- 12 -

37 5 3
                                    

Taehyung ve takımının konuşması üzerinden bir hafta geçmişti. Bu bir hafta da Taehyung, Jisoo ile her zaman ki gibi arkadaşça konuşmuştu. Şuan ise Takımı ile birlikte kantinde oturuyordu. Okulun bitmesine son bir ders kalmıştı.

Ne yapacağımı bilmiyordum.
Duygularımı belli etmeli miydim?
Bu Jisoo'yu üzer mi?
Jisoo'nun beni sevmeyebileceği aklıma gelince yıkılıyordum. Eğer öyle olursa duygularımı içten yaşıyıp belli etmemeyi düşündüm.

Daha fazla aklımda bu düşünceler yer etsin istemedim. Bizimkilerle konuşup ne yapmam gerektiğini soracaktım.
" Sizce ne yapmam gerekiyor? Jisoo'nun beni sevmesi için ne yapmalıyım? "
Konuşmam ile arkadaşlarım bana baktı. Jin sorum ile ilk konuşan oldu.
" Şuanlık siz sadece arkadaşsınız ama ilerde her şey değişecek güven bana. Sen ona sevgiyle ilgiyle yaklaşıcaksın. Hep yanında olacaksın. O da bu sevgiden ilgiden hoşlanacak. O da seni sevecek."
" Evet, doğru hep böyle olur zaten" dedi Jimin
" Peki şimdi ne yapacağım? Sadece okulda ona yakın olup konuşabiliyorum." dedim
" Hmm evet ilerlemek için telefonda konuşmalısınız. Birbirinizden haberiniz olur. Sen onu dışarıya davet edersin buluşursunuz felan" dedi Jin
" Zaten şuan arkadaşsınız telefon numarasını isteyebilirsin sende ona verirsin. Konuşursunuz bence yanlış anlamaz" dedi Jimin
" Aaa yok olmaz öyle. Bence telefon numarasını isteme. Kız korkabilir." dedi Baekhyun
" Evet doğru" dedi Jungkook
" Bence kakaotalktan konuşabilirsiniz. Herkeste var kakaotalk." dedi Baekhyun
" Evet bence de" dedi Jin
" Tamam o zaman" dedim
Ders başlayacağı için masadan kalktık ve sınıflara doğru ilerledik. Ders başladıktan sonra odaklanmaya çalışsam bile olmuyordu. Heyecanlı ve endişeliydim.

Ders bittikten sonra sınıftan Jimin ile çıktık. Bahçeye çıktığımızda ben Jisoo'yu bekleyeceğim için Jimin bizimkilerle okuldan ayrıldı.Bugün voleybol çalışmamız yoktu ve direkt eve gidiyorduk. Eskiden bizimkiler ile eve giderdim yakın bir zaman öncesine kadar. Çalışmalarımızın olmadığı günlerde Jisoo ile yürüyorduk. O yüzden şuan onu bekliyordum. Onunla zaman geçirmek beni mutlu ediyordu. Ve onun yanında olmak istiyordum. Birlikte yürürken onunla konuşarak yolun sonuna kadar zaman geçiriyorduk. Aslında bu kesin olan bir şey değildi. Çıkışta onu yanına gidiyordum ve öyle gelişiyordu. Ne hissettiğini bilmiyordum. Ama bana birlikte yürümemizden keyif aldığını söylemişti. Belki onu aramasam yokluğumu fark etmezdi.

Karşımda biraz ilerimde olan Jisoo'yu görmemle düşüncelerime son verdim. Okuldan arkadaşları ile çıkmıştı. Jisoo'ya doğru yürümeye başladım. Beni görmesi için elimi sallayacaktım ki Jisoo beni gördü. Gülümseyerek bana baktı. Bende ona aynı şekilde gülümsedim ve elimi salladım. Ona doğru yürümeye devam edicektim ki o arkadaşları ile kısa bir süre konuştuktan sonra arkadaşları çıkışa doğru gitmeye başlamıştı. Jisoo da bana doğru hızlı adımlarla geliyordu. Arkadaşları ile vedalaşıp yanıma gelmişti yani. Kalbim hızlanmış, içimde hissettiğim mutluluk yüzüme vurmuştu. Anlık olarak şapşal gibi gülümsemiştim. Daha sonra bunu normal bir gülümsemeye çevirdim.

Yanıma gelen Jisoo'ya bakıp konuştum.
" Merhaba"
"Merhaba "
" Birlikte yürürüz diye bekledim istersen eğer"
" Evet isterim zaten çarşamba günleri birlikte gidiyoruz ya. Eğer senden önce çıksaydım bende seni beklerdim"
" Unutmamışsın"
" Unutmam birlikte gideceğimiz günler kesin sonuçta"
Yüzümde ki gülümseme büyümüştü. Okulun çıkışına doğru yürümeye başladık.
" Günün nasıl geçti" dedim
" İyi geçti her zaman ki gibi" " Senin nasıldı"
" Benim de her zaman ki gibi. İyiydi"
" Maçlar nasıl gidiyor"
" Takım her gün daha iyiye gidiyor. Umarım yarı finale çıkacağız ve oradan da finallere. Finaller bizim için önemli olucak çünkü Kore'nin diğer şehirlerinde ki liseleriyle maçlar yapacağız. Eğer başarırsak bu bizi tanıtacak ve önümüze ışık olucak. Hedefim, hayalim voleybol olduğu için önemli. Başarılı bir pasör olmak istiyorum. "
" Evet biliyorum. Bence sen elinden geleni yapıyorsun bu yüzden karşılığını alacaksın sana güveniyorum. "
" Teşekkür ederim. Senin böyle düşünmen beni çok mutlu ediyor. "

Bu sözlerle Jisoo kendini Taehyung'ta özel hissetmişti.

" Hep benim hayallerimi, hedeflerimi konuştuk. Seninkini konuşamadık. Senin hedefin nedir? "
" Benim hayalim yazar olmak. Çok kitap okumaya çalışıyorum. Her türden kitaplar okuyorum. Sonuçta okumam gerekiyor ki yazayım. Ama üniversitesiye de gitmek istiyorum. O yüzden kore dili ve edebiyat bölümüne gideceğim sadece kendimi geliştirmek için. Biliyorsun ki yazar olmak için bir bölüm okumama gerek yok yazdığın kitaplar için yayınevleri ile anlaşıyorsun ya da bunun gibi yerlerle. Ama ben daha donanımlı olmak istiyorum kendimi geliştirmek istiyorum bu yüzden ne yapmam gerekiyorsa yapacağım "
" Oh kendinden çok eminsin gerçekten. Sana çok özendim. Çok güçlü, iradeli duruyorsun. Eminim ki öyle olur. Başaracağına inanıyorum "
" Teşekkür ederim. Yenilgiye uğrayıp düşsemde kalkmam lazım. Moralimin bozulduğu zamanlarda oluyor ama toparlanmaya çalışıyorum. "
" Evet herkeste oluyor. Ama öyle olunca pes etmemeliyiz. Pes etmezsek başarırız "

Taehyung'un konuşmasından sonra içten bir şekilde gülümsedi Jisoo. Birinin onun yanında olup desteklemesi onu sıcacık yapmıştı.

Kısa bir süre sessizlik oldu. Bu sessizliği bozan Taehyung oldu. Gülmesi sessizliği bozmuştu. Ama Jisoo onun gülmesini bile beğenmişti.
Gülmesini kesip konuştu Taehyung
" Bir zamanlar sen bana motivasyon konuşması yapmıştın. Şimdi ben senin için. Destekleyici çiftler gibi olduk"
İlk başta ikisi de söylediği lafı fark etmedi. Taehyung'un ağzından bir anda kaçmıştı. Jisoo ise bir şey diyememişti.
" Yani çift derken o anlamda demedim. Demek istediğim ikili anlamındaydı"
" Ah anladım sorun yok Taehyung"
İkisi de bu olana güldü
" Peki başka ne hayalin var yazarlıkta"
" Kendimin yazdığı birçok kitap olmasını istiyorum farklı türlerde. Başarılı bir yazar olmak istiyorum. Diğer insanlarında beğendiği bir yazar. O insanlara kitaplarımla dokunmak istiyorum. Duygularına dokunmak istiyorum. Bunun dışında günümüze gelmiş bizi eğiten yazarlar gibi olmak istiyorum. Bende insanların ufkunu açmak isterdim. "
" Eminim ki yaparsın buna hiç şüphem yok. Ama ünlü bir yazar olup kendi hayatını yazarsan benden de bahset. Bahsetmezsen kırılırım. "

Otobiyogrofimi yazsam her sayfamda senden bahsederdim sana olan aşkımdan
diye içinden geçirdi Jisoo. Daha sonra bakışlarını Taehyung'tan kaçırmış önüne çevirmişti. Utanmıştı niyeyse o an.

Yolun geri kalanını da sohbet ederek geçirdiler. Taehyung Jisoo'nun evine doğru yaklaştıklarında söyleyeceği şey için heyecanlanmıştı. Ne söyleyeceğine, nasıl söyleyeceğine karar verememişti. O karar verene kadar evin önüne gelmişlerdi. Jisoo Taehyung'a doğru dönmüştü. Taehyung o veda etmeden söyleyeceği şey için ondan hızlı davrandı.
" Jisoo biliyorsun ki sadece okul zamanı ve maç zamanları konuşabiliyoruz. Sen benim arkadaşım olduğun için sadece böyle konuşmamız olsun istemedim. Eğer sende istersen kakaotalktan konuşabiliriz. Bizimkilerle buluşma falan da ayarlarız. "
Taehyung ellerini önünde birleştirerek sormuştu.

Arkadaşız demişti ama duygularını yaşıyan kalbi sızlamıştı. Ama eğer Jisoo onu sevmiyorsa kalbim daha çok sızlayacak diye düşünmüştü Taehyung.

Jisoo şaşırmasını yeni atlatmıştı böyle bir şey beklemiyordu. Ama çok mutlu olmuştu. Sevdiği kişiyle hergün konuşabilirdi.
Gülümseyerek kafasını sallıyarak onayladı.
Daha sonra konuşmaya başladı.
" Bende çok isterim Taehyung. Sonuçta biz arkadaşız. Seninle konuşmakta çok eğlenceli. Diğerleri ile buluşmak içinde konuşuruz. Güzel fikir"

Jisoo da arkadaşız kelimesini söylerken Taehyung'un hissettiklerini hissetmişti. Ne yazık ki ikisi de birbirinin duygularından bir haberdi.

Taehyung Jisoo'nun yanıtını duyduktan sonra mutlu olmuştu. Telefonunu açıp kakaotalk'a girdi
" O zaman sen bana kullanıcı adını söyle ben seni takip ediyim"
Jisoo da telefonunu açtı ve uygulamaya girdi.
" Kullanıcı adım Chichi. Senin ki ne?"
Taehyung Jisoo'ya istek attı. Jisoo gelen isteği kabul etti.
Taehyung gülerek parmağı ile Jisoo'nun telefonunda gözüken hesabını göstermişti.
" Gördüğün gibi benim adım da Taetae"
Gülümseyerek baktı Jisoo Taehyung'a
" Hey adlarımız uyumlu duruyor"
" Evet uyumlu duruyor. "

İki genç bu olanla birbirlerine daha yakın hissetmişti. Daha yakın ilişki kuracaklarını düşünüp mutlu olmuşlardı.




Platonic | Vsoo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin