#5

8.5K 332 29
                                    

Sabah uyandığımda yanımda hala uyuyan bay sinirliye baktım. Uyurken o kadar masumdu ki biran büyülendim sandım. Keskin yüz hatları ben burdayim diyen gözleri , burnu, ağzı sanki heykeltıraş yapmış gibiydi. Ben onu incelerken hafiften gözlerini açmaya başlamıştı. "Günaydın" dedim en tatlı gülümsememi yollarayak. "Günaydın küçük" dedi. Gözlerinde saklamaya çalışsa da mutluluk ve huzur vardı. İsmini artık öğrenmenin zamanı bence artık geldi. "Şey ben şey sorcaktım. Senin ismin ne" ohh sordum. Alaycı gibi sırıtarak "ne o bakıyorum sende bana karşı koyamıyorsun ahh küçük neden bütün kızlar benden etkileniyor" dedi. Şuan dudakları kulaklarına yetişmek için yola çıkmış gibiydi. "Hiç hiçte bile sadece sana seslenirken abi diye seslenmek istemiyorum" yada yavşak, egolu kas yığını, kendini beğenmiş, iguana. "Yavşak he bana benim gibi birisine senin dilin uzamış keselim biz o dili". Oha ya sesli mi dedim onları off kesin ben fazla yaşamam. Hadi kızım düzelt olayı. " EE ismin ne yoksa yokmu". 'Çok saçmaladın -_-' haklısın iç ses."Burak adım Burak" güzel isim ama züppe ismi gibi yada kendini beğenmiş ismi gibi. "Bende buse yanı ismim küçük değil buse". " tamam küçük hadi kahvaltı hazırla eğer güzel olursa ufak bir isteğini yerine getiririm." hemen yataktan çıkıp mutfağa gittim. Dolabı açıp göz gezdirdikten sonra ne yapabilirim aklimdan sıraladım. Krep, sosisli ve kaşarlı milföy yapmak için malzemeleri çıkardım. 10 tane krep yeter diye düşündüm ve tavadan son krepi de alıp diğerlerinin yanına koydum.  Dikdörtgen Milföy hamurunu çapraz katladım ve arasına sosis koydum. Diğerlerine de kaşar yaklaşık 7 sosis ve 7 kaşarlı yaptıktan sonra fırına verdim. Dolaptan kahvaltılıkları çıkarıp masaya dizdim. Reçelleri krebe yakın bir yere koydum Nutellayıda öyle. Benim canım gözleme çekti. Yazın bodrumda halamlarda hep yiyordum. Yufka aradım ve buldum. Kıymalı,patatesli ve otlu lor peynirli yaptım. Mis gibi kokuyordu. Onları da masaya koyup Milföyleride fırından çıkardım. Şuan mutfak çok güzel kokuyordu. Kahvaltı yumurtasız olmaz ama yumurta  fazla sevmiyorum. O sırada kapı çaldı ve bende adamlardan birisidir koku falan gitmiştir diyerek kapıyı açtım. Ultra yakışıklı ve takım elbisesi yoktu koruma değil yani bir adam "bu güzel kokuların sebebi senmisin güzelim" dedi. Şuan gerçekten ülkmüştüm. Ayak sesleriyle burak'ın geldiğini anladım. Adam burak'ı görünce içeri girdi." Selam kardeşim çok güzel koktuda canım çekti bana da yeter mi " diyerek sırıttı. "Geç mutfağa ama elleme hiçbirşeyi" dedi bay sinirli. Bana yaklaştı ve" sen bu haldemi kapıyı açtın" dedi. Ustume baktım ve off altımda hiçbirşey yok unutmuşum dünkü halimi. Hemen odama doğru koştum.
Dünkü dolabı açınca kotşort ve t-shirt giydim. Saçımı açıp düzleştirdim. Göz kalemi ve çilekli nemlendiricimi de sürüp aşağıya indim. İkisinde beni süzdü ve bay sinirlinin kasıldığını gördüm. Yanındaki adam "bu ateş parçasıyla beni tanıştırmaya düşünmüyor musun kuzen" dedi. Bay sinirli  "Kıza iliştiğini görürsem o aletini keserim ve bizim köpeklere yediririm ege" dedi. Demek adı ege neyse bende masadaki yerimi aldım. Servis tabağıma patatesli gözleme, Nutella surdugum krep ve iki tane sosisli Milföy aldım. Kaç gündür düzgün birşeyler yemiyorum iyice karnımı doyurmalıyım. Onlara baktığımda Burak gözleme tabağını önüne çekmiş kimseye vermiyor. Ege ise Milföyleri tek tek yiyor. Kimse kahvaltılıklara dokunmadan yaptıklarımı yiyordu. Bu beni mutlu etti. Bende birşey Unuttuğumu anladım ve "durumun" diyerek bağırdım. Önce takmadilar ama sonradan sinirle tabakalardan başlarını kaldırdılar. "İçecekleri unuttum" dedim. Burak "bana ayran" dedi. Ege "limonata" dedi. Kendimede portakal suyu sıktım ve onların içeceklerini de verdim. [Yazar oruç tutuyor ve şuan işkence çekiyor :((((]
Kahvaltı bittiğinde sofrada yaptıklarımdan sadece benim tabağımda duran zorla buraktan aldığım kıymalı gözleme duruyordu. Kötü olan şey ikisinin de tabağıma öldürücü bakış atmasıydı. Gözlemeyi üç eşit parçaya bölüm ve ikisini onların tabağına koydum. "Saol güzelim" dedi ege. "Afiyet olsun oburlar " dedim neşeli bir sesle. "Beğendiniz mi kendi ellerinle yaptım" dedim. Burak "uzun zamandır bu kadar güzel bir kahvaltı yapmadım helal sana küçük hep sen hazırlıcaksın kahvaltıları" dedi. Ege ise "o zaman ben sizden çıkmam artık kuzen" dedi. "Burak beğendiysen isteğimi yerine getirebilirsin" dedim. "Ne istiyorsun küçük "dedi. "Beni bara götürür müsün? Daha önce hiç gitmedim çok merak ediyorum" dedim. Önce olmaz falan dedi ama sonunda "tamam" dedi. Mutfağı topladım ve iki saattir kahvaltı yaptığımızı anladım. Erkeğe giden yol gerçektende midesinden geçiyormuş bunu anladım. Hadi ikinci istek içinde bunlara güzel bir akşam yemeği yapıyımda buraktan çok güzel bir dilek daha diliyim. Fırında tavuk, pilav ve salata  bide domates çorbası yaptım. Saatin 6 olduğunu gördüm ve burakla egeyi çağırdım. Bana selam demeden mutfaktaki masaya oturdular. 'Yemekleri mi kıskanıyorsun buse ' diyen iç sesimi dinlemedim. İkiside tepeleme tabakalarını doldurup öküz gibi tıkındılar bi ara nefes sesi gelmeyince korktum. Yemek bitince akıllarına gelmiş olmalıyım ki ege bana bakıp " kuzen sana birşey söylücem. Düşündüm taşındım ve bu güzellikle evlenmeye karar verdim. Mutfakta aşçım yatakta...." sözünü Burak'ın öksürük ve "lann" diye bağırması kesti. "Ne diyin lan sen bu kız sana göre değil bir daha böyle birşey dersen veya düşünürsen eve giremezsin" dedi. "Kuzen bu kızımı seviyorsun" dedi. "Yemeğin bittiyse gitsen diyorum" dedi bay sinirli. Egede" tamam kuzen ya şaka damı yapmıyah" dedi. Ege evine gitti ve ikimiz kaldık. "Dileğimi söylüyorum" dedim. "Tamam" dedi. Evet hazır ol Burak niahahah (kötü kız gülüşü) "beni güldürmeye çalışacaksın ve bunu seçtiğim bazı kıyafetlerle yapacaksın. "Dedim. "nasıl kıyafetlermiş bunlar" dediğinde "erkekler için merak etme" dedim. "tamam kabul" dediğinde zafer dansı yaptım. " kabul ettin. Eğer yapmazsan herkese senin eşcinsel olduğunu söylerim" diyerkete tehtid ettim. " erkek sözü verince tutarız biz küçük "dedi . kıyafetleri goruncede böyle dicekmi merak ediyorum. Akşam oldu ve ben çok Yoruldum. Üst kata çıkarken ben uyuyorum demeyide ihmal etmedim. Yarın çok güzel birgün olacak diyerekten uykuya teslim oldum.

YAKIŞIKLI PSİKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin