17

1.8K 148 84
                                    

Jungkook üzerine gelen adamla korkuyla geriye doğru çekilmeye başladı. Adamın attığı her adımda Jungkook daha çok ölüme yaklaşıyordu sanki.

Çocuk yüzüne yediği yumruk ile dengesini kaybedip arkasındaki duvara çarpmasıyla güçsüz düşmüştü her zaman olduğu gibi.

Çocuk yere eğilirken karşısındaki adam Jungkook'un yakasından tutarak onu yeniden ayağa dikmişti, ama sadece bununla kalmamıştı.

Jungkook bu sefer ise karnına sert bir tekme yemişti, üstelik ağzında hissettiği kan tadıyla midesi bulanmaya başlamıştı. Bu seferde diz boşluğuna vurulduğunda çocuk tamamen yere düştü.

Çocuk elinin tersi ile yüzüne bulaşan kırmızı sıvıyı silmeye çalıştı. Oysaki yüzüne daha çok bulaşmıştı, karşısında duran adam kahkaha atmaya başladığında Jungkook kafasını kaldırıp adama baktı.

Çocuğun boğazına dolanan eller ile adamın yüzündeki maske yavaşça yere düştü. Jungkook gördüğü yüz ile çığlık atıp çırpınmaya başladı.

Babası hani hapise girmişti? Hani onu bırakmıştı? Hayır çocuk rahat edemiyordu, kurtulamıyordu ondan. Adam onu bırakmıyordu, ne yaparsa yapsın peşindeydi.

Çocuk attığı son çığlık ile korkuyla yerinden sıçradı. Gözlerini açtığında Taehyung'un odasında olduğunu anlaması uzun sürmüştü. Sadece kabus mu görmüştü?

Günlerdir çocuğun peşini bırakmıyordu, çocuk ne zaman gözlerini kapatsa korkuyla uyanıyordu artık. Her şey gerçek gibiydi, her gördüğü kabus gerçek gibiydi.

Üstelik her gördüğü kabusta babasını da görmesi onu daha çok korkutuyordu. Belkide bu yüzden göz yaşları içinde uyanıyordu.

Taehyung okula gittiği için çocuk evde tek başınaydı yeniden, her hafta içi olduğu gibi. Jungkook'un yeniden kafası karışıktı. Tek başına kaldığında düşünmeden edemiyordu üstelik kabus gördüğü zamanlar kimse yanında yoksa korkuyor ve rahat edemiyordu.

Çocuk yavaşça üstündeki yorganı kenara attı ve aynada kendisine baktı. Tek kelime ile korkunç duruyordu. Dağılmış saçları, zayıf bedeni, alçıdan yeni çıkmış eli, morarmış göz altları ve dahası.

Çocuk yorgun bir şekilde odadan çıktı, sırtında tonlarca yük vardı sanki. Yürümekte zorlanıyordu, mutfağa girdi ve yavaşça çekmeceyi açtı. İçinden bıçağı çıkarıp tezgahın üstüne bıraktı.

Çocuk duraksadı ve tezgahta duran soğuk parçanın üzerinde elini gezdirdi. Çocuk tek kalmak istemiyordu, tek kaldığı zaman ölme fikri aklından çıkmıyordu.

Jungkook duran keskin cisme baktı bir süre.

Bıçağa bakarken tüm yaşadıkları gözünün önünden geçiyordu. Yaşadıkları gerçek değil gibiydi, dün gibiydi sanki. Her yerinde hissediyordu acı hissini hala.

Her gün Taehyung eve gelip kapıyı açtığında belkide korkmasının  sebebi babasının geldiğini sanması mıydı yoksa başka bir şey miydi?

Esmer olan kapıyı açtığında çocuk korkuyla ilk önce irkilir gelen kişiyi görünce koşarak ona sarıldı korkuyla.

Taehyung ise çoğu zaman buna anlam veremese de onu özlediği için sarıldığını düşünür aynı şekilde o da ona sarılırdı. Ama bazen Jungkook öyle bir sarılırdı ki Taehyung ona bir şey olduğunu sanar ve korkardı.

Çocuk derin bir nefes aldı, elini yeniden cisme değdirdi. Cisme dokunduğu anda içini korku sarmıştı yeniden. Bir kere o acıyı hissetmişti ilk kez bıçak teni ile temas etmeyecekti ama korkuyordu işte.

Çocuk eline bıçağı aldı ve tenine yaklaştırdı. Korkuyla gözlerini kapattı, cismi kendisine yaklaştırdığı her saniye içini daha çok korku sarıyordu.

Soğuk cisim tenine değdiği anda çocuk yapamayacağını anladı ve bir anda bıçağı kenara fırlatıp geriye doğru çekildi. Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.

Çocuk yere çöktü ve elleriyle kulaklarını kapattı. Kulağında yankılanan kendi çığlıklarıydı.

Jungkook'un tek istediği şey bu yerden gitmekti, belki bu sayede kurtulacaktı. Kimse ona vurmasa da canı yanmayacaktı ya da önceden vücudunda kalan yaralar gitmiş olacaktı.

Çocuk hıçkırıklarının arasında nefes almaya çalışıyordu. Yine yapamamıştı, ama bir kere bu acıyı tatmıştı. Neden şimdi olmuyordu? Neden şimdi yapamıyordu?

Çocuk balkona çıktı ve nefesini düzene sokmaya çalıştı. Kendisine gelmeye başladığında ellerini düşmemek için tuttuğu duvarın üstünden çekip yere oturdu.

Kafasını duvara yasladı ve gök yüzünü izlemeye başladı. Bir süre sonra rahat bir nefes aldı. Çocuk kafasını yeniden aşağıya eğdi. Daha iyi sayılırdı şuan da, belki de kendisini öldürmeyi hiç denemeseydi daha iyi olacaktı.

Ama çocuğun aklında tek bir şey vardı, neden gök yüzüne bakınca sakinleşiyordu? Orada annesinin onu izlediğini bildiği için miydi yoksa sadece rengi Jungkook'a huzur mu veriyordu?

Çocuğun gözleri masanın üzerinde duran metal parçaya kaydı. Taehyung sigara mı içiyordu? Onu daha önce sigara içerken hiç görmemişti hatta bu parçayı bile yeni görmesi oldukça şaşırtıcıydı.

Genellikle balkona çıktığında yanında Taehyung olurdu ve güler eğlenirlerdi, belkide bu yüzden fark etmemişti. Taehyung belki de Jungkook'u hayatın acı gerçeklerinden koruyordu, ama o yanında olmadığı zaman Jungkook tüm acı gerçekle tek başına yüzleşmek zorunda kalıyordu.

Jungkook bunlara tek başına katlanabilir miydi peki? Orası bilinmeyen bir gerçekti.

Bilmiyorum bu bölüm biraz garip oldu, silerim belki de

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bilmiyorum bu bölüm biraz garip oldu, silerim belki de. Hoşuma gitmedi açıkça söylemek gerekirse.

Hate || Taekook adında yeni bir fic yayınladım burdan bölüm beklerken sıkılmayıp okursunuz diye. İsteyen ona da bir göz atabilir.

200 yorum sınırı🤗

Taekook best çift iyi günler💫

Bad luck || TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin