🌕 BÖLÜM▪︎40▪︎🍂

Start from the beginning
                                    

Sarhoş değildim ama kafam olması gerektiği kadar güzeldi ve tam olarak bu kafadayken eğleniyordum. İstediğim tek şey hayatım boyunca bu kadar eğlenebiliyor olmaktı.

Ve dans ederken etrafımda dolanan insanlar kenara çekilirken dansçı kızlar etrafımda dolanmaya başlayarak dans etmeye başlamışlardı.

İşte şimdi keyfim yerine gelirken onları Koray'ın yanıma gönderdiğini biliyordum. Kızlar, bedenlerine bir deri gibi yapışmış olan dans kıyafetleriyle ve kusursuz vücutlarıyla harikalar yaratırken kendi aralarına beni dâhil edecek şekillerde beni yönlendiriyor ve beni olduğumdan daha da eğlenen bir hâle getiriyorlardı.

O kadar yorulmuştum ki nefes nefese masaya geri geldiğimde Koray, eğlenen bir şekilde bana masaya gelmek üzere olan gösteriyi göstermek için arkamı işaret etti. Ve gördüğüm kocaman bir dönme dolap ve her oturma yeri gibi görünen yerde parıldayan shot bardakları vardı.

Masaya koyuldu ve ben daha ne olduğunu anlayamazken çevirmemi istediler. Denileni yapıp çevirdikten sonrasında bana gelen kısmı içmek zorundaydım ve garson içerisine şeker atıp yaktı ve o şeyi bana uzattı.

"Bu beni bayıltır." dediğimde Koray ellerini iki yana kaldırdı ve "Bu gece eğleneceğiz. Merak etme. Benim gözetimim altındasın." dedi ve sanki ona güvenecekmişim gibi gülümsedi.

Derin bir nefes aldım ve içmeden önce bir an da olsa tereddüt etmedim. Koray'a güvenmediğim için içmemiştim. Ortamda Atalay ve Çeko vardı. İkisi ne kadar benden uzakta kalmak isteseler de biliyordum, Çeko bile Koray tarafından başıma bir şey gelmesine müsaade etmeyecek o insandı.

Neden onlara bu kadar güvendiğim hakkında bir fikrim yoktu. Belki de kendi kafamda kuruyordum ama umurumda bile değildi.

Ve kendimi yeniden piste attığımda ne kadar dans ettiğimi bilmiyordum. Kanıma işleyen alkol ile ne zaman dans etmeyi bırakıp sahneye geçtim bilmiyordum. Gecenin sonlarına doğru gelmiştik ve yorgunluktan odama gitmek üzereydim. İnsanlar sahneye çıkıp şarkı söylüyorlardı ve ne hikmetse cesarete gelip ben de çıkmak istemiştim. Oysaki bunu daha öncesinde yapabileceğim hiç cesaretim olmamıştı.

Kısacası sahnede, taburede oturmuş, herkesin bir anda bana dönmesinin şaşkınlığıyla duruyordum. Oysaki az önceki insanlara kimse odaklanmamıştı.

Muhtemelen Koray'la burada olduğum için, bir de kıyafetim yüzünden dikkat çektiğim için herkes bana odaklanmıştı.

Gözlerim Atalay'ın olduğu masaya kaydığında orada oturmuş kimseyle konuşmadan beni izlediğini fark ettim.

Dümdüz, beton gibi bir surata sahipti. Onun bu hâlinden nefret ediyor olsam da bu gece dans ederken onu ne kadar sinirlendirdiğimin gayet de farkındaydım ve bunu daha da fazla yapmak istiyordum.

Müzisyenlere söylemek istediğim şarkıyı söylediğimde başta şaşırsalar da başlarını onaylar anlamda salladılar ve beni beklemeye başladılar.

Ve şarkı girdi.

Yavaşça yerimde sallandıktan hemen sonrasında boğazımı temizledim ve mikrofona yaklaşıp başladım.

Adele- Rolling İn The Deep

Şarkı söylemeyi küçüklüğümden beri severdim. Sesimin güzel olduğunu biliyordum. Hatta bu zevkim için annem beni ses eğitimlerine de göndermişti ama ünlü olmak gibi bir gayem hiçbir zaman olmamıştı. Hoş, babam hayattayken bunun olması pek de muhtemel değildi.

Şarkıya girdiğim anda ortamda oluşan sessizlik takdire şayandı. Kimse benden bunu beklemezken bedenime hüküm süren kendime güvenime karşılık gözlerimi kapattım ve söylemeye başladım. Söyledikçe şarkının sözlerinin bana verdiği zevkle âdeta yerimde kıvranıyordum ve bir an yerimden kalkıp müzisyenlerin arasında dolanırken gözlerimi insanlara diktim. Beni hayran olmuş bir şekilde izlediklerini gördüğüm her saniye kendime daha da güvenmeye başladım ve alkolün verdiği cesaretle olduğum yerde yavaş hareketlerle dans etmeye başladım.

Karanlık Esaret KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now