48.Bölüm | Kabus

5 0 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Perdenin Ardındakiler - Bir Soruya Tutuldum

Oykun Fahat

Değer verdiğin birisini ya da eşyanı kaybettiğinde yaşadığın üzüntü paha biçilemezdi. Ona yüklediğin anlam, onunla beraber geçirdiğin anlar ve daha birçok şey...

Polisler, Melih'i amfiden çıkardıktan sonra Büge koşarak bana sarıldığında onu kollarımın arasına hapsettim. Ona sımsıkı sarıldığımda yaşadığımı hissettim sanki. Saçlarının arasından yükselen kokusunu içime çekerken saçlarını seviyordum bir taraftan da.

Polislerin yanımıza gelmesiyle Polis Merkezine geçtik. Yolda Kaycan Abi'yi aradım ve gelmesini istediğimde geleceğini söyledi. Biz Merkeze gitmeden o oraya gitmişti ve bizi beklemişti.

Onun yardımıyla  bütün işlemleri hallettikten sonra eve geçtik. Büge'yi üzmemek için neler olduğunu sormadım neler yaşadığını bilmediğim için. Çünkü sorduğum zaman yaşadıklarını hatırlayıp sinir krizi türünde bir şey geçirebilirdi.

Küçüklüğünde yaşadığı bir olaydan dolayı kendisine hakim olamıyormuş. Sinir ve stres anlarında kriz geçiriyordu. .Kendimizi, birbirimize anlatırken bu konu geçmişti aramızda.

Yine o anları yaşayıp kendisine bir zarar vermesinden korktuğum için hiçbir şekilde yaşadıklarını sormadım ona. Daha doğrusu sormadık çünkü ben, Pamir ve İriz'den başkası bilmiyordu Büge'nin küçüklüğünde yaşadıklarını.

Çocuklara üstün körü Büge'ye bir şey sormamalarını söylediğimde hiçbir şekilde beni ikiletmeden isteğime saygı duydular. O konu hakkında hiçbir şekilde sohbet geçmedi evin içinde.

Telefon çaldığında Kaycan Abi'nin aradığını gördüm ve açtım. Melih'in mahkemeye sevk edilme haberini verdiğinde dünyalar bizim olmuştu. Büge'ye baktığımda gözlerinden yaşlar akıyordu. Yine Okyanusundaki inci tanelerini akıtıyordu bu pislik içinde kalan Dünyaya.

'' Eziyetin bitti Güzel Göz. O kalbini yaralayan canavar artık kendi kafesine hapsedildi. Sırada yara içinde kalmış yüreğini tamir etme zamanı geldi. Yaralı Kalbine merhem yapsın mı Yaralı Göz'ün Şifacısı? '' dediğimde şaşırdı.

'' Şifacı, eczane poşeti, krem... Sen en başından beri benimleydin değil mi? '' dediğinde kafamı salladım.

'' Ben hep senin yanındaydım ama kendimi belli etmiyordum. Senin beni görmene hazır olmadığım için karşına çıkmıyordum. Cesaretimi toplayınca zaten karşına çıktım. ''

'' Oyunlarla beraber çıktın karşıma, düzelt onu. Çünkü bizim ilişkimizde hiçbir şekilde oyun, yalan istemiyorum. Böyle oyunmuş, yalanmış o tür şeylerin üzerine bir ilişki kurulmaz. '' dediğinde hak verdim ona.

Kim derdi ki Oykun kendini bir kıza bağlayacak. Büge bunu başarmıştı. Beni kendine bağlamış ve ilmek ilmek işlenmişti kalbime, benliğime...

'' Güzelim, evden bir iki kıyafet alıp geliyorum. Zile basmayayım, sen mesaj attığımda aç. Çünkü şu an bütün ekip uykuya dalmış. '' dediğimde arkasını döndü ve koltuktakilere baktı.

Onlara baktığında sadece İriz kıpırdandı yerinde. Gözleri açıp bize gördüğünde hemen geri kapattı gözlerini. '' Devam edin siz. Ben geri uyuyorum, bak uyudum. '' deyip sanki bebek kandırır gibi pıhhh diye ses çıkarmaya baladı.

Gülerek bizim eve geçtiğimde dolaptan birkaç parça kıyafet aldım. Büge'ye aldığım hediyeleri de yanıma aldıktan sonra onlara geçtim tekrar. Elimdekileri bir kenara koyduktan sonra yemek hazırlamak için mutfağa geçtim.

'' Lan, siz beni iyice aşçınız bellediniz. Bu nedir abi, ben tek başıma mı yapayım bunları? O kadar insanı nasıl doyuracağım ben! '' diye bağırdımda Büge yetişti imdadıma.

Bir Bakış / TextingWhere stories live. Discover now