1.1

2.3K 581 255
                                    

200 yorummm

***

"Bugün pek konuşmak istemiyorsun sanırım."

Jisung'un dudaklarından çıkan sözlerle odadaki ikili birbirine bakmıştı. Chan yatağın üstünde otururken Jisung da karşısındaydı, kan dolu tüpü kenara bırakıp üstüne etiket yapıştırmış ve cebindeki desenli bantlardan birini de Chan'ın koluna yapıştırmıştı.

"Pek keyfim yok." dedi Chan. "Daha çok, odaya gelecek hemşireyi düşünüyorum."

Her hastanın yapıldığı gibi Chan'ın da yıllık sağlık kontrolü yapılacaktı, bu yüzden gerekli testlerden geçiyordu ve ne kadar Jisung olsa da arada bir yanlarına tanımadığı kişilerin uğraması can sıkıcıydı.

Jisung arkasına yaslanıp bacak bacak üstüne attı. "Şöyle düşünelim mi? Diyelim odaya bir kişi geldi, ondan iyi bir hissiyat almadın. Şuradan sana doğru yürüyor, ne yaparsın?"

Parmak ucu ile odaya girişteki kısa koridoru işaret ettiğinde ona dönük olan Chan da kafasını arkasında kalan yere çevirmiş, Jisung'un işaret ettiği yere odaklanmıştı.

"Gelecek kişinin seni alt edeceğini düşünüyorsun değil mi?" dedi Jisung, Chan'ın ona bakmamasını fırsat bilip onu izlerken. Kollarını göğsünde birleştirdi. "Ne kadar çok zayıflasan da ortalama bir insana göre vücut yapın iri kalıyor, eminim hâlâ bir sürü dövüş tekniğine hakimsin de. Bu odaya kim gelirse gelsin, sana kim yaklaşırsa yaklaşsın, ona karşı koyabilirsin Chan."

Chan tekrar kafasını çevirip bakışlarını birleştirdi. "Ama bunu o an kendime yapamam."

"Deneyelim mi?"

Sanki kaderin bir oyunuymuş gibi Jisung'un bu sözleri üzerine Hyunjin dışarıdan kapıyı çalarken doktordan gelen onayla içeri girmişti. Chan derin bir nefes verdi, görmese de adım adım yaklaşan hemşireyi biliyordu.

Gözlerini kapattı sakin kalmak için, kafasında o an kendisine yaklaşırsa nasıl savuşturabilir tüm senaryolar dönerken Jisung da onun tepkilerini seyrediyordu.

En sonunda Hyunjin tamamen yanlarına gelmiş, Chan'a bu kadar yakın olduğu için garip hissederken Jisung tüpü ve doldurduğu birkaç formu vermişti. "Kağıtları odama bırakır mısın Hyunjin?"

Hyunjin kafa salladı. "Tamamdır. Tüpü de bizim hastanenin laboratuvarına gönderiyorum diğer tüplerle beraber."

Jisung gülümsedi, arkadaşı ile karşılıklı gülümsemelerinden hemen sonra Hyunjin odadan çıkıp kapıyı kapatırken Jisung'un odağı tekrar Chan olmuştu.

"Bak, gördün mü? Bir şeyleri artık kabulleniyorsun Chan, önceden kapın kilitliydi şimdi kapın açık. Odana kimse girmiyordu, ben girdim. Şimdi bir başkası." İç çekti. "Yeni yıla karın altında girmek istemez miydin?"

Chan hayal ettiği görüntü ile hafifçe iç çekti, gözleri odasının penceresinden dışarıya dalarken "Daha sonbahar bile gelmedi," diye mırıldanmıştı. "Geç yeni yılı, bir buçuk yıldır bu odadan dışarı adım atmadım Jisung."

"Ama çok büyük gelişmeler katettin, birinin sana dokunmasına izin veriyorsun Chan. Bu senin için çok büyük, biliyorsun değil mi?"

Yavaşça ayağa kalktı Jisung, Chan ile karşı karşıya gelirlerken hafifçe elini kaldırdı. Chan sakince onun elini izlerken Jisung da aynı sakinlikle ona yaklaştırıyordu.

Parmak uçları önce yavaşça Chan'ın omuzuna dokundu, sonra avuç içi belli belirsiz temas etti. Bir an, nedensiz sarılmak istedi, çünkü Chan'ın vücudu, gövdesi, omuzları, sıkı sıkı sarılınca onu hapseder gibi gelmişti. Bu düşüncesini silip avucunu sürterek yavaşça koluna geldi.

scars, chansung ✓Where stories live. Discover now