|BÖLÜM 28.

160 2 0
                                    

BEYENİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.İYİ OKUMALAR.

Wendy en sevdiği melodiyi "its snowing like its the end of the world"ü açtı.Birasını yudumlarken geçtikleri yolları izliyordu.

"İts snowing like its the end of the world..."bu sözleri olmayan melodi gerçekten Wendy anlatıyordu.Kalbinin yarısını buz tutmuşken;diğer yarısı hala Jimin için atmaya devam ediyordu.Ya da belki de diğer yarısı da buz tutardı..?Tecavüze kurban giden kardeşinden sonra onu toparlayan kişinin yine kalbinde kar yağmasına ve fırtınalara neden olması ne kadar garipti, değil mi?

Seni tekrar hayata döndürenin elindendir ölümün.

Tatmaya başlamanın zamanı gelmiştir belki de o ölümü.Evet,kesinlikle gelmişti.Ama çok erken değil miydi?Wendy sonsuz aşka inanmadığını söylediğinde bu kadar kısa olmasından bahs etmemişti.Genç çocukla büyümeyi dilerdi en azından.Şirketin başına geçtiğinde ve her şeyin bittiği bir zamanda yanında ona destek olmasını isterdi.İlişkilerindeyken eğlenceli zaman geçirmeleri ve birlikte tatile gitmeleri en büyük hayallerinden biriydi.Geleceğinde devamlı Jimini arzu etmesiydi Wendyi en derinden etkileyen.Oysaki güzel kız defalarca hiç kimseye kalpten bağlanmamayı kendine hatırlatandı.Bunu tecrübe edinmesine rağmen yine bağlanmıştı.Oldukça büyük hataydı ona göre;sonunun hüsranla biteceğini bildiği halde bu sefer mantığını devreye sokamamıştı.Jiminleyken hep de böyle olurdu zaten.Ne kadar belli etmese de genç çocuğun etrafındayken aptal aşık olurdu.Belki de bu aptallığıydı bu gün onun kalbinin tekrar ve tekrar parçalara ayrılmasına neden olan.

Ona doymadan ayrı kalmak istemezdi.Daha güzel çocuğa doymamıştı ki.Ama şartlar bunu gerektirmişti.İkisinin de bir süre ayrı kalması iyi gelecektir.

Wendy bitirdiği bira kutusunu açık camdan dışarı fırlattı.Elini camdan içeri vuran hafif rüzgarı engelleyerek sigarasını yaktı.Çakmağın sesiyle Yoongi ona bakıp tekrar yola döndü.

Y:Anlatmak ister misin?

Sigarasından nefes çekip;kolunu camdan dışarı çıkardı.

W:Sadece kafa dinlemeye gidiyorum işte.

Y:Hiç yalan söyleyemiyorsun.

W:Ah,öyle mi?Daha çok çok iyi yalancı olduğumu söylerler.
Göz devirerek ve sinirle karışık söylediği şeye Yoongi kıkırdadı.

Y:O yalancı bir tek bana uğramıyor galiba.Hep aklındakıları söylüyorsun.

Wendy ne dediğini umursamamıştı bile.Umursadığı az önce olanları düşündükçe içinde kabaran öfkesiydi.Çok tehlikeli bir öfke.Jimin görmesin ve ona zarar vermesin diye 6 ay boyunca sakladığı o öfke şimdi hızla ortaya çıkmıştı.Ya da içindeki canavar mı demeliyim?O canavarı Jimine göstermemek için çok çabaladı.İşle ilgili olan sıkıntıları, dertleri varken hep geri çekildi.Sinirini genç çocuktan çıkarmamak içindi.Şimdi yine geri çekiliyordu.Çünkü biliyordu.Eğer ki bir patlarsa etrafındakı kim olursa olsun zarar verirdi.Bu yüzden saklanırdı böyle dönemlerinde.Abisini dahil her kesi uzak tutarken Yoongiyi uzak tutamamıştı ama.Yoongi ısrarla geliceğini söylemiş ve onu yalnız bırakmıycağını belli etmişti.Ama şimdi de Yoongiyi bu kızgınlığından koruması gerekirdi.Başara bilirse tabi.Fakat bunun için çabalıycaktı.

Sonunda gece 2 gibi;tek katlı dağ evine varmıştılar.Evi loş ışık aydınlatıyordu.Bir az göz yorucu ışıktı.Burası bir yatak odası,1 salon, mutfak ve banyodan ibaretti.Wendy elindeki kiyafet çantasıyla kapıya geldi.Saksının altından aldığı anahtarla kapıyı açarken; Yoongi kömür keselerini üstünü kirletmeden dikkatle kapının ağzına kadar taşıdı.Wendy tekrar geri dönmüş arka koltuktan arzak poşetlerini alıcakken;Yoongi ileri atılarak kendisi taşıdı.Wendy kısaca teşekkür etmiş mutfağı göstermek için önden yürümüştü.

DİFFERENT | PARK JİMİNWhere stories live. Discover now