You See, Life İs Funny Like That

39 4 0
                                    

...Gününü sanki yeni ve heyecan verici bir şeymiş sürdürüyorsun, oysa aslında her zaman aynı sıkıcı rutinden ibaret. Metro istasyonuna yürüyorsun, aşırı kalabalık bir vagona sığmaya çalışıyorsun, iniyorsun ve işe gidiyorsun. Belki ileride bir meyveli turta yersin, hala kararsızsın. Saat beşte, aynı yolculuğu yaparak sefil dairenize dönüyorsun. Ardından televizyonu açıyorsun, çok fazla elma şarabı içiyorsun ve yeni bir günün gelmesini beklerken yatakta ölüyorsun. 

Aslında hayat basittir. Hayat kolaydır. 

Ve ertesi sabah aynısını tekrar yapıyorsun. Metro istasyonuna yürüryorsun, aşırı kalabalık bir vagona biniyorsun. Boşluğa dikkat et. Bu yolculuğu gözleriniz kapalıyken bile yapabilirsin. Ama neden yapasın ki? Şimdi, bu çok saçma olurdu, değil mi? Ve dışarı çıkıyorsun, tekrar sokaklara çıkıyorsun. Başka bir gün. Dünküyle aynı. Yarınla aynı. 

Dönüşte daha fazla süt almayı mı düşündün? Açıkçası soya sütü. Daha sağlıklı olduğunu söylüyorlar. Veya daha az sağlıklı. Ne diyorlar? Ah, zaten önemli değil. Ah, neredeyse kalp krizi geçiriyordun, değil mi? Evet, anahtarların bugün sol cebinde. O yüzden endişelenme, yine de bok çukuruna girip boka batabilirsin. 

Ve sonraki gün. Ah, tatbikatı biliyorsun. Tüp. İş. Bok çukuru. 

Hayal bu şekilde komik. Üç küçük kelimeyle anlatılabilirken. Üç küçük fikirle. Her şeyi bilen kişiymiş gibi davranmak senden çok uzakta. Hayır, tabii değil. Ama eğer hayatın sağ temel özüne kadar damıtılması gerekseydi, pekala... eski pislik, dezenfekte edilmiş ofisler ve bok gibi kokardı. Dolandırıcının kutsal üçlüsü. Ah, sen busun. Şaşırma canım.

"İyi akşamlar!"

"İyi akşamlar, Bayan Bridmale." 

Gerçekten iyi akşamlar. Ah, gözlerini devirme. Kendi arabası olmamasına rağmen tek amacı otoparkla ilgilenmek olan yaşlı kadın, gerçekten de iyi bir komşuydu. Ucuz kolonya kokuyor olabilir ve geceleri rahmetli kocasıyla konuşuyor olabilir ama bu yüzden ondan nefret edemezdiniz. O, geleceğin sana neler getireceğine dair açılan bir pencereydi; berbat bir parfüm ve ölü insanlar. Gerçekten de oldukça sevimli. 

Haklısın. Unutmak için kendine bir bardak koy. Ah, ironi; unutmak için içmek asla unutmanıza yardımcı olmuyor. Gerçekten çok üzgünsün. Şimdi, kaşlarını çatma, ne demek istediğimi anladın. 

"Hayır, anlamadım." 

Ah, anlıyorum. Beni kabul etmek için bile sıvı cesaretine ihtiyaç duyman son derecede yürek parçalayıcı. Ve şimdi tabii ki, televizyonu açıyorsun. Kanal üstüne kanal, bugünlerde gerçekten de izlenecek bir şey yok Bir belgesel izlemeyi denemelisin; biraz bilgiden kimseye zarar gelmez, özellikle de sana. Bana kızma genç adam!  Bu oldukça kaba. Ve şimdide somurtuyorsun. Harika. Zaten yatmaya gitmeyecek misin? O kadar yorucu bir rutinin var  ki, onu kırmak yazık olurdu. Elbette bardağını öfkeyle masaya vurman her şeyin daha iyi olmasını sağlayacak. Ve kapıyı çarpmak. Ve pencereyi çarparak kapatmak. Herkesin iyiliği için cansız nesnelere çarpmayı gerçekten de bırakmalısın. Ah. Eski kafamı yastığa gömersem her şey gider numarası. Bir klasiktir. Gerçi daha dramatik olabilirsin. Biraz çığlık atmayı dene. Sadece sahneyi daha da korkunç hale getirip getiremeyeceğini görmek için. 

Ve bugün yeni bir gün. Haftanın hangi günüydü? Bunu bile takip edemiyor musun? 

"Cuma." 

Vay, bu hızlıydı. Birinin kahveye ihtiyacı var. Eyvah, süt yok. Neden üzgün görünüyorsun? Bunun nedeni sensin. Elbette, dairenden fırtına gibi çık. Çok olgunca, gerçekten. 

Yeraltı zamanı. Ah, idrar ve terin yumuşak kokusu, mükemmel bir kahvaltı. Soluna bakarsan, muhtemelen kendi adını unutmuş hala sarhoş olan Ladette'i göreceksin. Sağına bakarsan, içinde o kadar ölü görünen bir delikanlı göreceksin, bütün ailesini öldürmekle suçlanıp yarınki gazetelerin ön sayfasında yer alırsa kimse şaşırmaz. Ve köpek. Belli ki köpeği de öldürecekti. Ona bir bak. Cinayet aletine gelirsek, bir çekiç görüyorum. Ya da ağır bir şey. Silah kullanmak için pısırık sayılır. Silahlar oldukça yüksek sesle patlıyor. Ancak silah kullanmak köpeği ürkütebilir. Köpek havlayabilir ve panik içinde köpeği de öldürebilir. Büyün taşlar şimdi yerine oturuyordu. 

Merthur One-ShotsWhere stories live. Discover now