8

3.4K 289 207
                                    


Çocuk yavaşça yerinden doğruldu ve kendisine getirilen çorbaya baktı sessizce. Esmer olan kaşığa birazını alıp uzattığında çocuk geriye çekildi. "Yemesem olmaz mı?"

Esmer olan gülümsedi ve olumsuz anlamda salladı. Çocuk yüzünü asarak kaşığı ağzına aldı ve çorbayı içti. Çorbayı içtiği gibi yüzü buruşurken eliyle ağzını tuttu.

"Bu ne biçim çorba?" Esmer olan gülmeye başladı, daha sonra çorbaya bakıp bir kaşık daha aldı. "Ne varmış çorbada?" Kaşığı ona yeniden uzattığını gören çocuk kafasını geriye çekerek ağzını kapattı.

"İçmem ben bunu, tadı yok." Esmer olan yeniden gülerken kaşığı geri yerine bıraktı. "Ama içmek zorundasın Jungkook." Çocuk kaşlarını çattı ve çorba dolu kaseyi esmer olana doğru ittirdi.

"Başka bir şey yok mu? İstemiyorum içmek." Esmer olan arkasına  yaslandı ve çocuğun bu hallerine gülmeye başladı. "Hayır yok, hastane yemekleri böyle olur zaten."

Çocuk arkasına yaslandı ve esmer olana baktı. "İçmeyeceğim." Esmer olan kafasını yana doğru yatırdı ve çocuğa baktı. "Aç kalırsın olmaz."

Çocuk gülümsedi "Alışığım sorun değil, burdan çıktıktan sonra yerim." Esmer olanın yüzü düşerken sessizce çocuğa baktı, o alışıktı. Bir insan nasıl aç kalmaya çalışabilirdi? Aklı almıyordu,

Esmer olan tepsiyi aldı ve kenara bıraktı, çocuk gülümseyerek esmer olana yaklaştı. "Ne zaman çıkacağım?" Esmer olan çocuğun  kırık olan bileğini avucunun içine alarak alçıya bakmaya başladı.

"Bir kaç gün sonra çıkarsın sanırım, burdan çıktıktan sonra senin güzel anılar biriktirmeni sağlayacağım. Böylece eskileri unutabilirsin, mutlu olabilirsin." Çocuk bir şey demedi sadece kafasını pencereye doğru çevirdi.

Belki esmer olan dediğini yapardı, ama bir süre sonra ondan sıkılabilirdi. Çocuk bundan korkuyordu işte. Her güzel şey bir gün son bulurdu, asla sonsuza kadar sürmezdi. En çok üzen şey ise buydu zaten.

"Hastaneyi gezme şansım var mı?" Esmer olan kafasını kaldırdı ve hafifçe gülümsedi. "Sorayım hemen." Aynı şekilde çocukta gülümsedi, esmer olan odadan çıktıktan sonra çocuk kapanmış olan kapıya baktı bir süre.

Çocuk beklemeye başladı, ne haldeydi ya da nasıl görünüyordu bilmiyordu ama iki gündür bu odanın içinde fazlasıyla sıkılmıştı. Bir süre sonra esmer olan girdi içeriye, çocuk heyecanla ona baktı. İzin vermişler miydi?

"Hadi gezelim." Çocuk kıkırdayarak yavaşça ayağa kalktı, esmer olan hızlıca çocuğun koluna girdi. Çocuk diğer eliyle serumun takılı olduğu demiri tutuyordu.

İkisi beraber yavaşça odadan çıktılar, çocuk etrafı incelemeye başladı. Asansöre binerek bahçe katına indiler ve dışarıya çıktılar. Çocuk konuşmadı, sessizce etrafa bakındı. Gözleri dolmuşu, uzun süre sonra ilk defa dışarıya adım atıyordu.

Çocuk temiz havayı içine çekti ve gülümseyerek esmer olana baktı. Çocuk daha fazla ayakta duramayacağını anladığı için yavaşça banka doğru ilerledi, esmer olanda ona yardım ederek ilerledi.

İkiside banka oturduklarında çocuk esmer olana döndü. "Taehyung.. Çok teşekkür ederim sana, kim bilir kaç yıl sonra dışarıya ilk kez seninle adım atıyorum." Esmer olan sessizce gülümsedi ve çocuğa doğru döndü.

"Jungkook, ben sana yapmadığın bir çok şeyi yaptıracağım. Söz veriyorum, sen bundan sonra asla üzülmeyeceksin." Çocuk gözleri dolu bir şekilde esmer olana sarıldı hızlıca, esmer olan bunu beklemiyor olacaktı ki bir süre öylece durdu daha sonrasında o da sarıldı.

Bad luck || TaekookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora