8.Bölüm | Cam Kırığı

20 3 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Kalben - Çünkü Başka Sen Yok

Oykun Fahat

Sabah kantinde Büge'nin bana selam vermesinde ve benim şaşkınlıktan donakalmamdan sonraki vakitlerde Berne sayesinde derse girmiştim.

Barın gittikten sonra Berneyle birlikte amfiye geçmiştik. Barın'ın son dakika kısa bir işi çıkmış ve hemen geleceğini söyleyip gitmişti. Berne de amfiye giderken yolda beni soru yağmuruna tutmuştu. Kızı nerde gördün, bu kızı nerden biliyorsun ve onun gibi birçok soru sordu.

Çok hızlı konuşabilen bir yapıya sahipti Berne. Konuşkan bir kızdı ama sıkmazdı çoğu zaman. Sadece samimi olduğu kişilere bu yönünü gösterirdi. Gören herkes onu samimi biri sanabilirdi ancak Berne'nin şöyle bir tarafı vardı. Sevmediği insanla tanışsa bile devam ettirmezdi konuşmalarını. Baştan kesip atardı ve devamını bile getirmezdi.

Berne kendi dersinin olduğu kata geldiğimizde sarıldıktan sonra yanımdan ayrıldı. Kendi katına demişken Berne, Basın Ve Yayın Bölümü 1.Sınıf öğrencisiydi. Sınava girmişti geçen sene ancak barajı geçememiş ve mezuna kalmıştı. Kendi isteğiyle özel üniversiteye gitmemiş,1 sene hazırlanıp yeniden sınava girmiş ve kazanmıştı. Şu anda da 1.sınıftaydı işte.

Ben de dersin olduğu kattaki amfiye geçtim ve uzun bir blok dersinin ardından profesör nihayet bizi bıraktı. Bu ne uzun dersti ya, bir günde anlatacağını bir saate nasıl sığdırırsın?

Bir de bugün gitar çalacaktım bu yorgunluğumun üzerine. Aldırış etmeden kantine gittim bir kahve almak için. Kantine girdiğimde kahvemi aldım ve nefes almak için dışarıya konulmuş olan masalara geçtim. O sırada gözüm bir yere takıldı.

Birkaç sıra ötemde Büge, yanında gördüğüm kız oturuyordu. Bir çocuk gelip Büge'nin arkasından ona sarılınca Büge de karşılık olarak çocuğun karnına yumruk attı. Bu olaya güldüm çünkü eli ağır olmalıydı ki çocuk, yumruğu yiyince iki büklüm olmuştu.

Sonrasında Büge endişeyle çocuğa doğru eğildi ve bir şeyler söylemeye başladı. Çocuk kısa sürede dikleşerek Büge'ye sarıldı aniden. Ve Büge, bu sefer hiçbir şey yapmadan çocuğa sarıldı. Bu garibime gitti işte. Büge, o çocuğu nerden tanıyor ve ona sarılıyordu?

Birbirlerinden ayrıldıktan sonra masaya geçip oturdular ancak onlar konuşmaya başlamadan önce ben binadan çıktım. Onu görmeye dayanamamıştım, neden bilmiyordum. Sanki kalbimin bir köşesinde küçük küçük cam kırıkları batmıştı ve battığı yerleri acıtıyordu.

Kendimi iyi hissettiğim yere gittim. Deniz kayalarında ve gitar çaldığım yerlerde kendim oluyordum. Zaten gitarımı yanımdan hiç ayırmıyordum, gittiğim her yerde benimleydi. Sanki ondan güç alıyordum ve bir şey olduğunda ayağa kaldırıyordu beni.

Kayalıklara geldiğimde gitarımı kılıfından çıkardım ve oturdum kayalara. Sevdiğim şarkılardan bir tanesini söyleyecektim. Canım her sıkıldığında bu şarkıyı ve başka şarkıyı dinlerdim, rahatlatırdı beni. 

Aslından bu dediğim melodi, şarkı değil de motive eden bir parça gibiydi. Kısaydı süreliydi ancak sözleri gerçekten insanın ruhuna dokunurdu. 

'' Çünkü başka sen yok... '' diyerek tamamladım şarkıyı. Bu sırada etrafta hiç kimse yoktu ve bu yüzden rahattım açıkçası. Kendi kendime kalmıştım en azından. Kafamı biraz da olsa toparlamış ve kendime gelmiştim.

Büge'yi o çocukla gördükten sonra neden böyle olmuştum ben de anlamamıştım. Canımı acıtan bir şey vardı. Sanki kalbimi birisi bütün kuvvetiyle sıkıyor ve nefesimi daraltıyordu.

Bir Bakış / TextingWhere stories live. Discover now