BÖLÜM 47.

23 1 0
                                    

1 hafta sonra;

Eve daha sabah saatlerinde geliyordu.Dün geceyi kardeşi Joyla dertleşerek geçmişti.Anahtarla kapıyı açıp eve girdiğinde salonda büyük olanı gördü.Kanapede oturmuş bir kaç dosyayla ilgileniyordu güzelliğin geldiğini fark etmeden önce.Elindeki viski bardağını sehpaya bırakıp ayaklandı.Yüzünde gözlerini gezdirdiğinde pek iyi ruh halinde olmadığını anlamıştı.

Y:İyi misin..?

Wendy kısaca kafa sallayıp kanapeye yaylandı.Yoonginin içkisini kafaya diktikten sonra sehpanın üstündeki kağıtlara baktı.

W:Şirketle ilgili bir sorun mu var?

Büyük olan kızın dibine girdiği gibi kafasını boynuna gömdü.

Y:Benden uzaklaşıyorsun Wendy...Geceyi kimle geçirdin?

W:Joyla konuştuk sabaha kadar.

Y:Neden ben değil?

W:Çünkü sabaha kadar sadece konuşmazdık.

Büyük olan gülüp güzelliğe baktı.
Y:Kafan havada da ondan.

Göz devirip huysuzca mırıldandı;"Sanki sen benden çok farklısın."

Y:Konuşmamak için kendini meşkul ettiğini anlaya biliyorum.Kafanı boşaltmak için sadece seviştiğimizin de.Ama biz eskiden bir-birimize derdimizi anlatırdık.Ne oldu Wendy?Ne değişti?

Ona yardım edemediği için üzgün olduğunu fark ede biliyordu.Yoonginin değimiyle uzaklaştıkları için de.Fakat bunlar yavaş-yavaş önemini kayb ediyordu Wendye göre.

Sıkkınca nefes alıp gözlerini kapattı.
W:Bilmiyorum Yoongi.Ne değişti ben de bilmiyorum...

Y:Bir yanlışım mı oldu?Neden bu kadar zaman sonra yine aramıza mesafe koyuyorsun?

W:Yanlış filan yapmadın.

Y:Sadece beni dinliyorsun,durumumu öğreniyorsun.Fakat kendini benden gizliyorsun.Kötü ruh halinde olduğunu anlıyorum ama konuşup da içini dökmüyorsun.

Adamın dediklerini düşünmemek için dosyalara bakmaya başladı.Büyük olan nazikce güzelliğin elini tutup "Wendyy..." diye mırıldanmıştı.

Y:Yine sessizliğe çekilmişsin...Susuyorsun,bir şeyleri kalbinde biriktiriyorsun.Fakat ağzını açıp da tek kelime etmiyorsun nasıl hiss ettiğinle ilgili.

Sessiz kalıp sadece içkiden bir kaç yudum aldığında Yoongi pes etmişti.
Elini çekip kalkıcakken Wendy bileğinden tutmuştu yavaşça.Yoongiye baktığında kırgın olduğunu ve hatta endişesini daha şimdi fark ede bilmişti.

W:Niyetim seni kırmak değildi.Nankörlük etmek istemedim.

Büyük olan kıza sarıldıktan bir kaç saniye sonra dudaklarını araladı.

Y:Nankörlük değil yaptığın.Kendine zarar veriyorsun susmakla.Eskisi gibi olalım istiyorum.Sayende ailemle aram çok iyi.Fakat senin durumunu düzeltemiyoruz.Çünkü bir intikamdır tutturmuşsun.Mahv ediyor seni.Onun kalbini kırdıkça yavaş-yavaş kendini de öldürüyorsun.Ölmektense bir şans ver ikinize.

W:Şans filan vermiycem.

Y:Bana ilk göreve çıktığımız zamanlarda bi şey demiştin hatırlıyor musun?"İnadın seni çok yaşatmaz" demiştin.Haklıydın.Ama şimdi sen de inat ediyorsun.Jimine olan sevgin belli ki bitmiycek.O yüzden en azından onu dinlesen?Ne zamandır resmen yalvarıyor dinlemen için.Belki mantıklı bir açıklaması vardır.

Büyük olanın sarılışına karşılık verdi küçük tebessüm dudakları arasından geçerken.Onun için endişelenmesi genç kızı en azından yalnız hiss etmekten ara sıra kurtarıyordu.

DİFFERENT | PARK JİMİNWhere stories live. Discover now