23

1.6K 136 32
                                    

Jungkook sevgilisinin kucağında film izliyordu. Sırf Jungkook istediği için Taehyung çizgi film açmıştı. Sessizce Jungkook'un açtığı çizgi filmi izliyorlardı. Fakat çocuk kendisi izlemek istemesine rağmen izlemiyordu, öylece düşüncelerine dalıp gitmişti.

Taehyung bunu fark edip bir kaç kere 'bir sorun mu var?' diye sormuştu, fakat Jungkook bir şey olmadığını söyleyip geçiştirmişti.

Taehyung daha fazla dayanamayarak Jungkook'un çenesinden tutarak kendisine bakmasını sağladı. "Anlatmayacak mısın?" Çocuğun kaşları havalanırken anlamsızca Taehyung'a baktı.

"Neyi anlatayım ki?" Esmer olan sıkıntıyla nefes verdi. "Jungkook, bir şey olduğunu anlayabiliyorum. Ne düşünüyorsun? " Bu sefer sıkıntıyla nefes veren Jungkook oldu. Gözlerini kaçırıp etrafa bakındı.

"Gitmeli miyim?" Taehyung kaşlarını çattı, bir yere mi gitmesi gerekiyordu? Anlam verememiş bir şekilde Jungkook'a bakıyordu. "Nereye?"

Jungkook yutkundu ve bir süre sessiz kaldı. "Bana yaptıkları için hesap sormak istiyorum." Çocuk Taehyung'a dönerek gözlerinin içine baktı. Yapmalı mıydı? Taehyung buna karar verecekti. Onun için en iyi kararı sevgilisinin vereceğinden emindi.

"Jungkook.." Esmer olan ne diyeceğini bilmiyordu. Bunu beklemiyordu. Çocuk bunu yapabilir miydi ki? "Emin misin?" Ardından Jungkook olumlu anlamda kafasını salladı.

Gidip yüzleşmek istiyordu, ona yaptığı her şeyin hesabını sormak istiyordu. Ama korkuyordu da. Orada yeniden ona zarar verecek miydi, bunu yapabilir miydi?

Yapamazdı, giderse ve Taehyung yanında olursa ona zarar veremezdi. Jungkook'un bu hayattaki ilk ve tek güvendiği kişi Taehyung'du.

Esmer olan sessizce yutkundu. "Jungkook, kabusların bitmişken, mutluyken neden oraya giderek kendini üzmek istiyorsun?" Çocuk sessizce kafasını önüne eğdi.

"Hesap sormak istiyorum Taehyung, bana bunları neden yaşattığını, neden beni sevmediğini bütün her şeyi teker teker anlatmasını istiyorum. Ben bunları hak etmedim."

Taehyung kafasını kaldırıp tavana bakmaya başladı. Çocuğun söylediği son kelime, kalbine bir ağrı saplamıştı. Gözlerinin dolduğunu hissettiğinde yutkundu.

Çocuk şimdi her ne kadar mutlu ve iyi görünse de, içinde bir yerlerde eskiden kalan yaralarının kanadığını hissedebiliyordu.
Çocuğun yaşadığı şeyler ağırdı, belki de onun yerinde başka birisi olsa şimdiye pes etmiş ve kendi canına kıymıştı. Fakat aksine çocuğun her zaman içinde bir yerlerde kurtulacağına dair umudu vardı.

Hayat bazen insanlara acı oyunlar oynuyordu, güçlü durarak bu engelleri geçen insanlar yaşıyordu. Jungkook'da yaşamayı başaran insanlardan birisiydi.

Hiç beklemediği ve hiç ummadığı bir anda hayatına yüzünü göstermeye dahi utandığı o esmer çocuk girmişti. Şimdi ise her şeyi olan o esmer çocuk. Esmer çocuk ona yaşamayı öğretmişti, onu sürekli saklandığı köşesinden çıkaran ilk insan da o olmuştu.

"Hak etmedin." diyerek çocuğu tekrarladı esmer olan. O her şeyin en iyisini hak ederken, bu durumlara düşmeyi hak etmemişti, haklıydı.

"Beraber gidelim. Eğer çok istiyorsan." Jungkook kafasını hızla kaldırırken sevgilisine sarıldı. "Beni yalnız bırakmayacağını biliyordum."

Taehyung aynı şekilde çocuğun beline sarılırken gülümsedi. "Küçük bebeğimi nasıl bırakabilirim ki?" Esmer olan Jungkook'u asla yalnız bırakmazdı.

(...)

Çocuk odaya girmeden önce Taehyung'a bakarak ona güven vermek istercesine gülümsedi. Önüne döndü ve sessizce yutkunarak kapıyı açtı.

Bad luck || TaekookWhere stories live. Discover now