14. bölüm

137 10 2
                                    

Ben geldimmm. Nasılsınız ballarım? Bölümler haftada 2 kez biliyorsunuz. Bol bol yorum yapar mısınız? Bununla birlikte yavaşça hikayemiz büyüyebilir. Veee çok heyecanlı olduğum diğer yan kitaplarla seriye devam edebiliriz.

Keyifli okumalar! 

Keyifli okumalar! 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Gözlerimi açamıyordum; sanki bir girdabın içinde kaybolmuş gibiydim. Duygularım karmaşık, zihnimin de içi bulanıktı. Rüya mı görüyordum yoksa kabusun mu içindeydim belli değil ama birinin bana seslendiğini duyabiliyordum. Bu ses de neydi? Bir erkek sesiydi; kalın, erkeksiydi.

"Mayda, kızım gel buraya!"

Biri beni çağırıyordu üstelik kızım diyerek. Babam mıydı? Başımı iki yana salladım. Benim babam yoktu ki. Beni çağıramazdı bile. Gözlerimi sımsıkı kapatıp rüyanın devamını görmeye çalıştım.

"Bana gel. Bak buradayım!"

Yemyeşil ormandaydık, yaz aylarının en kavurucu sıcağında üzerimde bembeyaz bir elbise vardı. Yaşım ise çok küçüktü belki beş veya altıydı. Yüzümde kocaman tebessümle ona doğru koşuyordum. Ben gerçekten de babamı görebilecektim. Çocukluğumda da olsa onun yüzünü görmüştüm. Yoksa bunlar hayal ürünüm müydü? Kaşlarımı çattım. Bana uzattığı eline ulaşamıyordum.

"Baba!" diye mırıldandım.

"Lütfen elini uzat!" Gözümden tuzlu yaşın yanağıma doğru bir ıslaklık bıraktığını hissedebiliyordum ama gözlerimi açamıyordum. Cayır cayır bedenim yanıyordu. Aynı zamanda da deli gibi titriyordum da.

Babamın boynunu, ayaklarını, giydiği beyaz tişörtüne kadar görmüştüm ama yüzünü göremiyordum. Başımı ne kadar kaldırsam da ona ulaşamıyordum. Eli giderek benden uzaklaştığında yüzümdeki gülümseme yok olmaya başladı.

"Baba!" diye çığlık attım. "Neredesin?" diye isyan ettim ama yavaşça o el gibi bedeni de ortadan kaybolduğunda delicesine beyaz elbisemle kendi kendime koşmak zorunda kalmıştım. Onu aramaya çalışmıştım ama bulamıyordum. Yoktu; o beni terk etmişti.

Bir anda gözlerimi açtığımda terden sırılsıklam olan bedenimi yataktan ayırmıştım. O sırada ellerime bakmıştım. Yumruk yaptığım ellerimin arasındaki çarşafı öyle sıkmıştım ki açamıyordum bile. Zorlukla da olsa kenetlenen parmaklarımı açtım.

Boğazım yanıyordu; üstelik kendimi o kadar halsiz hissediyordum ki. Yorgun adımlarla dışarı çıkmaya çalıştım ama başım dönüyordu.

"Anne?" Annemin normalde evde olması gerekiyordu ama yoktu.

"Evde misin?" Saat akşama doğru olduğu için evin ışıkları kapalıydı. Ses gelmediğine göre evde yoktu anlaşılan. Komodinin üzerindeki telefonu elime aldığımda annemden gelen mesaj vardı.

MÛTENÂ  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin