40.Bölüm | Silüet

5 1 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Fatma Turgut - İkimizden Biri

Büge Keden

Oykun, planını anlattığında İrem'le konuşma kısmı kafama yatmamıştı. Çünkü o kızla arkadaşça da olsa bir geçmişleri vardı. Ona olan güvenimden hiçbir zaman şüphe duymamıştım ama klişelere girerek, ona değil etrafa güvenmiyorum diyebilirdim.

Melihle olan eski ilişkimin detaylarına girip onu kırmamak istediğim için yüzeyel bir şekilde anlattım aramızda geçenleri. Biraz konuştuktan sonra Barın arayıp bizi yukarıya çağırdığında eve çıktık ve Pamir'le kısa bir konuşma sonrasında nihayet onay aldık.

Akşam mekana geçtiğimizde direkt Oykun'un yanına gittim. Ekip'in yanındayken "Sana yaşattıklarının karşılığını alacaklar Sevgilim. Kalbin rahatladıysa ne mutlu bana. İçinde tek bir kuşku varsa söyle ki halledebileyim. Okyanuslar'ını doldurup kendini harap etme. '' dediğinde sadece sarılmasını istedim.

Tek başıma bir köşeye geçtiğimde İrem ve Melih girdiler kapıdan arka arkaya. Ekip, şarkıyı bitirip İrem'e ait olan ses kaydını girdikten sonra İrem ve Melih'in yüzünde gözle görülür şekilde morarma ve düşüş meydana geldiği sırada sahneye çıktım.

Onlara bakarak '' Okyanusla, Gökyüzü nasıl birbirlerinden ayrılmıyorlarsa biz de Oykun'la ayrılmayız. Bizim kalplerimiz birbirlerine ilmek ilmek kazınarak işlenmiş ve bu ilmekleri sökmeye kimsenin gücü yetmez. '' dediğimde Goncalar girdi mekana ve İrem'i oyun dışı bıraktılar.

İrem ve Melih'in mekandan gidişiyle Oykun'a döndüğümde gözlerimin içine baktığını fark ettim. Bana sarıldığında mutluluğu bana da yansıdı ve mutluluk nidalarım sahnede duyuldu. Bu sırada etrafımızdan gelen ' Öp. ' nidalarına '' İlmek ilmek işlendin kalbime... '' diye cevap verdiğimizde beni öptü Oykun.

Goncalar ve bizimkilerle Oykunlar'ın evine gittiğimizde kahve içerken İrem'den konu açıldı. Sonrasında konu nasıl olduysa bizim ilişkimize geldiğinde Oykun Efendi'nin şair olası tuttu. Bir sürü afilli cümleler kurdu ve sonuç olarak beni utandırıp kızarttı herkesin içinde.

Kızlarla birlikte bizim eve geçtiğimizde biraz sohbet ettik. Gonca'yı eve göndermek istemediğimiz için Gonca bizde, Mert de Oykunlar'da kalacaktı bu gece. Gonca için Berne'nin kaldığı odaya bir yatak yaptık ve günün yorgunluğuyla herkes yataklarına yattı.

Akşam kahvaltı için sözleştiğimiz için sabahleyin kafeye gittik. Yan yana otururken Oykun elimi tutunca Pamir peçete fırlattı. Kızarak bir şeyler söyleyince Oykun '' Sen kendini ne zaman bizim ilişkimizden uzak tutup kendi başlayacak ilişkine bakarsan belki o zaman vazgeçerim abi. '' dediğinde Berne'yle aralarındakini fark ettiğini anladım.

Derslerin bitmesiyle kızlarla buluşup, yorgun bir şekilde kantine geçtiğimizde Oykunla Melih'in karşı karşıya kaldıklarını görünce sinirle hızlıca gittim yanlarına. Melih ' Sen benim sevgilimsin. ' tarzında bir şeyler zırvaladığında küfür edip onu göndermeyi istedim ama Man Kafa'nın anlayacağı yoktu.

Benimle konuşmayı kesip Oykun'a dönerek tam ona vuracakken yumruğumu çaktım suratına. Dengesini kaybedip yere düştüğünde Oykun elimden tutup kantinden dışarı çıkardı. Birlikte kafeye geçtiğimizde uzun masa oluşturduk yine ve sıkılıp eve geçtik sonrasında.

Evde birlikte otururken Gonca'ya '' Birlikte yaşayalım mı? '' diye sorduğumda parlayan gözlerle döndü bana. İlk başta itiraz etti ama sonrasında beraber kalacağımızı, kızlarla toplanıp gün yaptığımızı, yaptıklarımızı falan anlatınca tek başına yaşamak istemediğini söyleyerek teklifimi kabul etti.

Teklifi kabul ettiğinde çok sevindik. Dolapta ne kadar abur cubur varsa hepsini masanın üzerine dizdik ve yemeye başladık. Goncayla tanıştığımızdan beridir düşünüyordum bu konuyu. Zaten Gonca, Oykun, Berne ve Barın'ın üçlüsünün tanıdığı olunca şüphe duymama gerek kalmıyordu.

Bir Bakış / TextingWo Geschichten leben. Entdecke jetzt