53.Bölüm | Sillage

8 0 0
                                    

Sillage: Fransızca'da, Sevdiğin biri gittikten sonra ortamda kalan koku izi.


Bölüm Şarkısı: Emirhan Derindere & Perdenin Ardındakiler - Gözyaşlarım Ol

Büge Keden

Canınızı acıta acıta sevdiğinizden ayrılmak nasıl bir duygu diye sorsanız, cam parçasının kalbinize batıp, oluşan kesiğin tüm kalbinizi paramparça etmesi kadar yaralayan bir his derim.

Oykun'a ayrılmak istediğimi söylediğimde yüzünde oluşan yıkılmış ifadesini asla aklımdan çıkaramıyordum. Sonrasında odadan hayal kırıklıklarını toplayıp çıkıp gitmişti. Ben de içimden sanki ruhumu söküp almışlar gibi canhıraş bir şekilde ağlıyordum.

En sonunda İriz'i doktoru çağırmasıyla ve doktorun istemesiyle hemşire hanımdan sakinleştirici yapmasını istemesi sonucu ağlaya ağlaya uykuya daldım hastane yatağında.

Gözlerimi açtığımda başımda sadece İriz ve Fesil duruyordu. İriz, gözümü açtığımı gördüğünde yanıma geldi hemen. Benim bu hastanelerden çıkamamam ne olacaktı, her gün buralarda mı olacaktım?

'' Güzelim, nasılsın iyi misin? '' diye sorduğunda kafamı salladım. Gözleri merakla benim üzerimdeydi hepsinin. Ağzımdan çıkacak bir lafa bakıyorlardı. Ama ben Oykun'u bıraktığım için o gelene kadar İriz'den ve Fesil'den başkasıyla asla konuşmayacaktım.

Kendimi ondan mahrum bıraktığım için kendime de ceza veriyordum böylelikle. Onun çektiklerinin benim de çekmem lazımdı. Kendimi herkesten uzaklaştırarak çekmem lazımdı cezamı.

'' Konuşmayacak mısın benimle? Sesini duyamayacak mıyım artık ben kardeşim? Konuş hadi benimle lütfen? ''

'' Oykun gitti mi, gelmedi mi daha buraya? Gelmeyecek mi bir daha yanıma asla? Ben isteyerek demedim ki ilmeklerimizi söküyorum, senden ayrılıyorum diye. Kafamdan bir ses söyledi bana öyle dememi. Yoksa ben içime kazınan sevgimi bir anda söküp nasıl atayım? ''


O sırada telefona mesaj geldi. Fesil telefonu aldığından okudu ve bana baktı. Ondan geldiğini anladım ve telefonu istedim. Oykun'dan gelmişti mesaj...

Oykun: Yaralı Güzel Göz'ün kendi benliğini bulması için bazı şeylere ara vermesi gerekiyormuş. Şifacısı öyle dedi...


Gönderdiği mesajı okumamla krize girmeme ramak kala Oykun'un sesini duydum. Okuyamayacağımı düşünüp ses atmıştı bir tane. Sesi açtığımda mesajın aynısını sesli olarak  gönderdiğini fark ettim. Onun sesini dinlediğimde sakinleştim ve sanki huzur buldum.

Doktor geldiğinde bugün burada misafir olacağımı, yarın sabah işlemlerden sonra taburcu olacağımı söyledi. Beni muayene ettikten sonra da Fesille birlikte odadan çıktılar.

İriz, Berne'yi arayıp evden bir takım eşofman getirmesini istediğinde ben onu dinlemedim ve uyumaya çalıştım. Gece boyu sürekli kabus görüp durdum ve sabaha karşı uyudum en son.

Sabah olduğunda İriz ve Barın'ın taburcu işlemlerini halletmeleriyle eve çıktık. Fesil bir ara kaybolduğunda nereye gittiğini görmedim ancak geldiğinde Doktorla konuştuğunu söyledi. Eve geldiğimizde tüm kadro evdeydik, Oykun dışında.

Fesil, bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğimizi anlattı. Terapilerimiz evde de olacakmış, kliniğinde de olabilirmiş. Her zaman arkadaşım olarak yanımda olacağını ve iyi hissetmem için elinden geleni yapacağını söyleyince ağlayarak sarıldım ona.

Bir Bakış / TextingWhere stories live. Discover now