekten kendini alı koyamamıştı.Jimin sevgilisinin ona olan hayran bakışlarıyla tebessüm etti hafiften yanakları kızarırken.Onun yanındaykenki gülüşlerini ve utanmalarını genç çocuk bile çok özlemişti.

J:Niye öyle bakıyorsun güzelim?

W:Kahkahalarını duymayı özledim.

J:Senin hakkında her şeyi özledim.

Güzel gülümsemesini genç çocuğa sunup konuyu değiştirdi.

W:Sen anlat bakalım.Spordan başka nelerle uğraştın?

J:Arkadaşlarla maçlar,şirket,Chiang Mai'deki rezedansla ilgili fikir alış verişleri yaptık Hoseok hyungla.

Aklına gelen şeyle direkt o konuyu devam ettirdi.

J:Sahi Wendy rezedansın dizaynıyla ilgili ortak fikire gelemedik hyungla.Bir az farklılık istedik ama düşüncelerimiz üst-üste gelmeyince aynısından devam ettik.Umarım senin için sorun çıkarmamışımdır.

W:Hayır hayır bi şey olmaz.İlgilendiğin için teşekkür ederim.

Genç çocuk tebessüm edip "rica ederim" anlamında kafasını salladı.

J:Sen de söylesene neler yaptığını.Hep beni konuşturuyorsun.

W:Sadece görevlerdi bizimkisi.

J:Ama bara da gitmişsiniz.
Hafiften somurtkan ifadesi yine güzel kızın çöhresinde güller açmasına yetmişti.

W:Sadece içkiyle kutlayıp bizim için ayrılan eve dönüp uyuyorduk işte.

J:Çok mu sarhoş oluyordun?
Tatlılığı Wendye bu dünyada cenneti yaşadıyordu resmen.Tatlı,centlmen,zeki,kadınlara daha doğrusu Wendye nasıl davranılması gerektiğini bilen,saygı ve sevgide kusur etmeyecek bir bireydi Jimin.Genç yaşına rağmen cemiyetde kendine yer edinmiş ve her kesin sevgi ve saygısını da kazanmayı başarmıştı.

W:Çok içtiğimi biliyorsun.

Güzel çocuk omuzlarını düşürerek tabağıyla oynamaya başladı.Hafiften büzülen dudaklarının öne gelmesiyle Wendynin gözleri otomatikmen dudağına kaydı.Geldiğinde öpüşmemiş olmaları kızın içindeki arzuyu kat be kat artırırken sudan bir kaç yudum aldı."Hadii amaa şimdi yapamazsın Wendy.Sohbetlerimizi özlemiş.Yatak teklif edersem kalbi kırılır" kendi kendine yaptığı konuşmasına rağmen sakinleşememiş gergince sol bacağını titrediyordu.Kafasının karışması için konuyu tatil planlarına getirdi.

DİFFERENT | PARK JİMİNWhere stories live. Discover now